Asya Abdullah: Meclis, kadınları ileriye taşıyacak

Kuzey-Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Asya Abdullah, Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi'nin kadınları ileriye taşıyacağını belirtti. Abdullah, "Kadın haklarını koruduğumuz oranda demokrasiyi inşa edebiliriz" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kadın mücadelesindeki rolüne de dikkat çeken Abdullah, "Sayın Öcalan her zaman çözüm yolunun açılması için büyük emek ve mücadele vermiştir" dedi.

Kongreya Star Koordinasyon Üyesi ve Kuzey-Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Asya Abdullah, kadın çalışmaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

'DAHA BÜYÜK ADIM ATMAK İÇİN...'

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi kongrenizi gerçekleştirdiniz. Bu kongrenin amacı, bu süreçte yapılmasının sebebi nedir?

Öncelikle Rojava’daki kadınların kazanmış olduğu tecrübe, buna tümüyle Kuzey ve Doğu Suriye de diyebiliriz. Kadın mücadelesinin geldiği aşama, yapılan çalışmaların vardığı nokta, eskiden de kadın mücadelesini üzerine çalışma yapan kurumların varlığı, devrimle beraber kadının kendini daha iyi örgütleme zemini oluştu. Kadının ihtiyaçlarına cevap olma ve yaşamın her alanında kadının üzerine düşen görevler de esas alınarak, Kongreya Star öncülüğünde Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak elimizdeki bütün kazanımların, kadın mücadelesinin ulaştığı aşama da göz önünde bulundurularak, bütün parti ve kurumlara bir proje önerisinde bulunduk.

İlk olarak hazırlık çalışmalarına 2019 yılının ilk aylarında başladık. Çalışma ilk olarak, mevcut parti ve kadın örgütleri, meclis sözcülerinin hepsiyle tartışarak başladı.  Kongreye Star olarak 2 aya yakın bir süre görüştük ve bu projeyle ilgili görüşlerimizi bütün taraflara sunduk.  Kongreya Star’ın bu projesi olumlu tepkiler aldı ve bu görüşmelerde de birçok tartışma gelişti.

Bu proje çerçevesinde bizler, Kongreya Star olarak mevcut çalışmaların bir aşamaya kadar geldiğini, bunun yeterli olmadığını gördük. Bu temelde daha büyük bir adım atmamız ve ihtiyacımız olan yeni bir adım atılması gerektiğini düşündük. Bize gerekli olan daha fazla ortak bir çalışma, bir araya gelerek bir mekanizma oluşturabilmektir. Bütün bunlar hem bölgede var olan siyasi sürece hem de Suriye’deki siyasi sürece de bağlıdır.  Var olan sorunlar ve mevcut kadın mücadelesine de bağlı olarak var olan örgütlü kadın iradesini daha da güçlendirebilmek. Kadın mücadelesinin siyasi boyutu, kadının siyasetteki karar yetkisi, kadının Suriye’nin geleceği konusundaki katılımı ve yeni Suriye’nin oluşumundaki yeri ve var olan sorunları ortaklaşarak çözmek amacıyla tartıştık. Siyasi, toplumsal, kültürel ve var olan kadının emeğiyle ele geçen kazanımların korunabilmesi için, ortak bir mücadele ve çözüm üretebilmek amacındaydık. Bunun için de daha ileri bir örgütlülüğe ihtiyaç vardı. Projeyi bizler sunduk ama içeriği noktasında ortak tartışmalarla sonuca varalım istedik.

Bu sebeptendir ki ilk toplantımızı Mart ayında gerçekleştirdik. Bütün projeyi onaylayan örgütler katıldılar ve gerçekten de önemli bir toplantıydı. Aslında bir hazırlık toplantısıydı da. Nasıl bir örgütlenme gerekli, hangi sistem çerçevesinde ortak karar verebiliriz gibi birçok konu tartışıldı. Sonuç itibarıyla tartışmalar, ortak kararlar doğrultusunda, kurulacak örgütün adına 'Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi' verdik. 

İlk toplantımızda bir meclis oluşturma ve hazırlık komitesi kurma kararı aldık. Bu meclis 9 kişiden oluşmaktaydı. Siyasi parti temsilcisi, toplumsal meclis üyeleri ve buralarda bulunan kurumlar olarak, bir arada aldığımız kararla resmi olarak meclisimizin onay kararı çıktı.

Bütün bunlardan sonra meclisin oluşturulması aşamasına geçtik. Meclis hangi esaslar üzerine kurulacak, hangi amaç için çalışmalarını sürdürecek, çalışma sistemi nasıl olmalı, meclis kendi içerisindeki mekanizmayı nasıl oluşturacak sorularına yanıt arandı. Bizler de bu komite içerisinde yer aldık. Bu çalışmaları sürdürdük ve buna bağlı olarak da 2 geniş toplantı aldık. Bütün taraflarla toplantılar gerçekleştirdik. Hazırlık komitesinin platforma sunmuş olduğu taslak kabul edildi ve zengin tartışmalarla da iyi bir çalışma çıktı. Bu 2 toplantıda da varmış olduğumuz sonuçla, ortak bir sistem oluşturuldu, sözleşme yazıldı ve diyebiliriz ki bu üç toplantı da kongremizin hazırlık aşamasıydı. İyi bir hazırlıkla kongremize başladık. Bütün belgeler hazırlanmış, kurulacak olan meclisin prosedürü üzerine anlaşıldı, meclisin ve bu meclisin koordinasyonu üzerine anlaşıldı, kongremiz, koordinasyonumuz hazırlanmış olan belgeleri ve çalışma programımızı onayladı.

'ÇALIŞMALARIMIZ YENİ BİR AŞAMAYA GİRDİ'

Kongreyle beraber çalışmalarımız artık yeni bir aşamaya girmiştir. Meclisin oluşturulması bu süreçte gerçekten de çok önemli ve yerindeydi. Kadınların ve örgütlerin buna ihtiyacı vardı. Yaşamda kadının emeğiyle kazanılmış olan kazanımları korumak, kadının DAİŞ terörüne karşı yürüttüğü mücadele, özelde de YPJ’nin direnişi burada çok etkiliydi. Özerk Yönetimde kadının bu sistemi yönetmede öncülük rolü oynaması, hem kadının sorunlarını halledebilecek hem de kadının öncülük rolünün daha fazla ön plana çıkarılabilmesi, Özerk Yönetimdeki sistemin kadın kazanımlarıdır. DAİŞ’e karşı yürütülen savaşta kazanılan zafer de bütün kadınların, kadın örgütleri ve kurumlarının büyük başarısının göstergesidir. Mücadelenin geldiği aşama biz kadınlar için çok önemliydi. Bugün de kadının hâlâ yaşıyor olduğu sorunlara karşı sorumluluklarımız var. Yaşanan savaşlar, göçler, toplum içerisinde geleneksel geri zihniyetler ve sorunlar da var. Bütün kadın örgütleri ve kurumlarının bu noktada büyük sorumlulukları vardır. Kadına karşı gelişen her türlü fiziki ve psikolojik şiddete karşı daha büyük bir mücadele geliştirmemiz gerekmekteydi. Kadın bilimine yönelik çalışmalara katkıda bulunmamız gerekmekteydi. Bu meclis çalışmasını bu sebeplerden kaynaklı stratejik bir çalışma olarak görmekteyiz.

MECLİSE KATILIMLAR

150 kadın bu meclise seçildi; kantonlar, bölgeler, sivil meclisler, özelde de DAİŞ’in uzun süre bölgelerini işgal ettiği kadınlar var. Mevcut kota nasıl ayarlandı ve bu bölgelerin katılımı nasıldı?

Örgüt temsilcileriyle, örgüt ve kurumların bir araya gelmesiyle meclisimiz oluşmuştur. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, bölge temsilcileri değil, parti ve örgüt temsilcilerinden oluşmaktadır. Bunu ise kongremizden önceki toplantılarımızda kararlaştırmış ve onaylamıştık. Her sivil kurumun temsilcilerinden 2 kişi burada yer almaktadır. Hem kadın sivil toplum kurumları var hem de kadın birlikleri bulunmaktadır. Her sivil toplum kurumu ve örgütün 2 temsilcisi yer almaktadır. Yine siyasi partilerin de iki temsilcisi mecliste bulunmaktadır. Bu meclislere örnek olarak; Minbic Kadın Meclisi, Tabqa, Reqa, Gire Spi, Dera Zor, Şehba, bu kadın meclislerinin temsilcilerinin toplamı 30’dur. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Kadın Konseyi, Yasama ve Yürütme Meclisi olarak 6 kotayı Özerk Yönetime ayırmış bulunmaktayız. Bağımsız şahsiyetler, aktivistlerden çalışmalarda yer almak isteyenler de bu mecliste birçok alanda çalışma yürütebilmekte. 10 aktivist kadın da bu mecliste yer almaktalar. Genç kadın temsilcileri yer almaktalar çünkü Genç Kadın Örgütünün de burada büyük önemi vardır. Meclis tüm bu kesimlerden oluşturulmuştur. 44 örgüt, Özerk Yönetim ve aktivistler şu anda mecliste yer almaktadır. İleri zamanlarda kurulacak olan kurumlar da burada yer alabilir, daha önce kongreye katılmamış olanlar varsa onlar da meclis için başvurabiliyorlar. Meclis de bunu tartışıp cevap verir.  ENKS Kadın Kolları ve Peşwaru Partisi Kadın Temsilcilikleri projemizi olumlu değerlendirmiş, kadınlar için olumlu görmüş ama bir cevap vermemişlerdir.

'İŞGALCİ ZİHNİYET KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HEDEF ALIYOR'

Rojava’da başlatılan mücadele, Kuzey ve Doğu Suriye’de nasıl bir sonuca vardı?

Kadın hareketleri olarak daha ileri bir mücadele yürütmemiz gerekmektedir. Suriye’de siyasi anlamda karışıklıklar devam etmektedir. Suriye’de devam eden karışıklıklar ve savaş hali devam etmektedir. Suriye’de milyonlarca göçmen var, bu göç sorunu öncelikle kadının sorunudur, burada Türkiye devletinin işgali söz konusudur.  Özellikle de Türkiye devletinin işgal ettiği yerlerin başında gelen Efrîn ki bu bölge için özel bir yaklaşım içinde oldukları gözlendi. Mecliste de yaptığımız sözleşmede Efrîn’in özgürleştirilmesi, oradan zorla göç ettirilen bütün Suriyeli halklar için özelde de kadının yaşamına biraz destek olabilmek adına, sorunlarını çözebilmek adına bu işgalciliğe ve her türlü işgalciliğe karşı direniş esas alınacaktır. Çünkü kadın özgürlüğü, iradesi ve mücadelesi üzerinde büyük bir tehlike arz etmektedir.

Kadının siyasi kararlar üzerinde kendi iradesiyle, kimliğiyle, siyasi kararlarda yer alabilmesi için meclisin önemli prensip, amaç ve hedeflerinden biri de bunun mücadelesini yürütmek. Eğer bizler demokratik bir sistem oluşsun istiyorsak, her halkın hakkı olmalıdır, kadının hakkı koruma altına alınabilmelidir, yeni Suriye anayasasında güvence altına alınmalıdır. O zaman kadın kendi irade ve gücüyle var olacaktır.

Rojava Devrimi'nden sonra erkekteki zihniyet değişikliği nasıl oldu ve ne düzeyde?

Her ne kadar kadının mücadelesi büyüdüyse de, onun yanı sıra kadının üzerinde büyük baskılar var, kadın katliamları hâlâ devam etmekte, şiddet devam ediyor ve her türlü şiddete karşı da büyük bir iradeyle mücadele edilecektir. Meclis irade ve temsiliyet boyutuyla siyasi alanda da mücadeleyi büyütecektir. Çünkü bu meclis bugün kadınların sesidir ve kadına güç katacaktır.

Bölgede devrim başladıktan sonra, mücadele yeni bir döneme girdikten sonra, zaten öncesinden kadının hazırlıkları da vardı, bir tecrübesi vardı, bu altyapı ile devrime katılmanın yanı sıra kadın kendi sistemini de oluşturdu. Kadın mücadelesinin büyümesi Halkların Demokratik Birliğini oluşturdu. Kadının gelişmemesi için her türlü yola başvurmuşlardır. Baas Rejimi döneminde de kadının önü kapatıldı. Mesela DAİŞ terörünün bölgede kaldığı zaman aslında bu terör, kadının bitirilmesi amacındaydı. Sırf kadının iradesinin yok edilmesi için her yandan bir terör yürütüldü. Çıkarılan bütün kanunlar da aslında bu esas üzerine oluşturulmuştu. Ama bugün baktığımızda kadın mücadelesinin geldiği aşama; kadın bir bölgede kendini özgün örgütleyebiliyorsa, bu kadın için büyük bir başarı ve devrimdir. O kadar büyük kayıplar ve acılara rağmen kadın, artık kendinin oldu mu ve kendine inanıp, kimliğiyle, iradesiyle gücüne inanıyorsa bu çok büyük bir başarıdır. Kadın mücadelesi için önemli bir başlangıçtır. Kuzey ve Doğu Suriye sistemi içerisinde kadınlar olarak ne kadar özgün kimliğimiz, özgün örgütlememiz, eğitimlerimiz, kadın bilimi (jineoloji), kadın tarihi ve bu mücadeleyi nasıl büyütebiliriz sorularının cevabını alabildiğimiz oranda sistemimiz demokratikleşir ve toplum değişir.

Meclisin amacı, kadın ve erkek arasındaki eşitlik ve özgür eş yaşamdır. Bir amacımız da aslında toplumda bunu oluşturabilmektir. Yani toplumda aslında zihniyet devrimi gerçekleşmelidir. Bugün bunun öncülüğünü kadın kendi gücüyle yapmaktadır. Bizler bugün kadın örgütleri olarak bütün kadınlara ulaşma konusunda görevliyiz. Saydığımız bütün alanlarda sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Mecliste ise bu gücümüzü daha fazla bir araya getirmekteyiz. Mecliste bu çalışmaya daha fazla önem verilmelidir. Kadın kanunları, birincil olarak genel kadın bilimi gerekli, bu da kadının yükünü biraz ağırlaştırmaktadır. Sadece kadın değil, bütün topluma karşı sorumlu hale geliyor. Bu şekilde olduğu takdirde kadının da bilimi bir yer edinecektir ve bu noktada en çok kadına görev düşse de aslında bütün toplumun görevidir. Artık toplumda, kurumlarda, örgütlerde, aydınlar, bilim insanlarının arasında, din adamları arasında konuşulup her toplumsal alanda da bunun tartışılması gereklidir. Kimse kendini çok gelişmiş gösterip bu katliamlara da sessiz kalamaz.

'KADININ ONAYI YOKSA DEMOKRATİK DEĞİLDİR'

Rojava’da kadın savaşçıların yurt dışında da temsiliyeti bilinmekte ve bu noktada Kuzey Doğu Suriye’de diplomasi olarak nasıl bir rol oynadınız?

Meclisin amacı bütün kadın hareketleri ve örgütleriyle ilişkiler ve ittifaklar geliştirmektir. Buna tabii Suriye’de bulunan bütün kadın örgütleri ve aktivistler de dahildir. Suriye’deki bütün kadınları ilgilendiren konularda ortaklaşabilmek. Suriye’nin geleceği konusunda da siyasi kararlar noktasında ortak bir görüşe ihtiyaç vardır. Biz kadınların onayının olmadığı hiçbir siyasi karar demokratik değildir. Bizler Suriyeli kadınlar olarak ortak bir çalışma yürütebiliriz.

Kadın yasaları konusunun yazılması noktasında da bütün kadınlar olarak fikrimizi beyan edip, ortak fikirde buluşmamız gerekmektedir. Bizleri bir araya getiren de göçler, kadınların sorunları. Nerede olursa olsun kadınlara destek sunulmalıdır. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi olarak diğer bütün kadın örgütleriyle ortak çalışma yürütebiliriz. Bu bütün Ortadoğu için önemlidir, en büyük karışıklıklar Ortadoğu’daki karışıklıklardır. Bütün alanlarda karışıklıklar var ama yürütülen savaşların bedellerini yine kadın ödüyor. Ortadoğu’daki bütün kadınlarla da bir çalışma başlatılacaktır. Çünkü Ortadoğu kadınının eski bir tarihi, emeği var. Bu coğrafyada beraber yaşıyoruz, kültürlerimiz benziyor, sorunlarımız da aynı, bu nedenlerden ortak bir mücadele alanı şart olmuştur.

Meclisimizde bütün Kuzey ve Doğu Suriyeli bileşenler yer almaktadır. Mesela Çerkes, Keldan, Çeçen, Türkmen, Ermeni; bu saydığım bütün kesimlerin temsilcileri meclisimizin üyeliğinde yer almaktadırlar. Bu zenginliklerin dışarıdaki bütün kadınlar üzerinde büyük bir etkisi var. Kongremizi yaptığımız zaman da dışarıdan gelmiş olan misafirlerimiz vardı, Başur'dan, Avrupa ve Amerika’dan gelmiş olan bir grup vardı, enternasyonalist kadınlardan katılımlar vardı. Bunlardan da dünyaca ünlü kadın örgütlerinin de izlediği bir süreç oldu. Bu durum gerçek anlamda ortak platformların oluşturulmasına da çok yardımcı oldu.

'SAYIN ÖCALAN HER ZAMAN ÇÖZÜMÜ GÖSTERDİ'

Kadın özgürlüğü dediğimizde ve Rojava’ya baktığımızda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı görüyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye kadınlarının öncülüklerini yaptığı demokratik siyaset koşulları ve kadının buradaki katılımı noktasında önemli adımlar atılmasının perspektifini de vermişti. Bu demokratik siyaset boyutunda kendinizi nasıl örgütleyeceksiniz?

Sayın Öcalan’la gerçekleştirilmiş olan görüşmeler bütün halklar için çok büyük bir öneme sahiptir. Bugün mevcut koşullardaki karışıklıkların bir merkezi de Suriye’dir. Aslında bütün Ortadoğu’da bir kaynama durumu var ve bu gün geçtikçe de büyümeye devam ediyor. Bütün savaş ve talanlarda en büyük katliamlar kadın üzerinde yürütülmektedir. Bu her konuda böyledir; ekonomik, kültürel, irade, ailedeki sistem, bütün alanlarda kadının üzerinde bir baskı ve tehdit oluşturuyor. Bu sebeptendir ki her zaman siyasi çözümün önünün açılması, Suriye’deki kaosun çözüme ulaştırılması için, savaşın önünün alınması için, halkların kendi topraklarında, kendi kültürleriyle, kendi dilleriyle yaşayabilmesi için büyük bir mücadele lazımdır. Bu mücadele olmazsa bizler yok olma tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir. Sayın Öcalan her zaman çözüm yolunun açılması için büyük emek ve mücadele vermiştir. Sunduğu çözüm projesi, halkların çözüm projesidir. Sayın Öcalan’la yapılan görüşmelerde halkların iradesini büyütmek, halkların arasındaki ittifakı güçlendirmek, ortak yaşam için bir adımdı. Ancak bunlar tehlikelerin önünü alabilmektedir, sadece kendisini düşünen, hâkimiyeti esas alanlara karşı ve kendi koltuğunu düşünenlere karşı ancak halkların ortak ittifakı bunların önünde engel olabilir ve çözüm üretir. Suriye halkları, kadınlar için bu çok büyük bir öneme sahiptir. Ne kadar demokrasi oluşturulabilirse o kadar kadın haklarından bahsedebiliriz. Yine kadın haklarını koruduğumuz oranda demokrasiyi inşa edebiliriz.

'KADINLARIN SESİ OLACAK'

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bugün gelinen bu aşama, kadınların mücadelesi, emekleri, kendini feda etmeleriyle; zindanlarda, yaşam alanlarında direnmekle; kadın örgütlerinin emekleriyle ortaya çıkmıştır. Bu emekler sonucunda 44 örgüt bir araya gelerek, Kuzey ve Doğu Suriye’deki bütün kesimler olarak, bir farklılıklar zenginliği olarak yerimizi aldık. Büyük emekler sonucunda oluşmuş bir yapıdır, umut ediyoruz ki meclis rolünü oynayacak ve alınan kararlar büyük bir çalışma ile yaşama geçirilecektir. Kadınların ortak sesi olacak ve bütün kadınlar da bu meclisi kendi temsiliyeti olarak kabul edeceklerdir. Adaletsizliğe karşı kadınların sesi olmaya, mevcut bütün zulümlere karşı direnmeye devam edecektir.