GÖRÜNTÜLÜ

‘Alınan kararlar neyi gerektiriyorsa ona göre tavır alacağız’

Maxmur Halk Meclisi Eş Başkanı Fîlîz Budak, PKK’nin kongre kararlarının barışçıl ve demokratik bir toplum yaşamının yolunu açtığını, Önderlik ve Özgürlük Hareketi’nin kararları neyi gerektiriyorsa, ona göre tavır alacaklarını belirtti.

Filiz Budak, "Heval Cuma’nın (Cemil Bayık) da dediği gibi; ‘Bir kez daha bu dünyaya gelsem, yine Rêber Apo’yu esas alırım.’ Biz de diyoruz ki, bu fikir ve bu söz kime aitse, biz de onun izindeyiz. Rêber Apo’ya ve örgütümüze inancımız tamdır; bu atılan adımların sonuna kadar arkasındayız” vurgusunda bulundu. 

PKK, düzenlediği 12. Kongresi’nin sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Yapılan açıklamada, PKK’nin örgütsel yapısının feshedildiğini ve PKK adıyla yürütülen tüm çalışmaların sonlandırıldığını duyurdu. Kongrede, öncü komutanlar Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un şehadetleri de ilan edildi.

Maxmûr Halk Meclisi Eş Başkanı Fîlîz Budak, öncü komutanların şehadeti, PKK Kongresi kararları ve Şehit Rustem Cûdî Mülteci Kampı’nın (Maxmur) geleceği hakkında ajansımıza konuştu.

‘RÊBER APO’NUN YOLDAŞIYDILAR’

Fîlîz Budak, şehit komutanlar Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’u anarak şunları söyledi:

“Şehit Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun, PKK’nin kurucuları ve bizim öncülerimizdir. Onların şehadeti bizi derinden etkiledi; onları tüm PKK şehitleriyle birlikte anıyoruz. Onlar yolumuzu aydınlattı ve özgürlük mücadelemizin ışığı oldu. Her iki şehit de Rêber Apo’nun ilk yol arkadaşlarındandı. Biz, onların yolunu takip edeceğimizin ve hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Bu özgürlük mücadelesi sadece Kürt halkı için değil, tüm ezilen halklar içindir. Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun gibiler, bütün toplumların özgürlüğü için mücadele etti ve bedel ödedi. Özgür Kürt kimliğini ortaya çıkardılar. Toplum olarak onlara minnettarız; onlara layık olmalıyız.”

‘PKK KONGRESİ’Nİ SELAMLIYORUZ’

PKK Kongresi’ne de değinen Fîlîz Budak, Maxmur halkı olarak kongreyi selamladıklarını ve bu kongrede alınan tüm kararları tarihsel olarak değerlendirdiklerini belirtti:

“Bu kongrede alınan kararlar bizim için bir manifestodur. Barışçıl ve demokratik bir toplum yaşamının yolunu açan kararlardır. Bu uğurda on binlerce bedel ödendi, büyük emek verildi.

PKK kadın özgürlüğü ideolojisi; kadın ordusu, kadın örgütleri ve partileriyle kadının görünürlüğünü sağladı. Kadın, ordu oldu. PKK, Kürt halkını inkâr ve imhadan kurtardı.

Kongre, silahlı mücadele döneminin sona erdiği ve yeni bir aşamaya geçilmesi gerektiği kararına vardı. Heval Cuma’nın da dediği gibi: ‘Bir kez daha bu dünyaya gelsem, yine Rêber Apo’yu esas alırım.’ Biz de diyoruz ki, bu fikir ve bu söz kime aitse, biz de onun izindeyiz. Rêber Apo’ya ve örgütümüze inancımız tamdır; bu atılan adımların sonuna kadar arkasındayız.”

‘MAXMUR HALKININ DURUŞU SİYASİDİR’

Fîlîz Budak, Maxmur kampının geleceğiyle ilgili olarak da şu değerlendirmelerde bulundu:


“Hiç şüphesiz bu gelişmeler ve alınan kararlar Maxmur Kampı üzerinde de etkili olacaktır. Çünkü Maxmur halkı, 90’lı yıllarda Türk devletinin zulüm ve zorbalığı nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Devletin baskıcı ve yok edici politikalarını kabul etmedi, mülteci oldu ve bu topraklarda 30 yıldır direniyor. Köylerimiz yakıldı, halkımız katledildi. Biz, 90’lı yılların Kürt halkının arşiviyiz. Maxmur halkının direnişi siyasal bir duruştur. 30 yıldır büyük bir mücadele veriyoruz.

Elbette ülkeye bir dönüş olacaksa, bu halkın da şartları ve talepleri vardır. Bizim birinci şartımız Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğüdür. Bu olmadan, Maxmur halkı olarak koşulsuz ve şartsız bir şekilde ülkeye dönmeyiz. Devletin açıklıkla ortaya koyması gereken birçok husus var. Bu konuda maddi ve manevi bir hesaplaşma gerekir. Biz bir davaya bağlıyız ve dönüşümüz de bu esaslara göre olacaktır.

Bu bir sürecin başlangıcıdır ve biz bu süreci takip ediyoruz. Önderliğin ve Özgürlük Hareketi’nin kararları neyi gerektiriyorsa, biz de ona göre tavır alacağız.”