AFAD'daki kadınlar fuhuş çetelerinin elinde!

Elbeyli ve İslahiye'deki kamplarda kalan Suriyeli kadınların fuhuş çeteleri tarafından sömürüldüğü ortaya çıktı. Çetelerle kamp yetkililerinin ortak çalıştığı da itiraf edildi.

Dihaber'in haberine göre, Suriye'den Türkiye'ye sığınan kadınların yaşamaya zorunlu bırakıldıkları döngüyü İslahiye'deki kampın güvenlik görevlisi, "Kampta kalan yaşları 16 ile 17 arasında değişen çocuklar fuhşa zorlanıyor. Aracıların kim olduğunu bilmiyoruz. Ancak normalde kamp yetkilileri bunları dışarı bırakıyor. İş için çıktıklarını söylüyorlar. Mesela 6-7 tane işçiye ihtiyacı olduğunu söylüyor. İşçi adı altında kadınları alıyor, fuhuş yaptırdıktan sonra geri getirip bırakıyor. Bu döngü sürekli tekrarlanıyor" diye anlattı.

İKİNCİ EŞ OLMAYA VE FUHŞA ZORLANIYORLAR

Ülkelerinde 6 yıldır süren iç savaştan kaçarak yeni ve daha iyi bir hayat kurabilmek umuduyla göç yollarına düşen Suriyeli kadın ve çocuklar, birçok zorlukla birlikte cinsel saldırıyla da mücadele ediyor. DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam gibi çetelerin zulüm ve cinsel saldırılarından kaçarak Türkiye'ye sığınan mülteci kadınların fuhşa zorlandığı ve ikinci eş olarak satıldığı sık sık kamuoyunun gündemine gelmişti. Mülteci kadınların alındıkları bu cendere incelemelerde bulunan birçok uluslararası kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına da yansıdı. Göçün en fazla yaşandığı Kilis ve Antep'in İslahiye ilçesindeki mülteci kamplarında kalan kadınların ikinci eş olmaya zorlandıkları ve tarlalarda çalışma adı altında götürüldükleri merkezlerde fuhuşa zorlandıkları belirtildi.

Türkiye'nin tamamına dağılan mültecilerin 200 bini aşkını ise Antep, Kilis, Urfa, Maraş, Mardin, Adıyaman ve Hatay kentlerindeki AFAD kamplarına alındı. Mülteci nüfusunun yoğun olduğu kentlerin başında gelen Kilis'te çok eşlilik artarken, Suriyeli kadınların para karşılığında satıldığı haberleri de sık sık gündeme geldi. Para karşılığında evlendirilen kadınların çoğunun Kilis kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki kamptan ailelerine verilen para karşılığında alındıkları belirtildi.

'SURİYELİ ÜÇ KADINLA İMAM NİKAHLIYIM'

Yaşar Budak isimli kişinin itirafları ise kentteki mülteci kadınların dramını bir kez daha gözler önüne seriyor. Budak, Kilis'in Elbeyli ilçesinde her evde bir Suriyeli kadının olduğunu belirterek, kendisinin de Suriyeli 3 kadınla imam nikahlı olduğunu aktardı. Kentte Suriyeli kadınların hepsinin kamptan dışarı çıkarılarak aileleri ile anlaşıldığının altını çizen Budak, "Kadınların 'rıza'sı alınmıyor. Ailelere para verildikten sonra kadınlar bir daha kampa geri dönmüyor" dedi.

Budak, bunun Kilis'te bir sektör haline geldiğini vurgulayarak, aracıların olduğunu ve bu aracıların bulunup anlaşıldığını söyledi. Aracılar ile anlaştıktan sonra kamptaki görevliler ile iletişime geçildiğini ve kadınların aileleri ile gezmeye gider gibi izin alıp kamptan dışarı çıkarıldıklarını ifade eden Budak, Elbeyli'ye yakın bir köyde yada Kilis merkezde herhangi bir kafede oturup aile ile anlaşıldıktan sonra kadının satın alındığını belirtti.

'KAMP GÖREVLİLERİ VE FUHUŞ ÇETELERİ ORTAK ÇALIŞIYOR'

Yaşananlara kamp yetkililerin ise sessiz kaldığını kaydeden Budak, "Kamp yetkilileri isterse bu duruma müdahale edebilir. Ancak onlarda 'İnsanların evlenmesine biz mani olmayız' diyerek göz yumuyorlar. Bazı kadınlar gerçekten evleniyor ancak çoğu kadın evlenmek yerine fuhşa zorlanıyor. Geçenlerde 15 yaşındaki bir çocuk ailesinin evine geri dönmüş. Ancak çocuk hamile. Çocuktan yaralandıktan sonra ailesinin evine geri göndermişler. Kamplardan çıkarılıp evlenme adı altında satılan kadınların çoğu otoban kenarlarında ve pavyonlarda fuhuşa zorlanıyor" diye konuştu.

Antep'in İslahiye ilçesinde kurulan AFAD kampında ise fuhuş çeteleri ile kamp görevlilerinin ortak çalıştığı ifade ediliyor. Bu kampta da yaşananların Kilis'teki kamptan bir farkının olmadığı, kadınların tarlada çalıştırılıyormuş gibi kamptan çıkarılıp pavyon ve barlarda fuhşa zorlandığı kaydedildi. İslahiye genelinde Suriyeli kadınlara fuhuş yaptırıldığı dilden dile dolaşırken, güvenlik nedeniyle ismi vermek istemeyen kampın bir güvenlik görevlisi de, tüyler ürperten şu bilgileri verdi: "Kampta kalan ve yaşları 16 ile 17 arasında değişen çocuklar fuhşa zorlanıyor. Aracıların kim olduğunu bilmiyoruz. Ancak normalde kamp yetkilileri bunları dışarı bırakıyor. İş için çıktıklarını söylüyorlar. Mesela 6-7 tane işçiye ihtiyacı olduğunu söylüyor. İşçi adı altında kadınları alıyor, fuhuş yaptırdıktan sonra geri getirip bırakıyor. Bu döngü sürekli tekrarlanıyor."

Görevli, kampta kalan 16 yaşındaki bir kız çocuğu ile 30 yaşındaki annesinin fuhuş çetelerinin elinde olduğunu dile getirerek, "Bunlar sabah işe gider gibi dışarı çıkıyor. Akşam karanlık çöktükten sonra tekrar kampa getiriliyorlar" dedi. Fuhşa zorlanan kadınların en küçüğünün 15, en büyüğünün ise 30 yaşında olduğunu kaydeden görevli, bu durumdan kamp yetkililerin de haberdar olduğunu söyledi.

ŞİDDET DE VAR

Görevli ayrıca, kampta kalan mültecilere yoğun bir şekilde şiddet de uygulandığını, şiddeti daha çok kamp görevlilerin uyguladığını, güvenlik görevlilerin yetersiz kaldığı sırda askerin devreye girdiğini ve bazen bu şiddetin işkence boyutuna vardığını anlattı. Yaşanan şiddet olaylarından kaynaklı mültecilerin kampı terk etmek istediğini belirten görevli, birkaç ay önce şiddet olaylarının son bulması için isyan çıktığını ancak kısa sürede bu isyanın bastırıldığını aktardı.

3 BİN KADIN NEREDE?

Bu arada Suriye savaşının başladığı ilk yıllarda Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Harran köyünde 3 bin Suriyeli kadının evlendirme adı altında fuhuş çetelerine satıldığı basına yansımıştı. Bu kadınların akıbeti hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamazken, Konya, Mersin, Adana, İstanbul ve İzmir gibi kentlerden gelip evlilik adı altında yüzlerce kadının satın alındığı belirtildi. Evlendirme adı altında satılan kadınların bir kısmının ise Antakya'da pavyonlarda çalıştırıldığı görüntülenmişti.