‘Öz savunma gücümüzle kadın özgürlüğünü geliştirelim’

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi Konseyi, Kadınlara öz savunma çağrısında bulundu.

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi Konseyi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolaysıyla yazılı bir açıklama yayımladı.

KBDH açıklaması şöyle:

2017'nin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nü kırım düzeyine varan kadın katliamları, tecavüz-taciz saldırılarıyla karşılıyoruz. Dominik Cumhuriyetin'de faşist diktatörlüğe karşı otuz yıl boyunca mücadele veren Mirabal Kardeşler, biz kadınlara çok önemli bir devrimci miras bırakmıştır. Öncelikle tarih boyunca direnip mücadele etmiş tüm adsız kahraman kadınları, Mirabal kardeşleri, Saralardan Destanlara, Mercanlara, son olarak Delal Amedlere, Azelere uzanan topraklarımızın kahraman şehitlerini sonsuz minnetle selamlıyoruz. Yine çeşitli biçimlerde erkek egemenlikli sistemin şiddetine maruz kalıp da katledilen, ezilen, sömürülen tüm kadınların özgürlüğü için mücadele etme kararlılığımızı ve şehitlerimizin intikamını alma sözümüzü yineliyoruz.

Çağımızın en temel sorunu haline gelen erkek şiddeti, artık dayanılmaz boyutlara varmıştır. Fiziki, psikolojik, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, sanatsal, askeri, her boyutta şiddet zinciri kadını sarıp teslim almaya çalışmaktadır. Aile içinden devlet iktidarlarına kadar her yerde kendini örgütlemiş ve tam bir ittifak halinde olan erkek egemenlikli sistem, kadından intikam almaktadır. Özellikle de bilinçli, mücadele eden, direnen kadından intikam almaktadır. Delal Amed ve on iki yoldaşın Botan'da yaşanan şahadetleri, özgürleşen kadından tarihsel intikam almaktır. KBDH olarak erkek egemen faşist sistemin bu saldırılarına karşı mücadeleyi daha da yükselteceğiz.

Delal Amed yoldaş PKK'nin ve yine kadın özgürlük mücadelesinin öncü komutan çizgisi iken, Birleşik devrimin de öncüsü, HBDH'nin oluşum ve gelişim süreçlerinin de öncü komutan kişiliği oldu. Kadınların Birleşik Devrim Hareketi, öncelikle atılan bu sağlam zemin üzerinden yükseldi. Bu büyük ve anlam yüklü emeğe sahip çıkmak, kesinlikle Birleşik Devrim mücadelesini daha da geliştirmek anlamına gelir. Yine kadını iradesizleştiren, sömüren, katleden, aşağılayan erkek egemen faşizmine karşı öz savunma mücadelesini büyütme anlamına gelir. Türkiye'de ve Kürdistan'da her sokakta, her köyde, şehirlerde, fabrikalarda, tarlalarda, okullarda, iş yerlerinde, her evde, kısacası her yerde öz savunmayı geliştirmeliyiz. Birleşik öz savunma gücümüzü çok yönlü geliştirerek her yerde örgütlenmeli ve en basitinden en karmaşığına gelişen tüm erkek egemen şiddetini cevapsız bırakmamalıyız.

Mevcut durumda tamamen Erdoğan kişiliğinde somutlaşan erkek egemen faşizmi, her an kendi çirkin kopyalarını oluşturup kadını nefessiz bırakmayı hedeflemektedir. Müftülük yasasından tutalım, katil erkek suçluların korunmasına kadar, sokak ortasında haince kadınlara saldırılmasına, en ucuz işçiliğe, işsizliğe, geleneksel köle kimliğe mahkum edilmesine kadar bir çok cepheden saldırının siyasi merkezi Erdoğan ve AKP faşist yönetimidir. Bu 25 Kasım'ı bu nedenle başta Erdoğan çizgisindeki erkek faşizmine karşı olmak üzere her türlü şiddete karşı mücadeleyi büyütme günü yapmalıyız.

Bu temelde tüm kadınları faşizme ve onun erkek egemenlikçi sistemine karşı ortak mücadeleye, birleşik devrime, sokaklara ve öz savunmaya çağırıyoruz.