Çiğdem Doğu: Değerlerimizi feshetmiyoruz
KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çiğdem Doğu, PKK’nin şehitleriyle birlikte büyük değerler, ahlak, kültür ve yaşam felsefesi yarattığını belirterek, “Elbette bu değerlerimizi feshetmiyoruz” dedi.
KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çiğdem Doğu, PKK’nin şehitleriyle birlikte büyük değerler, ahlak, kültür ve yaşam felsefesi yarattığını belirterek, “Elbette bu değerlerimizi feshetmiyoruz” dedi.
52 yıl boyunca yaratılmış olan değerlerin kendisini en güçlü, en doğru, en güzel, en özgür bir biçimde devam ettirebilmesinin garantisi de olacaklarını kaydeden KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çiğdem Doğu, şunun altını çizdi: “PKK militanları olarak, özellikle de bu kongreye katılmış yoldaşlar olarak sorumluluğumuz daha fazla.”
PKK 12. Kongresi, 5-7 Mayıs tarihleri arasında Medya Savunma Alanları’nda gerçekleştirildi. Kongrenin sonuç bildirgesi ve alınan kararlar, 12 Mayıs’ta kamuoyu ile paylaşıldı. Kongrede konuşan KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çiğdem Doğu, öncelikle PKK’yi hiç bitmeyen bir roman olarak yazan, hem yaşayan hem yaşatan Önder Apo'yu saygıyla selamlayarak, şehitleri minnetle anarak başladı.
DEĞERLER, YENİ DÖNEMİN DE TEMELİ
KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çiğdem Doğu, şunları söyledi: “PKK'yi feshetme kongresi yapıyoruz fakat PKK, büyük şehitleriyle birlikte çok büyük değerleri de yarattı. Aslında çok büyük bir ahlak yarattı. Çok büyük bir kültür yarattı. Özgür yaşam felsefesi yarattı. Biz PKK'yi feshederken elbette ki bu değerlerimizi feshetmiyoruz. Bu değerlerimiz, önümüzdeki süreçte yenilenerek kendimizi yeniden yapılandırarak devam edeceğimiz sürecin temelini teşkil ediyor. Bu büyük değerlerimizin, kahraman şehitlerimizin her daim yaşayacağını mutlaka ifade etmek istiyorum. Kongre tartışmalarımız ve ortaya çıkan kararlılık da aynı zamanda bunun bir ifadesi olacaktır.
BİZ BURADA YENİLMEDİK
Önderlik, 27 Şubat’taki çağrısında ‘Zorla yok edilmemiş ya da bastırılmamış çağdaş her cemiyet gibi siz de kendinizi feshetmelisiniz’ demişti. Biz PKK'yi feshederken tartışmalarını şuna oturtamayız; düşmanın çok sıkça özel savaş olarak yürüttüğü, değerlendirdiği işte yenildiniz, yenildiler, tasfiye oldular, tasfiye edeceğiz vs. Türk devleti, ısrarla bir yenme-yenilme düzeyine çekmeye çalışıyor fakat biz biliyoruz ki; PKK'nin feshi yenme ve yenilme düzeninden çok daha farklı bir düzende ortaya çıkan bir realitedir. Biz burada yenilmedik. PKK, 52 yıllık ömrünün sonuna geldiğinde yenildiği için kendini feshetmiyor.
İLK DEFA BÖYLE BİR GERÇEKLİK
Ben burada şunu özellikle vurgulamak isterim; Bu kongre gerçekten her açıdan tarihi bir kongre. Önderliğin dediği gibi her çağdaş cemiyette olduğu gibi kendi iradesiyle değişim dönüşüm sürecine giren benim bilebildiğim kadarıyla tek örgüttür. Belki de binlerce yıldan beri Ortadoğu'da ilk defa böyle bir gerçeklik yaşanıyor. Son perspektiflerinde de Önderlik bunu belirtiyor. Önceki değerlendirmelerinde de vardı. Aslında Ortadoğu ve Kürdistan, yaşanan süreçlere göre kendisini değiştirip dönüştürmediği, yeniden yapılandıramadığı için hep geride kaldı. Hep kaybetti. Bu nedenle Ortadoğu içerisinde Kürdistan'da büyüyüp gelişen bir hareket olarak bizim kendi irademizle -kimsenin zorlamasıyla değil, düşmanın zorlamasıyla değil, dış güçlerin zorlamasıyla değil- tamamen kendi irademizle Önder Apo'nun talimatlarıyla bu kongreyi yapmamız, çok değerli ve çok anlamlı. Sonuçlarının da çok bölgesel olacağına da inanıyorum. PKK kendini feshederek buna öncülük ediyor. Bu da gerçekten Önder Apo'nun büyük bir başarısı olarak değerlendirilmesi gereken bir durum oluyor.
PKK HEPİMİZ İÇİN BİR ANA GİBİ
Şüphesiz PKK gerçekliği bitmeyen bir roman gibi. Bu romanın içerisinde o kadar çok değerlendirilmesi, incelenmesi, anlaşılması gereken durumlar var ki, yani bunlar sonradan çok daha kapsamlıca değerlendirilecek bizler tarafından. Bizim de feshederken doğru anlamlandırmamız çok önemli. Biz neyi feshedeceğiz? Biz bundan sonra nasıl devam edeceğiz? Kendi gelişim sürecim açısından da söyleyebilirim. Yoldaşlarımızla birlikte yıllarca aynı örgüt içerisinde yaşadık, çalıştık, birbirimizi tanıdık. PKK hepimiz açısından bir ana gibi oldu. Bir ana gibi nasıl konuşacaksın, nasıl yürüyeceksin, nasıl insanla ilişkileneceksin, nasıl örgütleneceksin, nasıl kendini savunacaksın, nasıl savaşacaksın, davranışların nasıl olmalı, sevgi nasıl olmalı, saygı nasıl olmalı, arkadaşlık nasıl olmalı, yoldaşlık nasıl olmalı... hepsini öğretti. Belki de bizim işte bir aile içerisinde yani annelerimizden, babalarımızdan, ailelerimizden öğrenmediğimiz çok temel ahlaki değer yargılarını PKK içerisinde öğrendik, yaşadık. PKK bize bunları öğretti. Tabii ki sadece militanlarına değil, aynı zamanda halkımıza ve halklara da bunu anlattı. En önemlisi kadınlara bunu anlattı. Bir kadın kendisini nasıl yaşatmalı, bir kadın kendi özgücünü nasıl tanımalı, bir kadın kendisini nasıl ifade etmeli, bunlar tabii ki bir Kürdistan gerçekliğini ve Ortadoğu gerçekliğini düşündüğümüzde gerçekten mucizevi şeylerdir. Biz biraz da alışmışız. Bu örgüt içerisinde yaşıyoruz. Belki bazı şeyler kültürel anlamda bir alışkanlığa da dönüştü ama aslında mucizevidir.
ÖZGÜRLÜK AHLAKINI YARATTI
Dolayısıyla bizim bunu çok doğru kavramamız önemlidir. PKK bu ahlakı yarattı. Özgürlük ahlakını yarattı. Özgürlük felsefesini yarattı. Özgürlük kliğini oluşturdu bizde. Önderliğin ilk kapsamlı sosyalizm eleştiri ve değerlendirmeleri, benim aklımda kaldığı kadarıyla 1987 yılına aittir. Kadın ve aile değerlendirmesi, 1987 yılına aittir. Bunların hepsi 3. Kongre dönemine denk gelen değerlendirmelerdir. Bütün bunlara da baktığımızda görüyoruz ki; aslında reel sosyalizmin dışında bir şeydir bu. Kadını ele alış biçimi, enternasyonalizmi ele alış biçimi, sadece ulusal bir sosyalizm değil, sosyalizmin kendisini evrenselleştirmesi gerektiği, doğaya yaklaşımı, kadına yaklaşımı, 87'de aslında çok kapsamlı değerlendirildi ve bu doğrultuda da 3. Kongre sonrasında ilk kadın hareketimiz kuruluyor. Real sosyalizmi, hem teoride hem de pratikte aşmanın kıvılcımları, ilk belirtileri olarak ortaya çıkan gerçekliklerdir.
Önderlik, 5. Kongre politik raporunda bu gerçekliği çok daha güçlü bir biçimde formülleştirdi. Aslında reel sosyalizmin nasıl aşılması gerektiğine dair gerçekten dönüp dönüp bakılması gereken bir politik rapor gerçekliğidir o rapor. Orada da bugün Önderliğin değerlendirdiği hususların hepsinin tohumları vardır. Reel sosyalizmi oradan beri aşıyor. Bununla birlikte zaten daha sonra kadın hareketinin daha güçlü bir biçimde gelişmesi kadın ordulaşması, kadının kendisini örgütlemesi, partinin kendi içerisinde işte yaşanması gereken değişim süreçleri ,bütün bunları, çok kapsamlı ele aldığı, büyük çabasını gösterdiği görülüyor. PKK bizim anamız, yani bizi büyütüp besleyen derken aslında Önder Apo'nun geliştirdiği PKK'dir.
HEP ÖNÜMÜZE PERSPEKTİF KOYDU
Önder Apo, reel sosyalizmi, aynı zamanda tabii ki kapitalizmi, feodalizmi, aileciliği, aşiretçiliği, her türden kadın erkek ilişkilerindeki gericiliği aşma anlamında hep önümüze çok büyük bir perspektif sundu. Önder Apo, yıllar öncesinden bunu aştı. Bizim de aşmamız için çalıştı. Bütün çözümlemeler aslında bu aşma çabasının bir ürünü olarak da ortaya çıktı.
KÖKÜ DAHA DERİNLERE SALIYORUZ
Biz bu PKK'yi feshediyoruz ama PKK içerisinde yaratılmış olan değerleri, Bu kökü daha derinliklere salıyoruz. Yeniden yapılanarak, yeni bir sürecin içerisine girerek, PKK'nin bu kök değerlerini, şehitlerimizle, büyük bir emekle, büyük bir alınteriyle, büyük bir zorlanmayla ortaya çıkmış olan bütün bu değerlerimizi, kökleri daha derinlere salarak daha da büyüten, daha da güçlendiren bir tarihi adım atıyoruz. Bu anlamda gerçekten tarihi anlara tanıklık ediyoruz.
GARANTİSİ YİNE BİZLER OLUYORUZ
Bundan sonraki sürecin de sağlıklı bir biçimde yürümesi açısından bu 52 yıl boyunca yaratılmış olan değerlerin kendisini en güçlü bir biçimde, en doğru bir biçimde, en güzel bir biçimde, en özgür bir biçimde devam ettirebilmesinin garantisi de yine bizler oluyoruz. Yaşayan bizler oluyoruz yani. Bu nedenle yani PKK militanları olarak özellikle de bu kongreye katılmış yoldaşlar olarak sorumluluğumuz aslında daha fazla. Önümüzdeki sürecin nasıl ilerleyeceği hala da belli değil. Yani tarihi bir eşikteyiz. O eşikten ötesine nasıl yürüyeceğiz? Bu süreç nasıl ilerleyecek? Düşman nasıl saldıracak? Nasıl özel savaş yürütecek? Nasıl fiziki saldıracak? Bütün bunlar konusunda elbette ki belirsizlikler var. Tehlikeler var. Riskler var. Parti yapımızın bu süreci nasıl anlayacağı, nasıl anlam vereceği önemli bir nokta.
ÖNDERLİK DAHA AÇACAK BUNLARI
Bizlerin bu süreci doğru anlaması ve doğru yürütmesi, Önder Apo'nun çizgisindeki PKK kararlılığıyla, o bilinçle o ruhla önümüzdeki sürece katılması; bu sürecin risklerini ve tehlikelerini ortadan kaldıran bir katılım biçimini ortaya koyması; kazandırıcı olan neyse buna odaklanması, tarihi bir öneme sahip. Önderliğin ortaya koyduğu 7 maddelik perspektif var. Önderlik, tabii ki daha da açacak bunları. Şüphesiz ilk defa Önderlik bunları değerlendirmedi ama daha da derinleştirdiği, daha da çarpıcı hale getirdiği perspektifler var. Tarihi yorumlama biçimi, hayata bakış biçimi, kadın eksenli bakmak, toplum eksenli bakmak, demokratik toplum eksenli de bakmak, bambaşka bir şey gerçekten.”