Zarrab: İfade vermemek için öldürülmek istendim

AKP’nin uluslararası yaptırımları ihlal ederek altın ve gıda ticareti adı altında İran petrol ve gazı ihracatını anlatan Reza Zarrab, ifade verecek olmasından dolayı federal cezaevindeyken öldürülmek istendiğini söyledi.

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın tutuklu tek sanık olarak yargılandığı davanın New York’taki duruşmalarının 7’incisinde de Reza Zarrab ifade verdi.

Mart 2016’da gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) tutuklanan Reza Zarrab, Erdoğan ve AKP hükümetinin talimatıyla kurulan uluslararası kara para aklama sisteminin detaylarını ‘tanık’ sıfatıyla anlatıyor.

Hakan Atilla’nın avukatları Zarrab’ın Türkiye’de kurdukları uluslararası dolandırıcılık ve rüşvet sistemine ilişkin ifadelerinin ‘yalan olduğunu’ ispatlama girişimleri devam ederken, Zarrab, yaptığı anlaşma gereği yalan söylemesinin suç olduğunu bildiğini söyleyerek yanıtladı. Zarrab, tanık olarak ifade vermesinin ardından Türkiye’deki tüm mal varlığına el konulduğunu ve cezaevindeyken de bıçak çeken bir mahkumun kendisini öldürmek istediği bilgisini verdi.

HALKBANK’IN KURNAZLIĞI: ZARRAB’I 2014’DE OFAC’A ŞİKAYET ETMİŞLER

Mahkemede ortaya çıkan bilgilere göre, OFAC’ın Zarrab’ı yaptırımlar listesine alması için ‘uyarı’, uluslararası kara para aklama sisteminin temel ayaklarından olan Halkbank’tan gelmiş.

Atilla’nın avukatları, bu talebin Halkbank tarafından 2014 yılında OFAC’a sunulduğunu savunuyor. Ancak bu doğru olsa bile söz konusu talebin İran’la yasadışı ticaretin gün yüzüne vurduğu Aralık 2013’teki operasyonlardan sonrasına denk geldiği anlaşılıyor. Yani Erdoğan ve AKP’nin oluruyla yıllarca sürdürülen kirli ekonomik ve rüşvet ilişkileri zaten ortaya saçıldıktan çok sonra.

ZARRAB İLE ASLAN’IN GÖRÜŞME KAYITLARI DİNLENDİ

Duruşmada yeni bir ses kaydı daha dinletilirken, yargıç Richard Berman tarafından tanık Reza Zarrab’ın sunduğu zaman şemalarına dair sorulara geçilmesi talimatı verildi. Duruşma buna ilişkin çapraz sorgulamayla devam ediyor. 

Dinlenen görüşme kaydının Reza Zarrab ile Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan arasında Temmuz 2013’te yapıldığı belirtildi.

“İŞLER HAKAN ATİLLA’DA TAKILMIYORDU”

Davada yargılanan Hakan Atilla’nın avukatı Victor Rocco, Atilla’nın yaptıklarının cezai kovuşturmalık olmadığını ve ABD finans sistemine giriş yasağıyla yetinilmesi gerektiğini savundu.

Duruşmalarda Zarrab ile Türkiye’deki birçok kişi arasında geçen telefon görüşmelerinin tapeleri dinlenmeye devam edildi. Temmuz 2013’te Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’la görüşmesini doğrulayan Zarrab’ın İran’la yaptıkları ticaretin Halkbank’ın alt kademe memurlarına takıldığı yönündeki bir önceki beyanından biraz farklı bir gerçeklik ortaya çıkıyor.

Söz konusu görüşmede Zarrab’ın Aslan’a “İşler Hakan Atilla’da takılmıyordu” dediği anlaşılırken, Atilla’nın avukatları bunun doğru olmadığını savundu.

Zarrab, ayrıca Türkiye’deyken kendisine isnat edilen bazı faaliyetlerden dolayı ‘suçlu olduğunu’ kabul etti.

Mahkemede ilk kez ‘Gülenciler’ üzerine Zarrab’a soru sorulması dikkat çekerken, Atilla’nın avukatları Zarrab’ın Gülenciler hakkındaki görüşünün ne olduğu konusunda ısrarcı oldu. Zarrab, bu konuda bir fikrinin olmadığını savundu.

“ATİLLA ALEYHİNE İFADE VERİNCE MAL VARLIĞIMA EL KONULDU”

Mahkemede Atilla’nın avukatları tarafından sorulara tabi tutulan Zarrab, Türkiye’deki vatandaşlık işleminin 7 yıl sürdüğünü ve bu konuda kendisinin ‘istisnai statü’ kapsamında vatandaşlık almadığını savundu.

Zarrab, AKP’nin yıllarca kendisine gösterilen ilgiden sonra tanık olarak ifade vermesinden sonra yaşananlara da değindi. Zarrab, “Burada sanık (Hakan Atilla) aleyhinde ifade vermeye başladığım tarihten sonra mal varlığıma el konuldu” diye konuşurken, kendisiyle aynı anda mal varlıklarına el konulan ve birlikte ‘casusluk yaptıkları’ iddia edilen bazı kişileri hiç tanımadığını söyledi.

“TÜRK YETKİLİLER GELİRİMİN NE OLDUĞUNU BİLİYORLARDI”

Reza Zarrab, Türk yetkililerin gelirinin ne olduğu konusunda bilgi sahibi olduğunu söylerken, daha önce İran’la kurdukları dolandırıcılık ve rüşvet sistemi hakkında Türkiye’de kamuoyuna verdiği beyanların ‘Türkiye yasaları çerçevesinde’ olduğunu söylemesi dikkat çekti. Zarrab, Türkiye’de hapisten çıkması için birçok ödeme yaptığını ve bu ödemelerin bir kısmının ‘rüşvet’ olduğunu dile getirdi.

Zarrab, Türkiye’de tutuklandığı dönemde savcılara ‘yalan söylediğini’ kabul ederken, ABD’de yakalandığı dönemde de FBI soruşturmacılarına da yalan söylediğini belirtti. Zarrab, ‘(ABD) yaptırımlarını ihlal etmediğini’ söylediğini örnek verdi.

“ABD BANKASI OLSA BU İŞLEMLERİ YAPMAZDI”

Savcılık da, Zarrab’ın ifade ettiği gibi Süleyman Aslan’dan sonraki Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenoğlu, Hakan Atilla ve banka çalışanlarından Hakan Aydoğan’a rüşvet vermediğini kaydetti.

Savcının yaptıkları işlemlerin İran Ulusal Petrol Şirketi (Neft-i İran /NIOC) için olduğunun bilinmesi halinde herhangi bir ABD bankasının ne yapacağını sorduğu Zarrab, para transferinin iade edileceğini söyledi.

ATİLLA YAPTIKLARI İŞLEMLERİN FARKINDAYDI

Zarrab, rüşvet vermese de davada yargılanan Hakan Atilla’nın yaptıkları işlemlerin farkında olduğunu ve ‘kendilerine ayak uydurduğunu’ söyledi. Zarrab, “Atilla, genel müdürüne haber verdi, çünkü olanları biliyordu” diye konuşurken, bir başka soru üzerine de, Atilla’nın ‘gemilerin takip edilebilir’ olmasından dolayı endişeli olduğunu da ekledi.

Reza Zarrab, duruşmada eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a ‘İran’la ticaretten dolayı ödenen komisyonlar’ olduğunu belirttiği bir hesap detayını da gösterdi.

HAPİSTEN ÇIKMAK İÇİN ‘YALAN SÖYLEMESİ GEREKTİĞİ’ İDDİASINI YALANLADI

Zarrab, Atilla’nın avukatlarının iddiasının aksine Amerikan cezaevindeyken amcasına ‘hapisten çıkmak için yalan söylemesi gerektiği’ yönünde bir söz söylemediğinde ısrar etti. Atilla’nın avukatları, Zarrab’ın hapisten kurtulmak için yalan söylediğini savunurken, sık sık Türkiye’de el üstünde tutulurken söylediği ‘yasadışı birşey yapılmadığı’ yönündeki yalanları gerçek gibi sunmaya çalışması davadaki ilginç ayrıntılardan biri.

Savcının Zarrab’a yönelik olarak ‘yalan söylemesi halinde yaptığı anlaşmanın iptal edileceği’ yönündeki uyarılarını anladığını ve bunun olması halinde suç işlemiş olacağının bilincinde olduğunu vurguladı.

İFADE VERMEMESİ İÇİN CEZAEVİNDE ÖLDÜRÜLMEK İSTENDİ

Reza Zarrab, AKP hükümetinin onayıyla yaptıkları uluslararası dolandırıcılık hakkında ifade vermeyi kabul etmesi ardından öldürülmek istendiğini de söyledi.

Cezaevindeyken bir kişinin kendisine bıçak çektiğini söyleyen Zarrab,  bunun üzerine federal cezaevinden çıkarıldığını kaydetti. Zarrab, bu kişinin işbirliği yaptığı için saldırdığını ve ‘kendisini öldürmesi için talimat aldığını’ sözlerine ekledi.

Güvenliğiyle ilgili endişeleri olduğunu ifade eden Zarrab, kendisine ve Türkiye’deki ailesine yönelik tehditlerin ‘tanıklık etmemesi durumunda’ sona erebileceğini ancak buna rağmen ifade verdiğinin altını çizdi.

Hakan Atilla’nın avukatları ise Zarrab’ın cezaevindeyken öldürülmek istendiğine dair ifadesinin yalan olduğunu iddia ederken, kendisini tehdit eden mahkumun bunu inkar etmesinin şaşırılacak bir durum olmadığını söyledi.