İstanbul’da katıldığı bir programda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP'li Bakanlar Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan'ın istifaları için "İki arkadaşımızın kabinede yer alması nasıl bir sorumluluğun ürünü ise, bugün kabineden çekilmeleri de yine siyasi bir sorumluluğun ürünüdür" değerlendirmesinde bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partilerinin İstanbul İl Örgütü binasında Avrupa Alevi Gençlik Birliği temsilcileri ile bir araya geldi. 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamından yaralı olarak kurtulanlarla dayanışmak amacıyla Yüksekdağ ile görüşen heyet içerisinde yer alan Avrupa Alevi Gençlik Birliği Genel Başkanı Ümit Sarı, katliamda yaralananlara yardımda bulunmalarının yanı sıra 2016 yılının başlarında Kobanê'ye bir kreş yapmak için de kampanya başlatacaklarını ifade etti.
Geçen seçimde olduğu gibi 1 Kasım seçimlerinde de yine HDP ile ittifak kuracaklarını dile getiren Sarı, "1 Kasım, Türkiye halkları için bir dönüm noktası olacaktır. Nasıl ki 1 Kasım 1922'de saltanat yıkıldıysa umuyoruz ki 1 Kasım 2015'te de AKP'nin saltanatı yıkılacaktır" dedi.
Yüksekdağ ise gösterdikleri dayanışmaları nedeniyle gençlere teşekkürlerini sunarak Alevilerin 7 Haziran seçimlerinde partilerine verdikleri destek üzerinde durdu.
Avrupa Alevi Gençlik Birliği'nin Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin arkasından onların yarım bıraktığı işi tamamlama kararlılığı ve sorumluluğu ile hareket ettiklerini dile getiren Yüksekdağ, Suruç'ta yaşamını yitiren 33 kişinin hayallerini gerçekleştireceklerini belirtti.
Yüksekdağ, ziyarette basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
HDP'li Bakanlar Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan'ın istifalarına ilişkin yöneltilen soruya Yüksekdağ, "Sürecin ihtiyaçlarına denk düşen bir siyasi tutum" yanıtı verdi. Bakanların, seçim kabinesinde yer alınmasının sebebi olarak 1 Kasım'da gerçekleşecek olan seçimlerin demokratik ve huzur ortamında gerçekleşmesini sağlamak olduğunun altını çizen Yüksekdağ, seçim hükümetinde yer alma sebeplerinin devlet tarafından dinamitlendiğini kaydetti.
Yüksekdağ, AKP'nin süreç içerisinde ülke içerisindeki gerilimi tırmandırma yolunu seçtiğini belirterek, seçim hükümetinde yer alan bakanların da bakan olarak haklarının kısıtlandığını vurguladı.
Seçim hükümetinde yer alan iki bakanın, uygulanan sıkıyönetim sırasında Cizre sınırları içerisine dahi sokulmamalarını da hatırlatan Yüksekdağ, şunları söyledi: "Meclis'te 80 vekili olan ve seçim hükümetinde iki tane bakanı olan partinin binaları yakıldı, yıkıldı ancak siyasi iktidar ve o kabinenin başı olan Başbakan başta gelmek üzere bu saldırılar karşısında net, kararlı bir tutum almadı. HDP ve HDP'ye oy vermiş seçmenler bu kadar büyük saldırılarla karşı karşıya iken, Türkiye'de demokrasi ve barış bu kadar büyük bir tehlike altındayken sorumlu bir yaklaşım ortaya koymuşlardır. İki arkadaşımızın kabinede yer alması nasıl bir sorumluluğun ürünü ise, bugün kabineden çekilmeleri de yine bir sorumluluğun ürünüdür."
Yüksekdağ, Geçici Hükümetin Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un istifa eden HDP'li bakanlar Konca ve Doğan'a ilişkin yaptığı 'Ayrıldıktan sonra içeride konuşulmamış konuları içeren siyasal dozu son derece yüksek bir basın açıklaması yaptılar. Anlaşılıyor ki bu arkadaşlarımız bu basın açıklamasını bir yerlerden gelen talimatlarla yaptılar' şeklindeki açıklamasına da tepki gösterdi.
Kurtulmuş'a "Bize bir yerlerden talimat alıyor diyorlar. Bu açıklamayı yapan Kurtulmuş, ilk başta kendisi aynaya baksın" sözleriyle yanıt veren Yüksekdağ, devamında ise "HDP, farklılıkların ve renklilerin oluşturmuş olduğu bir güçtür. Türkiye'nin yeni siyasi gücüdür. Bunların anlayamayacağı kadar bağımsız ve özgürdür. Onlar bunu anlayamazlar. HDP'nin bu özgürlüğü, bu bağımsızlığı, bu özgüveni nereden aldığını anlayamazlar. Çünkü onlar hiçbir zaman HDP kadar çoğulcu olamadılar. Bunlar hiç bir zaman kendi kitlelerinin ve ilkelerinin gücüne güvenmediler. Kimi zaman buraya yaslandılar, kimi zaman oraya yaslandılar. Bugünde sarayın icazeti olmadan bir adım atamayacak olan bir yapıdır. Saray ile AKP'yi bir birine bağlayan iplerden bir tanesi kopsun, felç olurlar" ifadelerini kullandı.
HDP'li iki bakanın gittikleri her yerde AKP'yi eleştirdiğini dile getiren Yüksekdağ, "HDP'nin ortaya koydukları programın savunuculuğunu yaptılar. Numan Kurtulmuş her şeye bu kadar mı kulağını tıkamış. Bu süreç içerisinde iki veya üç kabine toplantısı yapıldı, doğru dürüst kabineyi çalıştıramamalarının hesabını versinler. Bunun hesabını vermeleri gerekirken, bizim partimizin bakanlarının kabineden çıkmasını sorgulama hakkı yoktur onların. Kabineyi, bir seçim kabinesi olarak bile çalıştırmadılar" diye konuştu.
HDP'li bankaların basın açıklamasında dile getirdiklerinin tümünün daha önce yapılan açıklamalarda mevcut olduğunu da söyleyen Yüksekdağ, "Numan Kurtulmuş o açıklamalara baksın. Yaptıkları çok ucuz bir sorumluluğu üstten atmadır. Cizre saldırıları, parti binalarımıza yönelik saldılar bu düşünceyi somut olarak önümüze getirdi" dedi.