Bitlis’te Şubat 1994’te Gıyasettin Barlak’ın öldürülmesi başta olmak üzere 4 ayrı bombalama eyleminden sorumlu tutulan 3 kişi hakkında işlemedikleri suçlardan dolayı toplam 6 aðırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Gerçek suçlunun itirafları ise mahkemece dikkate alınmadı.

Dava 28 Şubat 1994 tarihinde Erdoðan Yakışan’ın, 23 Şubat 1994 tarihinde Ýbadullah Camii imamı Gıyasettin Barlak’ın öldürülmesi nedeniyle gözaltına alınmasıyla başladı. Sonraki tarihlerde bu tutuklama furyasına Behzet Çakar ile Ümit Işık’ın da katılmasıyla bir hukuk garabetine dönüşen dava süreci başlamış oldu.

18 yıl boyunca devam eden dava sürecinde, öldürülen Ýbadullah Camii’nin imamı Gıyasettin Barlak’ın katili Hizbullah itirafçısı Murat Kurtboðan ortaya çıkmış, itiraflarının yer aldıðı VHS tipi kaset dava dosyasına kaydedilmişti. Tatvan ve Mersin cumhuriyet Savcılıkları Murat Kurtboðan’ın işlediði suçlar için dava açmış olmasına karşın Erdoðan Yakışan, Behzet Çakar ve Ümit Işık toplam 6 kez aðırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra 50 yıla yaklaşan hapis cezaları aldılar.

BÜTÜN SUÇLARI ÝTÝRAF ETTÝ, MAHKEME BÝLDÝÐÝNÝ OKUDU

18 yıl süren davanın kararı geçtiðimiz günlerde açıklandı. Ancak Murat Kurtboðan itiraflarında defalarca cezaevinden çıkarılarak cinayetler işlediði, silahlı saldırılar düzenlediði, çek-senet tahsilatı, sorgu altındaki bir militanın “kız kardeşine tecavüz ettiði”, cezaevinde kaldıðı süre içerisinde çeşitli defalar polisler ve devlet görevlileri tarafından cezaevine getirilen kadınlarla beraber olduðunu açıklamasına karşın mahkeme söz konusu itirafları “teferruat” kabul ederek dikkate almadı.

Buna karşın, Yakışan, Işık ve Çakar, ilçede 1 aylık süre içinde gerçekleşen 7 bombalama, 2 silahlı çatışma ve Ýbadullah Camii imamı Gıyasettin Barlak’ın öldürülmesinden sorumlu tutuldular.

Üç sanık dava boyunca iddiaları reddederken, mahkeme Barlak cinayetinin faili bulunmuş olmasına karşın düzmece polis tutanakları ve karakolda işkence altında alınan ifadeleri gerçekçi bularak 3 kişi hakkında 6 aðırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra farklı suçlardan dolayı 50 yılı aşkın hapis cezaları ile cezalandırıldılar.

Dava süreci, 1994 yılında Bitlis’in Tatvan ilçesinde gerçekleşen bir dizi bombalama ve silahlı çatışma ile Ýbadullah Camii imamı Gıyasettin Barlak cinayetine fail bulunması amacıyla Erdoðan Yakışan, Ümit Işık ve Behzet Çakar’ın gözaltına alınarak 21 gün sonra tutuklanmaları ile başlamıştı.

HAFTALARCA ÝŞKENCE YAPTILAR

Polis ifadeleri baskı ve işkence altında alınan Yakışan, Işık ve Çakan’ın aileleri de işkencelerden geçirilmişti. Üç kişiden ilk gözaltına alınarak tutuklanan Erdoðan Yakışan’ın babası Necmettin Yakışan, kardeşleri Murat ve Vedat ile eşi Naciye’yi de gözaltına alan Tatvan Ýlçe emniyet Müdürlüðünde görevli polisler; 7 gün boyunca tüm aile fertlerini aðır işkenceden geçirdi. Erdoðan Yakışan ise 21 gün işkenceli sorguda kaldı. Naciye Yakışan, eşi Erdoðan Yakışan’a işkence yapılırken izleten polislerin; sonrasında Erdoðan Yakışan’a aynı işkenceleri eşine de yapacaklarını söyleyerek kendileri tarafından hazırlanan ifadeleri imzalamasını, aksi halde tüm ailesinin aynı işkenceden geçirileceði tehdidi üzerine Erdoðan Yakışan işkence ve baskıya dayanamayarak polisler tarafından hazırlanan ifadeyi imzaladı.

Mahkemeye çıkarılan 5 kişilik Yakışan ailesinden Erdoðan Yakışan tutuklandı, 2 kardeşi ile babası ve eşi ise serbest bırakıldı. 4 aile bireyinin serbest bırakıldıðı günün gecesi Tatvan Ýlçe Emniyet Müdürlüðünde görev yapan polisler, gece yarısı sıralarında evlerinde bomba bulunduðu gerekçesiyle tekrar evde arama yaparken, evin içinden bir bomba sesi duyuldu. Bombanın patladıðı oda ve içindeki eşyalar yerle bir olurken; çevreden yetişen mahallelinin de bölgede toplandıðı sırada polislerden birinin patlama olduktan çok sonra “Bomba buldum” diyerek baðırdıðını belirten Erdoðan Yakışan’ın babası Necmettin Yakışan olaydan sonra her şeylerini geride bırakarak Ýstanbul’da kaçak hayatı yaşamaya başladıklarını söylediler.

ESAS SUÇLU HERŞEYÝ ÝTÝRAF ETMÝŞTÝ

Oysa 2000 yılında Beykoz’daki bir villaya yapılan baskında öldürülen Hizbullah lideri Hüseyin Velioðlu’nun arşivinde bulunan VHS kayıtlarından birinde, örgüt tarafından sorgulanan Murat Kurtboðan’a ait sesli video görüntülerinde Gıyasettin Barlak cinayetinin yanı sıra devlet görevlileri ve polislerin emri ve gözetiminde çok sayıda suça karıştıðı mahkeme tutanaklarına da geçti. Adeta bir suç makinesi gibi çalışan, Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’ni pansiyona çeviren, Cezaevinde kaldıðı süre içerisinde defalarca polis tarafından getirilen kadınlarla cezaevinde birlikte olan, PKK’lilerin emniyet ve karakol sorgularında bulunarak işkencelere bizzat katılan Murat Kurtboðan 1992-1998 tarihinde onlarca karanlık olayda adı geçen bir isim.

Beykoz baskınında ele geçirilen VHS kasette görüntülü sorguları devlet tarafından ele geçirilen Murat Kurtboðan ve ifadelerinde sıklıkla adı geçen Başkomiser Hakan ve Necmettin adlı kişiler hakkında ise 3 yıl sonra 2003 yılında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından dava açılsa da görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Tatvan Cumhuriyet Savcılıðına yollandı. Murat Kurtboðan, Polis Hakan ve Necmettin adlı kişiler hakkında Diyarbakır DGM tarafından verilen görevsizlik kararının ardından Tatvan Cumhuriyet Savcılıðında 2004/448 esas ve sayı numaralı dava açıldı. Davada adı geçen polis Hakan’ın cinayetin işlendiði yıllarda Başkomiser olmasına karşın gerekli kimlik tespitleri yapılmayarak dava düşürüldü. Ayrıca açılan davada Beykoz’daki villada ele geçirilen video kasetteki tüm ifadeler suçlama kabul edilerek dava açıldıðı halde Ýbadullah Camii Müezzini Gıyasettin Barlak’ın öldürülmesi olayı ve olaya karışan Polis Hakan, Necmettin ve Hizbullah itirafçısı Murat Kurtboðan aleyhinde dava açılmadı.

Yakışan, Çakar ve Işık’ın müebbet aðır hapis cezasına çarptırıldıkları Klasör 5/Kaset Ýnceleme Tutanaðıyla delil olarak giren Murat Kurtboðan’ın iddialarını “doðru ve olaylarla örtüşen” ifadeler olduðu ibaresiyle mahkeme kayıtlarına geçirmesine karşın; 3 kişi müebbet hapis cezası almaktan kurtulamadı. Dava dosyası ve iddianamenin 32’inci sayfasında yer verilen “Klasör 5/Video inceleme tutanaðında” olayın gelişimi, Murat Kurtboðan’ın anlatımlarının yazılı haline yer verilerek şu ilginç belirleme yapıldı “………… ayrıca olayı takip eden zamanlar içerisinde benzer türden başka bir eyleme girişildiði sırada çıkan bir silahlı çatışmada öldürülen bir bekçiden söz edildiði, Murat Kurtboðan’ın başka olaylardan da bahsettiði, sözü edilen Gıyasettin isimli şahsın ve bekçi olarak bahsedilen şahsın dosyamız eylemlerinden olan Gıyasettin isimli şahsın öldürülmesi ile polis memurunun yaralanması olaylarıyla benzeştiðinin tespit edildiði anlaşılmıştır.”