Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı Abdulbasit Seyda ve bazı Yürütme Kurulu Üyelerin yer aldıðı bir heyet Ýsveçli yetkililerle görüşmelerde bulunduktan sonra Ýsveçte yaşayan Kürtler ve Asuri-Suryanilerle ayrı ayrı toplantılar yaptı.
Stockholm ABF binasında 200ü aşkın Kürdistanlının katıldıðı toplantıda konuşan SUK Başkanı Abdulbasit Sayda Ýsveçli yetkililer ile yaptıkları görüşmeler konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Ýsveç Dışışleri Bakanı Carl Bildt ve Dış Yardım Bakanı Gunilla Carlsson ile görüştüklerini belirten Sayda Ýsveçin 25 milyon kron ek yardım, mülteci kamplarında kullanılması kaydıyla ambulans, ilaç ve gıda yardımında bulunma sözü verdiðini söyledi. Toplantıda Ýstanbulda yapılan toplantıda alınan kararların Kürtlerle ilgili bölümü Ýngilizce ve Arapça olarak daðıtıldı. Metinde Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etme hakkıyla ilgili somut bir ifade bulunmaması tepkilere neden oldu.
Suriyedeki gelişmeler konusunda açıklamalarda bulunan Seydaya özellikle Batı Kürdistanlılar, Esat sonrası Kürtlerin statüsünün ne olacaðı sorusunu yönelttiler. Seyda Ýstanbuldaki toplantıda alınan kararların istemeleri halinde Kürtlere otonomi veya federal bir devlet olma hakkı tanıdıðını iddia etti. Katılımcılar bunun doðru olmadıðını ve belgedeki ifadelerin öyle yorumlanamayacaðını belirterek Seydaya tepki gösterdiler.
Seyda SUKun demokratik özerklik taleplerine karşı olmadıðını belirtirken kendisiyle görüştüðümüz SUKun Yürütme Üyesi Ablahad Estaifo Kürtlerin bu talebine karşı olduklarını açık bir şekilde ifade etti.
Seydaya en fazla yöneltilen sorulardan bir diðeri de Özgür Suriye Ordusunun Kürt bölgelerine saldıracaðı yolunda basında çıkan haber ve yorumlar oldu. Seyda bu tür haberlerin gerçeði yansıtmadıðını ve böyle bir saldırının söz konusu olamayacaðını söyledi. Seyda Türkiye, Suudi Arabistan ve Katarın SUK ile ilişkileri ile ilgili sorulara da katılımcıları tatmin eden cevap veremedi. SUKun baðımsız bir örgütlenme olduðunu söyleyerek soruları geçiştirmeye çalıştı.
Suriye Ulusal Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Ablahad Estaifo da Stockholmde yaşayan 50 civarında Asuri-Süryaninin katıldıðı bir toplantıya katıldı. Asuri Demokratik Örgütünü temsilen SUK Yürütmesinde yer alan Estaifo, Suriye muhalefetinin güç geçtikçe güçlendiðini, 45 yıldır halka baskı yapan Esat rejiminin günlerinin sayılı olduðunu ileri sürdü.
Estaifo, 79 ülkenin SUKu tanıðını, şimdiden yeni anayasa hazırlıklarına başladıklarını ve kendilerinin Asuri-Suryani halkının geleceðini güvence altına almak için 18 maddelik öneride bulunduklarını ifade etti. Süryani halkı olarak insan haklarına saygı gösteren, kanunlara dayalı, Suriye toplumunun tüm kesimlerini kendi bünyesinde barındıran ve çok kültürlülüðü yaşatacak bir Suriyenin kuruluşuna katkıda bulunmak istediklerini savundu.
Toplantıya katılanların bazıları muhaleffete yer alan aşırı dinci gruplara yönelik kaygılarını dile getirdiler ve Kürt Halkının statüsü ile ilgili sorular yönelttiler. Bir genç de SUKun emperyalistler ile Türkiye, Katar ve Suriye gibi gerici ülkeler tarafından örgütlenen bir oluşum olduðunu söyledikten sonra bazı sorular yöneltti. Sorularına cevap verilmediðini belirten genç protesto ederek toplantıyı terk etti.
Toplantının sonra görüştüðümüz Estaifo, Suriyede yaşayan Kürtlerin çoðunluðunun demokratik özerklik ve federasyon deðil, yeni anasayada eşit yurttaşlık ve kültürel haklarının güvence altına alınmasını istediklerini iddia etti.
Kürtlerin büyük çoðunluðunu temsil eden Yüksek Kürt Konseyinin demokratik özerlik istediðini hatırlattıðımızda deneyimli ve geçmişi eskiye dayanan Kürt partilerinin liderlerinin böyle bir oluşumun mümkün olmadıðını gördüklerini ve demokratik özerkliðe karşı olduklarını iddia etti. Kürtlerin demokratik özerklik taleplerinin tüm Suriye halklarını ilgilendirdiðini, Kürtlerin çoðunluðu oluşturduðu yerleşim birimlerinde yerel yönetimleroluşturulacaðını ve Kürtçenin resmi dil olacaðını söyledi.
Erdoðanın Kürtlerin demokratik özerkliði gerçekleştirmeleri durumunda Türkiyenin müdahale edeceðini açıkladıðını hatırlattıktan sonra böyle bir müdahale durumunda SUKun tutumunun ne olacaðı sorumuzu, Bu aşamada dört güçten oluşan ortak bir heyet var. Oluşum içinde Türkiye, Bölgesel Kürdistan Hükümeti, SUK ve SKUK yer alıyor. Bu oluşum bu ve buna benzer şeyleri tartışıyor diyerek geçiştirdi.
Türkiyenin aralarında EL Kaidenin de bulunduðu islamcı güçleri eðitmesini ve silahlandırmasını nasıl karşıladıkları sorumuza ise Estafio, Türkiye Suriye Hür Ordusuna destek veriyor. Ama islami grupları silahlandırmıyor. Benim Türkiyenin Ýslami grupları silahlandırdıðına dair bir bilgim yok diye karşılık verdi.