Ýsveçte deðişik siyasi partilere mensup 22 milletvekili Cumhurbaşkanı Abdullah Güle ortak bir mektup yollayarak cezaevlerinde açlık grevi yapan tutsakların ölüm sınırına geldiðini hatırlattı ve ölümlerin durdurulması için devreye girmesini istedi.
Milletvekilleri, Eylül ayının ortalarında Diyarbakır cezaevinde 9 kadın tutsaðın başlattıðı açlık grevinin Türkiyenin modern çaðındaki en büyük açlık direnişi eylemine dönüştüðüne dikkat çekiyorlar.
Tutsakların Kürt halkının kültürel haklarını, ana dilde eðitim ve savunma hakkı istediklerini ifade eden vekiller Kürtçe savunma yapmalarına izin verilmediði için adil bir yargılanmaya tabi tutulmadıklarını hatırlattı.
Ýnsan Hakları Derneðinin cezaevlerinde açlık grevindeki tutsaklara Malta Deklarasyonunun uygun davranılmasını talep ettiði belirtilen mektupta şu görüşlere yer veriliyor: Cezaevlerinde açlık grevindeki tutsakların saðlıkları çok kritik bir aşamaya gelmesine raðmen Türk Hükümeti cezaevlerindeki durum hakkında açıklama yapmıyor. Türk medyası da sessizliðini koruyor. Eðer Türk Hükümeti harekete geçmezse tutsaklar yaşamlarını yitirme riskiyle karşı karşıya kalacaklar ki bu Kürt sorununun barışcıl yöntemlerle çözümünü zorlaştıracaktır. 3 yıldan beri cezaevlerinde tutulan tutsaklar ya adil bir yargılanmaya tabi tutulmalı ya da hemen serbest bırakılmalıdır. Ve Türk devleti Kürt Lider ve Kürt örgütleriyle ciddi bir müzakereye oturmak için bir yol bulmalıdır. Ýki aydır açlık grevini sürdüren tutsaklar her an yaşamlarını yitirebilirler.
Açıklamaya imza atanlar arasında muhalefetteki Sosyal Demokrat Ýşçi Partisi, Sol Parti ve Çevre Partisi Yeşillerin yanı sıra iktidar ortaðı Muhafazakar Parti, Hristiyan Demokrat, Merkez Partisi ve Halk Partisinin milletvekilleri de bulunuyor. Ýktidar ortaðı partilere mensup 11 milletvekilinin imzasını taşıyan mektuba imza atanlar arasında Sol Parti eski Lideri Lars Ohly, Yeşillerin eski Eşbaşkanı Peter Eriksson ile Hrıstiyan Demokrat Parti Dış Politika Sözcüsü Desiree Pethrus da bulunuyor.
Mektubun yazılmasında insiyatif alan Doðu Kürdistan doðumlu Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh bundan 15 gün önce konuyu parlamento gündemine getirdiðini ancak Dışişleri Bakanı Carl Bildtin sorunun çözümü için devreye girme ve Türk hükümetine baskı yapma yerine sorunu alışılagelmiş cevaplarla geçiştirmeye çalıştıðını söyledi. Bildti AKP Ýktidarı yanlısı bir politika izlemekle suçlayan Kakabaveh Bildte bir kez daha suskunluðunu bozması ve devreye girmesi çaðrısında bulundu.
Açlık grevcilerinin her insanın sahip olması doðal ve tartışılmaması gereken ana dilde eðitim ve sanunma hakkı, Kürt soronunun barışcıl yöntemlerle çözülmesi için Kürt Lider Abdullah Öcalanla yeniden görüşmelere başlanması için yaşamlarını riske atmak zorunda kalmalarının Türkiye için utanç verici olduðunu dile getirdi.