Uluslararası Kürt konferansı sona erdi
Rusya Federasyonu Başkenti Moskova’da her yıl farklı başlıklar altında toplanan Uluslararası Kürt Konferansı dördüncüsü bu yıl “DAIŞ’e Karşı Uluslararası Mücadele Koalisyonun Kurulma Perspektifi” ile yapıldı.
Rusya Federasyonu Başkenti Moskova’da her yıl farklı başlıklar altında toplanan Uluslararası Kürt Konferansı dördüncüsü bu yıl “DAIŞ’e Karşı Uluslararası Mücadele Koalisyonun Kurulma Perspektifi” ile yapıldı.
Rusya Federasyonu Başkenti Moskova’da her yıl farklı başlıklar altında toplanan Uluslararası Kürt Konferansı dördüncüsü bu yıl “DAIŞ’e Karşı Uluslararası Mücadele Koalisyonun Kurulma Perspektifi” ile yapıldı.
Organizatörlüğünü Uluslararası Kürt Sosyal Kurumlar Birliği ve Rusya Stratejik araştırma Enstitüsünün (RİSİ) yaptığı konferans, Rojava ve Kuzey Kürdistan’dan gelen katılımcıların yanı sıra, Rusya Federasyonundan da Parti yöneticileri, sivil toplum örgütleri temsilcileri, akademisyen, yazar ve araştırmacılar katıldı. Konferans Rusya Stratejik Araştırma Enstitüsü salonunda yapıldı.
ABD SURİYE’DE YANLIŞ YAPIYOR
Rus basınının da yoğun ilgi gösterdiği konferansın açılışından sonra konuşan Adil Rusya Partisi Başkanı Sergey Mironov oldu. Mironov konuşmasında Amerika’nın toplumu yanıltmak için bölgede İŞID’i vurduğunu ama asıl hedefleri vurmadığını kaydetti. Mironov şöyle konuştu ‘‘ Amerika kendine göre Suriye’nin kaderini belirleyecek kararlar alıyor. Bu kararları alırken de kimsenin görüşüne başvurmuyor. Fakat gelinen noktada aldığı bu kararların ne kadar yanlış olduğu ortaya çıktı. Ayrıca Amerika kendi çıkarı doğrultusunda hareket ettiği gibi halkların ulusal çıkarlarını hiç hesaba katmıyor. Zaten şuan bölgenin içinde bulunduğu nokta bu duruşumuzu doğruluyor. Ayrıca Amerika gittiği her yerde bir enkaz bırakıyor. Vlademir Putin BM genel kurulunda Rusya’nın yaklaşımını çok açık bir şekilde değerlendirdi. Suriye ve bölgede yaşayan halklar konusunda tüm uluslararası güçlerin toplanıp ortak karar alması gerekir. Bu konu bir devlete veya bir güce bırakılmayacak kadar önemli bir konudur’’ dedi.
‘KÜRTLER SADECE ASKERİ BİR GÜÇ OLARAK DEĞERLENDİRİLMEMELİ’
Konferansın devamında konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Asya Abdullah, Kürtlerin sadece bir askeri güç olarak ele alınmamaları gerektiğine vurgu yaptı.
Asya Abdullah: ‘’Suriye’deki sorun olduğu gibi ortada kalıyor. Kobanê’de DAIŞ çetelerine karşı çok ciddi bir direniş sergilendi. Bu savaşta yaşamını yitiren savaşçıların çocukları çadırlarda kalıyor. Çok sayıda ev yıkıldı ve kentin büyük bir bölümü harap oldu. DAIŞ’la savaş sadece askeri alanda değil her yönüyle olmalı. Şuan DAIŞ’tan aldığımız bir çok yerde hala mayınlar var. Şuan çözülmeyi bekleyen bir yığın sorun var ve bu sorunlar ancak demokratik Suriye ile çözülebilecek sorunlardır. Bu sadece Kürtlerin sorunu eğil, Suriye sınırları içerisinde yaşayan tüm halkların sorunudur. Onun için, olayı değerlendirirken daha geniş ele almak gerek. Biz Kürtler olarak bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Evet DAIŞ çok büyük bir tehdit ve bu tehdit öyle küçümsenemeyecek kadar büyük ama biz Kürtler için değil. Çünkü biz Kürtler, DAIŞ’la sadece silahla değil bilim ve düşünceyle de mücadele ediyoruz. Bu açıdan şuan temel görevlerimizden biri de toplumu eğitmektir. Toplumu bilinçlendirmektir. Bu bakımdan Rojava’yı değerlendiren uluslararası güçler, Kürtleri sadece bir askeri güç olarak ele almamalı. Kürtler artık bölgede ciddi bir güç ve bu gücü değerlendirirken tüm yönleriyle ele almak gerek’’ diye konuştu.
KÜRTLER DİĞER HALKLARLA BİRLİKTE YAŞAMAK İSTİYOR
Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Selma Irmak da konferans konuşmacıları arasında yer aldı. Irmak şu mesajı verdi:
‘‘Kürtler bulunduğu tüm alanlarda diğer halklarla beraber yaşamak istediklerini her fırsatta dile getiriyor. Fakat Kürtlerin bu talebi sürekli farklı anlaşılıyor ve ciddi baskılara maruz bırakılıyorlar. Yine Kürtlerin mücadelesi de aynı şekilde farklı yorumlanarak amacından çıkarılmak isteniyor. Kürtler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruşundan bu yana kimliklerinde Türk olarak tanımlanıyorlar. Bu anayasada da öyle ifade ediliyor. Bu şekilde Kürtlerin tüm hakları ve kültürleri inkar ediliyor. Buna karşın Kürtler yaklaşık 30 yıldır başlattıkları mücadeleyle kendi haklarını elde etmek istiyor. son zamanlarda Türk Devleti ile Kürt halk Önderi arasında başlatılan diyalog AKP’nin çıkarlarına denk düşmediği gerekçesiyle sonlandırıldı.
HDP 7 Haziran seçimlerinde 13.1 oyla yaklaşık 6 milyon seçmenin desteğiyle meclise girmeye hak kazandı. AKP, HDP’nin bu başarını kabul etmedi. Yine HDP’nin 80 vekille meclise girmesini onun tek başına iktidarını da engelledi. Bunun üzerine DAIŞ saldırısı adı altında önce Kandile sonra Kuzey Kürdistan’da kalka saldırdı. Sivil insanlar katledildi. En son da halkın en önemli değeri olan Şehitliklere saldırmaya başladı. Türkiye devleti artık haklın değer yargılarına saldırmaya başladı. Kürtler bunu hiçbir zaman kabul etmez.
Kürdistan dört parçaya ayrılmış olabilir ama Kürtler hiçbir zaman bir birinden ayrılmadı. Aradan tel ve mayınlı alan olmasına rağmen her zaman bir birine yakın durdular. Rojava’da olan Kuzeyde de hissedildi. Bunun için Kuzey’dekiler ve diğer parçalarda yaşayan Kürtler, Kobanê de direnişe katıldı. Ama bunu engellemek isteyen Türk devleti DAIŞ’i destekledi. Tırlar dolusu cephane ve militanların geçişine izin verildi. DAIŞ, Kürtlere karşı savaştığı için Türkiye ona sınırsız imkan verdi.
Irmak, ‘’Rojava’da Kürtleri ciddi almayan ve onların siyasi, askeri, toplumsal ve örgütlemesini ciddiye almayan hiçbir başarıdan söz edemez’’ dedi.
RUSYA TERÖRÜN ÖNÜNÜ KAPATMAK İSTİYOR
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Enstitüsü Avrasya Entegrasyon Bölümü Başkanı Vlademir Valeriyeviç ise konuşmasında;
Rusya İslami terör örgütlerine karşı aktif mücadeleye başladı. İslam terör örgütleri sadece Suriye’de değil farklı ülkelerde ve bölgelerde de örgütlenmiş durumdalar. Rusya onları yolunu kapatmak ve onları etkisiz hale getirmek istiyor. Rusya Rojava’da Kürtleri de yanına aldığı oranda başarılı olabilir. Rusya Kürt kardeşlerimizle diyaloga geçerek ve onayını da alarak DAIŞ’e karşı ortak operasyonlar yapabilir.
KOBANE BİR KAHRAMANLIK DESTANINA DÖNÜŞTÜ
Konferansın devamında konuşan Kobanê Kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Enwer Muslim de yeniden inşa çalışmalarına dikkat çekti.
Muslim; ‘‘Bilindiği gibi Kobanê direnişi kahramanlık destanına dönüştü. Kürtler DAIŞ tattırdıkları yenilgiyle bölgede direnişin ve başarının sembolü oldu. DAIŞ Kobanê’de yenildikten sonra diğer bölgelerde de ciddi kayıplar verdi. Çünkü Kürtler Kobanê’de onun iradesini kırmakla kalmadı onun yenilebilir bir güç olduğunu da gösterdi. Kobanê’de kahramanlık destanı yazıldı, ama Kürtler, sadece Kobanê’de değil, tüm Kürdistan’da bu tür kahramanlık destanları yazıyor.
Halkımız tüm varlığıyla kendini korudu. Özellikle Kürt kadınlarının sergiledikleri direniş tüm dünya güçleri tarafından taktire şayan görüldü. Kobanê de sadece Rojava’dan değil Kürdistan’ın dört parçasından gençler şehit düştü. Buda Kürdistan’ın artık ruhen ve düşüncede birlik olduğunu gösteriyor.
Şuan Kürtlerle ilişki kurmak ve onlara yardım etmek isteyenler var. Bizimle sadece askeri açıdan değil tüm yönleriyle bir yardım diyoruz. Örneğin sağlık, eğitim, alt yapı vb. Konularda da yardım yapılabilir. Bu açıdan bizim kapımız her türlü yardıma açıktır.’’
KÜRTLER TARİHLERİNE YARAŞIR BİR DİRENİŞ SERGİLEDİ
Konferansın öğlenden sonraki bölümünde Ortadoğu Araştırma Enstitüsü yönetim kurulu üyesi Stanislav İvanov’un konuşmasıyla devam etti. konuşmasında Kürtlerin kendilerini korumak için imkansızı başardığını söyleyen İvanov ‘‘Suriye’de ordu görevini yapamaz duruma geldikten sonra askeri bir boşluk oluştu. Kürtler de kendilerini korumak için çok kıt imkanlarla ve ferdi silahlarla kendini korumaya başladı. Bu imkansızlıklarla herkesin yenilemez dediği DAIŞ’i bile yendiler. Kürtler tarihlerine yakışır bir direniş örneği sergiledi ve imkansızı başardı.
Uzman araştırmacı Yevgeniy Sergiyeviç yaptığı konuşma da, Rusya’nın Suriye müdahalesini insani bir durum olarak değerlendirdi. Sergiyeviç, Türkiye’nin Kürtleri dikkate almamak için çalışmaya devam edeceğine dikkat çekti.
ŞENGAL VE ROJAVA’DA TRAJEDİ YAŞANDI
Konuşmasında DAIŞ saldırılarına en ağır yarayı alan ve uluslararası güçlerinde sahip çıkamadığı Kürt Êzîdîlerin yaşadığı dramı ve zorluklarına değinen Rusya Kürt Êzîdîler Kongresi Eşbaşkanı Cemal Şemoyan ‘‘DAIŞ terör örgütüne karşı uluslararası koalisyon Kürtlerin Serêkaniyê’yi almasıyla başladı. Eğer Kürtler orayı düşürmeseydi ve DAIŞ’ı orada bozguna uğratılmasaydı uluslararası koalisyon belki de hiç bu savaştan bahsetmeyecekti’’ dedi.
PKK’YE TEŞEKKÜR EDİYORUM
Rojava ve Şengal’de yaşanan saldırılara dikkat çene Şemoyan,
‘’Ben kendim gittim alana oraları kendi gözlerimde gördüm. Şengal ve Rojava’da yaşanan tam anlamıyla bir trajedidir. Kadınlar kaçırıldı çocuklar öldürüldü binlerce kişi yerinden yurdundan edildi. Tüm dünya buna sessiz kaldı. Aradan onca zaman geçmesine rağmen yeni yeni bazı güçler savaş kararı aldı. Ama şimdiye kadar onlar neredeydi. O Kürtlerin yanına sadece PKK ve Abdullah Öcalan’ın temsil ettiği ideoloji vardı. Eğer bu gün Kürtlerin orada güç olduğunu görüyor ve kabulleniyorsak, Kürtler bunu Öcalan ve PKK’ye borçludur. Ben burada sizin huzurunda PKK’ye teşekkür etmek istiyorum. Onların sayesinde biz Kürtler bu gün başı dik bir şekilde durabiliyoruz.
EZİDİLER AVRUPA’YA GÖNDERMEK İSTİYORLAR
Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı konferansta yaptığı konuşmasında DAIŞ çetelerinden kaçan mülteci sorununa değindi.
Anlı ‘‘ Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi olarak şimdiye kadar bu kamplarda için 3 milyon dolar harcadık. Fakat hala bu kamplarda yaşayan halkımızın yardıma ihtiyacı var. Özel politikalarla Êzîdîleri topraklarından uzaklaştırmak isteniyor. Şengal’in özgürleştirilmesi ve Êzîdîlerin tekrardan topraklarına dönmesine yerine onları Avrupa’ya göndermek istiyorlar. Kürtleri zorunlu göçe zorluyorlar.
HDP adına konferansta konuşan Dış İlişkiler sorumlusu Nazmi Gür de AKP’nin Suriye ve Rojava’daki politikalarını eleştirdi.
Konferans dün akşam saatlerine kadar farklı tartışma ve sunumlarla sona erdi.