Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır Kent Konseyi ve Gençlik Meclis’inin daveti üzerine Ulusal Gençlik Parlamentosu kuruluşunun 10’uncu yılında Diyarbakır’da toplandı.

Diyarbakır Dedeman Otel’de Türkiye’nin 53 ilindeki Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun 120 üyesi bir araya geldi. Önce “Dünden Bugüne Ulusal Gençlik Parlamentosu”nu anlatan bir film izlendi.

Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Genel Sekreteri Metin Kılavuz ile Engelli, Spor Meclis bileşenlerinin konuk olarak katıldığı toplantıda 53 ilden gelen 120 genç kendini tanıttı.

Baydemir'in de kendisini, “Diyarbakır’ın genç başkanı ve Gençlik Meclisi’nin gönüllü çalışanı” olarak tanıtması gülüşmelere neden oldu.

Tanışmalardan sonra “Karar Alma Süreçlerinde Gençlik Katılımı” konulu Koordinasyon Toplantısı’nın açış konuşmaları yapıldı.

Diyarbakır Gençlik Meclisi Eşsözcüsü Berçem Akbey, iletişimlerinin ve alınan kararların barış sürecine ve Türkiye’nin sosyal dokusuna vereceği katkının büyük önem taşıdığını söyledi.

Üst düzeyde yürütülen psikolojik savaşın özellikle gençleri derinden etkilediğini belirten Akbey, gençlerin; kaosun olmadığı, insanların düşüncelerini, dillerini ve inançlarını özgür bir şekilde ifade edebildiği çağdaş bir ülke istediklerini söyledi.

Akbey, “Demokrasi kendin için istediğin hakları başkaları için de istemekse ancak bu bilinç, özgürlüğün var olduğu ortamlarda filizlenir. Bizim de hedefimiz böyle bir ortamı yaratmaktır” diye konuştu.

Ulusal Gençlik Parlamentosu Yürütme Kurulu Üyesi Tora Benzeyen de, Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun gençlik politikasını oluşturmak için yerelde ve ulusalda çalışan bir kurum olduğunu söyledi.

Yerel ve ulusal yönetim organlarında daha fazla genç temsilci sağlamak için çeşitli programlar yürütüldüğünü belirten Benzeyen, “Seçilmek istiyorum kampanyasıyla seçilme yaşının 30’dan 25’e indirmesi konusunda çalışmalar yaptı” dedi.

Genç milletvekillerinin TBMM’de temsil edilmesi konusunda çalışma yürütüldüğünü anlatan Benzeyen, “Biriken bilgi ve tecrübelerimiz Gençlik Bakanlığı’nın kurulma sürecinde önemli katkılar sunmuştur” diye konuştu.

Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği Başkanı Başak Saral da “Gençlerin toplumsal hayatın her alanında etkin katılımını desteklemek bizlerin öncelikli görevi oldu” dedi.

Sürdürülebilir kalkınma hedefinde çözümün etkin rolünü üstlenen gençlerin bilgi, birikim, deneyim ve hayalleriyle taşın altına elini koyarak ürettiği projelerin önemine dikkat çeken Saral, “Karar alma süreçlerine gençlerin katılımı HABİTAT’ın temel vizyonu ve öncelikli hedefidir” dedi.

Saral şöyle devam etti: “Gençlik meclisleri, kentlerde halk temeli politikaların planlanması, yapılanması, uygulanması ve takibinde önemli bir rol üstlendi. Yine gençlerin benzerlikleri ve farklılıkları ile buluştuğu Ulusal Gençlik Parlamentosu ise, gençlerin kendi hayatlarını etkileyen ulusal kararlara etkin ve aktif katılımını güçlendirdi.”

Saral, Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun, Türkiye’nin farklılıklarını içinde barındırabilmiş en önemli gençlik hareketlerinden, gençlik yapılanmalarından biri olduğunun altını çizdi. Saral, Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun çizeceği temsili ve demokratik bir model, toplantının en önemli çıktılarından biri olacağına işaret etti.

Saral, ev sahipliği yapan Diyarbakır Gençlik Meclisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü temsilcilerinden Hansın Doğan ise, BM’nin 1992 Rio Zirvesi’nde benzer platformların oluşturulması için önemli bir zirve gerçekleştirdiğini söyledi. Ulusal Gençlik Parlamentolarının kuruluş sürecine kadar geçen süreci özetleyen Doğan, “Bu ekip Türkiye’de yerelde de başarı sağlamış ve dönüşüm gerçekleştirmiştir. Ve nesiller boyunca bunu birbirine aktarmayı da becermiştir” diye belirtti.

Başarılardan bir tanesinin de özel sektörle işbirliği olduğunu belirten Doğan, “Özel sektör ve kamu işbirliği çok kolay bir iş değildir. Bunu en iyi bir şekilde başarmış ülke Türkiye’dir. İki yıl önce Birleşmiş Millet bir karar aldı ve bu alanda en iyi ülke Türkiye diye tanımladı. Dolayısıyla New York’taki küresel Ofisini kapattı ve onu İstanbul’da açtı” diye konuştu.

Diyarbakır Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise kürsüye “Diyarbakır’ın genç başkanı” olarak davet edildi.

Baydemir, “Bundan 12 bin yıl önce yaşam serüveninin başladığı, 500 metre ileride de Diyarbakır burçlarının temelinin kazıldığı ve 8500 yıldan bu yana yaşamın aralıksız sürdüğü dünyanın nadide kentlerinden biri olan Diyarbakır’a, Amed’e, Amida’ya, Diyarbekir’e hoş geldiniz” diyerek sözlerine başladı. Baydemir, 21. yüzyılda yerindelik, yerinden yönetim ve eşgüdümün yükselen değer haline dönüştüğünü vurguladı.

“2004 yılından bu yana Diyarbakır halkının hizmetini sürdürürken katılımcılığı büyük bir değer ve öncelik olarak ele alıyoruz” diyen Baydemir, uyguladıkları projelerin yüzde 70-80’inin Yerel Gündem 21 Kent Konseyi’nin onayı ile hayata geçirdiklerini söyledi.

Yaşama geçirdikleri projelerin öncelikle Kent Konseyi’nde tartışıldığını ve karar haline dönüştüğünü, ardından Belediye Meclisi’ne geldiğini anlatan Baydemir, “Bu katılımcı demokrasi açısından kat edilmiş önemli bir aşamadır. Temsili demokrasiden giderek doğrudan demokrasiye doğru bir yol almamız gerekiyor” dedi.

“Yasal değişiklik süreçlerinde önemli rol oynadınız” diyerek Ulusal Gençlik Parlamentosu’na seslenen Baydemir, “Büyükşehir meclislerinde, ilçe meclislerinde, sendika meclislerinde neden gençlik kotası olmasın” diye önermesi gençler tarafından alkışlarla desteklendi. Siyasetlerinin “kadın kotasını” zorunlu kıldığını anımsatan Baydemir, salondaki kadın temsiliyetinin azlığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Genç kadın arkadaşlarımız bu meclis içinde daha fazla olmalılar. Parlamentoda gençlik ve kadın için sandalye ayrılması amacıyla çabamızı büyütmemiz lazım. Siz bunun çabasını ortaya koymadığınız müddetçe bunu kolay kolay vermeyeceklerdir. Erkekler de sandalyeyi kadına verme konusunda çok istekli olmayacaklardır. Yaşlılar da biz gençlere boşaltma konusunda çok istekli olmayacaklardır. Sürdürülebilir mahalle, ilçe, kent, ülke, dünya için bunu başarmamız lazım.”

Erzurum’dan, Trabzon’a, Edirne’den Mersin’e, Antalya’ya Diyarbakır’a kadar bütün gençlerin bir araya geldiğine işaret eden Baydemir, “İşte bu bizim gerçek fotoğrafımızdır” dedi. Diyarbakır’a gelmeden önce gençlerin kafalarında bazı soru işaretlerinin olduğunu belirten Baydemir, “Bizi öyle bir hale getirdiler ki en yakınımızdakini en uzak hale düşürdüler. Bizi öyle bir hale getirdiler ki bizi bir birimize yabancılaştırdılar” diye konuştu.

Gençlere Diyarbakır’ı gezmelerini öneren Baydemir, gezilecek yerleri anlatırken de şöyle konuştu:  “Dağkapı Meydanı’nda gök kubbeye bakın. Gazi Caddesi’nden yani eski Bağdat Caddesi’nden yürüyerek ilerleyin. Yorulduğunuzda Hasanpaşa Hanı’nda bir Osmanlı kahvesi için. Şekeri tamamen size bırakıyorum. Ulucami’yi görmeden, avlusunu da gezmeden Diyarbakır’dan ayrılırsanız size gücenirim. Ulucami’yi gezdikten sonra mutlaka Hasanpaşa Hanı’na uğrayıp bir melengiç kahvesi için. Melengiç kahvesi de Kürt kahvesi diyorlar. Mutlaka Dengbej Evi’ne uğrayıp Küçük Şakiro’dan bir parça dinleyin. Hemen akabinde Yenikapı Sokak içinden 8 bin yıllık tarihte yolculuğa çıkın. Dört Ayaklı Minare’nin altından geçin. Ve geçerken dilekler tutun. Dileklerinizden bir tanesi de barış olsun. Dört Ayaklı Minare’den Ortadoğu’nun en büyük kilisesi olan Surp Giragos Kilisesi’ne mutlaka uğrayın. Oradan da Keci Burcu’na çıkın. Keci Burcu’ndan Dicle Nehri’ne ve Hevsel Bahçeleri’nin seyrine dalın. Hevsel Bahçeleri’nin seyrine daldığınızda ülkenin geleceğinin aydınlık ve umut olduğunu görme imkanına sahip olacaksınız.”