Ukrayna’da yeni bir ‘Turuncu Devrim’ denemesi yolda
Ukrayna’da yeni bir ‘Turuncu Devrim’ denemesi yolda
Ukrayna’da yeni bir ‘Turuncu Devrim’ denemesi yolda
Avrupa Birliği ile yakınlaşmaya sıcak bakmayan Ukrayna yönetimine karşı Batı destekli gösteriler devam ediyor. Bugün başkent Kiev’de toplanan onbinlerce kişi Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in istifasını isterken, Yanukoviç AB ile ‘eşit ortaklık’ tavrında ısrarlı.
Ukrayna, Avrupa Birliği (AB) ile Ortaklık Anlaşması ile Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşması'nı (DCFTA) imzalamamasının bedelini yeni bir batı müdahalesi ile ödüyor. Rusya ile ilişkilerin bozulmasını gerekçe göstererek AB ile anlaşmanın imzalanmamasını protesto eden muhaliflerin hedefi Yanukoviç’in istifası.
Yanukoviç’in siyasi rakibi ve eski başbakan Yulia Timoşenko’nun da çağrısını yaptığı protestolara kimi kaynaklara göre 100 bini aşkın kişi katıldı. Göstericiler, AB ile müzakerelerin yeniden başlamasını, Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in istifa etmesini ve erken seçime gidilmesini talep ediyor.
Kent merkezindeki Özgürlük Meydanı’nda konuşan muhalif önderlerden Oleg Tiagnibok, bugünden itibaren kent merkezinde olacaklarını ve genel grev ilan ettiklerini söyledi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI UYARDI
Protesto gösterileri ile ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Vitali Zakharçenko, göstericilerin kanunla belirlenen sınırları aşmaması uyarısı yaptı. AB yanlısı göstericilerin kamu düzenini tehlikeye sokacak eylemlere girişmemeye çağıran İçişleri Bakanı, “Öyle olursa, polis hiç birşey yapmadan duramaz” dedi.
Muhalefetin büyük karışıklıklar çıkarılmasına yönelik çağrıları olması durumunda, hükümetin tavrını koyacağının altını çizen Zakharçenko, “Libya ve ya Tunus’un gittiği yoldan mı gideceğiz?” diyerek, tepkisini dile getirdi.
FEMEN DE PROTESTO ETTİ
Ukrayna’da AB ve Rusya merkezli güç çatışmaları devam ederken, Avrupa medyasında sürekli ön plana çıkarılan Femen grubu da olaya müdahil oldu. Fransa’nın başkenti Paris’teki Ukrayna Büyükelçiliği önüne gelen Femen üyeleri, Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in istifasını istedi.
Ukrayna’nın Avrupa’nın yardımına ihtiyacı olduğunu savunan Femen üyeleri, “Ukrayna Avrupa’ya aittir” ve “Yanukoviç defol” sloganları attı.
YANUKOVİÇ: AB İLE EŞİT VE SAYGI DUYULAN BİR PARTNER OLMALIYIZ
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Yanukoviç, ‘AB ile ilişkileri devam ettirme ve yakınlaşmayı hızlandırma’ mesajı verdi. AB ile ortaklığı öngören antlaşmayı imzalamayan Yanukoviç adına yapılan açıklamada, 28’ler Bloku olarak adlandırılan AB ile yakınlaşma için ‘tüm imkanların kullanılacağı’nın altı çizildi.
Yanukoviç açıklamasında, “Ukrayna kendi jeopolitik seçimini kendisi yapıyor. Biz Avrupalı bir halkız ve girdiğimiz yol tarihi bir kararlığın ifadesidir. Ancak ben hükümetimizin, Avrupalılar ile ‘eşit haklara sahip ve saygı duyulacak bir partner’ olarak ortaklığa girmesinden yanayım” dedi.
ÇİN’DEN SONRA RUSYA’YA GİDECEK
Başbakan Mikola Azarov tarafından yapılan açıklamada ise, Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in önümüzdeki hafta Çin’e seyahat edeceği duyuruldu. Azarov, Yanukoviç’in Çin ziyaretinden sonrasında ise Rusya’ya seyahat edeceğini kaydetti.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, Ukrayna'nın Rusya ile ilişkilerine zarar vereceğini gerekçe göstererek AB'nin önerdiği Ortaklık Anlaşması ile Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşması'nı (DCFTA) imzalamamıştı. Cuma günü Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılan Doğu Ortaklığı Zirvesi'nde AB liderleri ile görüşen Yanukoviç, birliğin tüm ısrarlarına rağmen Ukrayna’nın çıkarlarına uygun bulmadığı anlaşmayı izmalamamıştı.
SÜPER GÜÇLER ARASINDA SIKIŞIP KALDI
Yanukoviç ve karşıtları birbirlerini rüşvet, ülkenin geleceğini dış güçlere peşkeş çekmek gibi benzer suçlamalarda bulunuyor. 45 milyon nüfuslu Ukrayna 603 bin kilometrekarelik hacmiyle Avrupa’nın Rusya’dan sonra en büyük ikinci ülkesi. Ekonomik açıdan Rusya’ya oranla daha gerilerde seyreden Ukrayna, Rusya’dan Avrupa’ya yapılan enerji transferindeki önemli geçiş noktalarından. Ülke, Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazandığı 1991’den bu yana iki büyük güç arasında kalan konumu nedeniyle de zor dönemler geçiriyor.
2000’li yılların başına dayanan iç siyasi çekişmelerde de Avrupa ve ABD ile Rusya’nın karşılıklı hegemonya çabası da etkili oluyor. Yanukoviç’in 2004 yılı sonunda rakibi Viktor Yuşçenko’ya karşı cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandığı duyurulmuştu. Seçimlere itiraz eden Yuşçenko ve o dönemki müttefiki Yuliya Timoşenko taraftarlarının ‘Turuncu Devrim’ olarak da bilinen batı destekli eylemleri sonucu seçimler iptal edilmişti. 2005 yılı başında yenilenen seçimlerde Yuşçenko cumhurbaşkanı seçilirken, sonrasındaki dönemlerde Timoşenko da başbakan olmuştu.
Yuşçenko ve Timoşenko’nun Ukrayna’yı AB’ye sokma vaatleri ile halktan aldığı destek ise çok uzun sürmemişti. Yuşçenko 2010 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda elenirken, Timoşenko’nun başında bulunduğu hükümet de parlamentodan güvenoyu alamayarak düşmüştü.
Avrupalıların ‘Ukrayna’nın Jean D’Arc’ı olarak ön plana çıkardıkları Yuliya Timoşenko, 2001 yılında yolsuzluk suçlaması ile kısa bir dönem tutuklu kalmıştı. Timoşenko, 2011 yılından bu yana da Rusya ile yapılan enerji anlaşmalarında ‘ülkeyi zarara uğratmak’ suçlamasıyla tutuklu bulunuyor.