İngiltere'nin başkenti Londra’da faaliyet yürüten Göçmen İşçiler Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (Gik-Der) Irkçılık ve Faşizme karşı 15’inci Park Festivali bu yıl Pymnes Park’ta binlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti. Festival devrim ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. 

Türk İçişleri Bakanılğı tarafından 34 yıldır göçmenlere yönelik çalışmaları ile bilinen Gik-Der Festivali’ne katılan 30’u aşkın kişi hakkında ‘yasadışı örgüt bağlantısı' iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. 

Soruşturmaya karşı Gik-Der tarafından Türk İçişleri Bakanlığı ve savcılar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamıştı. Festivale soruşturma açılmasını protesto eden İlkay Akkaya, Ali Jiyan, Gülsevan Medar ve çok sayıda sanatçı festivale katılım çağrısında bulunmuştu. 

Festivalin açılış konuşmasını gerçekleştiren Gik-Der Eşbaşkanı Bedriye Avcıl festivale katılım ile ırkçılığa, faşizme ve soruşturmalara net tavır koyan herkese teşekkür etti. 

Irkçılık, faşizm ve savaşın her zaman olduğu gibi bugün de bir olgu olduğunu belirten Bedriye Avcıl, bugün İsrail’in Filistin’e yönelik yaptığı soykırım İran’a yönelik olarak başlattığı saldırıları kınadı.

Türk devletinin Gik-Der şahsında kurumlara yönelik  kriminalize etme politikalarını sert bir dille eleştiren Bedriye Avcıl, “Bugün tüm saldırılara karşı yine hep beraber bir aradayız. Burada bu kadar görkemli bir şekilde bir araya gelmek sadece kurumumuz için değil, aynı zamanda Türk devletinin kriminilizasyon saldırılarına da bir cevaptır. Devlet bu saldırılarla kurumlarımızı yalnızlaştırmaya, kurumlarımıza gelip giden insanları sindirmeye ve korkutmaya çalışmaktadır ancak korkmayacağımızı ve geri adım atmayacağımızı bugün bu şenlikte bir kere daha göstermiş olduk” dedi. 

Bu tür gayri hukuki demokratik muhalefeti sindirmeye yönelik girişimleri asla kabul etmeyeceklerinin altını çizen Bedriye Avcıl, soruşturmalara, faşizme ve ırkçılığa karşı birlikte mücadele çağrısını yineledi. 

Britanya Demokratik Güç Birliği adına yapılan konuşmada da Türk devletinin muhalif düşünenleri fişleme ve baskı altına alma girişimlerini kınayarak, “Yaşadığımız ülkede ırkçılık yükselirken Türk devleti de rahat durmamakta ve buradaki özgürlük ve demokrasi güçlerine karşı baskılarını arttırarak sürdürmektedir. Türkiye’nin Avrupa’da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenleri sindirmeye ve onları örgütsüz bırakmaya karşı gerçekleştirilen bu soruşturmaları demokratik mücadeleye bir saldırıdır. Biz Britanya’da bulunan Demokratik Güç Birliği bileşenleri olarak kriminilizasyon saldırılarını kınıyor ve  bu saldırılara karşı birleşik mücadelemizi büyüteceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz”  dedi. 

Yapılan diğer konuşmalar da da ırkçılık ve faşizme karşı ortak mücadele vurgusu yapılırken, Kürt sorununda adım atması gereken Türk devletinin bu soruşturmalar ile ‘barış umudunu’ yok ettiği kaydedildi. 

Konuşmaların ardından Grup Döngü, Birgül Tunç, Burcu Aytaç, Zeyno Durar, Gülseven Medar ve Ağustos Böceği Çocuk Korosu ve son olarak tüm kadın sanatçılar ortak sahne aldı.