Üç Kürt kadını kendi topraklarında...

Üç Kürt kadını kendi topraklarında...

Paris'te katledilen 3 Kürt siyasetçi için Diyarbakır bugün ayaða kalktı. Newroz kutlamaları ardından son yılların yapılan en görkemli törenine yediden yetmişe yüzbinlerce kişi katılırken, kadınlar ve erkekler yası simgeleyen siyahlara bürünüp, barış için de boyunlarına beyaz kaşkol veya eşarp taktı. Ankara, Kayseri, Yalova, Malatya, Elazıð, Ýstanbul, Tokat, Giresin ve Urfa gibi kentlerden gönderilen binlerce polis ve zırhlı polis aracı kitlenin dışında önlem alırken, BDP'li yöneticilerin saðduyusu sayesinde herhangi bir olay çıkmadı.

Sakine Cansız, Fidan Doðan ve Leyla Şaylemez'in katledilmesi haberi ardından ayakta bulunan Kürdistan ve Diyarbakır bugün, 3 Kürt kadınını baðrına bastı.

Dün akşam Diyarbakır'a getirilen ve 20 bine yakın kişinin katıldıðı karşılama töreni ardından bugün öðlene doðru 3 Kürt kadınının naaşı yine kadınların omuzunda bulundukları hastane morgundan alınarak, törenin yapılacaðı Batıkent Meydanı'na getirildi.

Kent merkezinde kepenkler kapatılırken, halk sabah erken saatlerinden itibaren akın akın Batıkent Meydanı'na yürüdü.

Okulların da boykot edildiði Diyarbakır'da, öðlen saatiyle birlikte binlerce kamu görevlisi de mesai bitimi ardından Batıkent Meydanı'na akın etmeye başladı.

Batıkent Meydanı'nı dolduran yüzbinler sık sık "Şehit Namirin", "Güneşin Yoldaşları Ölümsüzdür" sloganları atarken, kitle arasında kadınların yoðunluðu dikkat çekti.

Alanda bulunan onbinler karalara bürünürken, barışı simgelemek için erkek ve kadınlar beyaz kaşkol-eşarp takarak ölümlere olan tepkilerini dile getirdi.

BDP'nin görevlendirdiði kadın ve erkek görevliler alanın güvenliðini saðlarken, kent dışından, Ankara, Kayseri, Yalova, Malatya, Elazıð, Ýstanbul, Tokat, Giresun ve Urfa gibi kentlerden gönderilen binlerce polis ve zırhlı araçta alana yakın ana yollar ve kavşaklarda önlem aldı.

Kent dışından getirilen 'gıcır gıcır' zırhlı polis araçları ile TOMA'lar, Diyarbakır polisinin taş darbeleriyle tahrip edilen zırhlı araçlarıyla farkını ortaya koyuyordu.

Yaklaşık 8 bin polisin görev yaptıðı tören meydanı çevresinde sık sık polis helikopterlerinin havadan çekim yapması dikkat çekti.

Naaşların cenaze arabasıyla Batıkent Meydanı'na getirilmesi sırasında özellikle evlerinin balkonlarına çıkan binlerce kadın ve erkek zafer işareti ile cinayetleri protesto etti.

Cenazelerin tören alanına getirilmesi sırasında ise sık sık PKK ve Öcalan lehine sloganlar atılmaya başlandı. PKK bayraklarına sarılı 3 cenaze hazırlanan platforma yerleştirilirken, beyaz tülbent ve eşarp takmış kadınlar cenazelerin başından ayrılmadı.

Sakine'yi, Leyla'yı, Fidan'ı yakından tanıyan, gerek Kürdistan'dan gelen gerekse Avrupa'dan gelen arkadaş ve dostları bir an olsan tabutlarının başından ayrılmadı.

Yerli ve yabancı yaklaşık 300 gazetecinin izlediði cenaze töreninde zaman zaman izdiham yaşanırken, tabutlara dokunmak isteyen yüzlerce kişi ezilme tehlikesi geçirdi.

Konuşmalardan önce çatışmada yaşamını yitiren HPG gerillası Delila'nın "Sê Jinên Azad" parçasının sık sık çalınması duygulu anlara neden oldu.

Cenazelerin yanıbaşına kadar gelebilen yaşlı kadınların gözyaşlarına hakim olamadıkları gözlenirken, "Sakine 3. kezdir geliyorsun Diyarbakır'a. Biri çalışma için, ikincisi zindana girmek için, üçüncüsü ise vatanına kavuşmak için geldin Diyarbakır'a" sözleri yükselmeye başladı.

Törende konuşan Leyla Şaylemez'in babası Cumale Şaylemez'in Kürtçe 'Kî ser ket ha kî ser ket" (Kim kazandı) sözleriyle kitleye soru sorarken, kitle sık sık "Öcalan ser ket" şeklinde cevap verdi.

BDP ve DTK Eş Başkanlarının konuşmaları ardından, yine kadınlar tarafından omuzlara alınan 3 Kürt kadının naaşı konvoy halinde bir süre eller üzerinden taşınarak cenaze arabalarına kondu.

3 Kürt kadının naaşı daha sonra topraða verilmek üzere yine konvoylar halinde Dersim, Mersin ve Elbistan'a uðurlandı.