Savaş konseptinin bir parçası olarak, siyasi tutsaklara dönük hak ihlalleri ve işkence uygulamaları da arttı. AKP hükümeti, Kürt halkına dönük insanlık dışı politikalarını cezaevlerinde de çeşitli işkence yöntemleriyle sürdürüyor. Hasta tutsakları ölüme terk edilirken, kimi tutsaklara "robokop" diye bilinen kalkanlı birliklerle saldırıldı. Kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapılırken, acilen komisyon kurulması talep edildi.

ERZURUM 

PKK saflarındayken 1996 yılında girdiği bir çatışmada ağır yaralı halde yakalanan ve doktorların en fazla 6 ay ömür biçtiği ağır hasta tutsak Mehmet Nesih Sarıkaya'nın, Kocaeli Kandıra 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tedavisi yarıda kesildi. Yakalandığı süreçte askerlerin 20 gün süren işkencesine maruz kalan Sarıkaya, o tarihten bu yana bel fıtığı, akciğer tüberkülozu, ülser, sinüzit, astım, gözde ilerlemiş miyop ve göz damarlarında çürüme, mide kanaması, astım krizi, solunum yollarından kanama gibi hastalıkları yaşadı. Sarıkaya'nın ciğerleri de iflas etmiş durumda. 
Cezasının bitmesine 8 yıl kalan Sarıkaya, koğuş arkadaşlarının yardımıyla temel ihtiyaçlarını giderebiliyor. 

'TEK BİR CENAZENİN SORUMLUSU AKP VE ERDOĞAN OLUR'

Nesim Sarıkaya ise, ağabeyinin daha iyi ortamda tedavi olması için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Cezaevlerinden çıkacak tek bir cenazenin sorumlusunun AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Sarıkaya, hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması için kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.
Sarıkaya, AKP ve Erdoğan'ın insanlık suçu işlediğini ifade ederken, "Sivil toplum kuruluşlar başta olmak üzere herkesin bu konuda duyarlı olması gerekir. Artık bir tabutun cezaevinden çıkmasına tahammülümüz kalmadı. Bu bir anayasal suçtur. Uluslararası antlaşmalarda bile bunun yeri yoktur. Çözüm sürecinde iyiydi en azından tedavileri yapılıyordu. Ama bugün baktığımızda o da yok. Nereye kadar devam edecek bu işkence" dedi.

NEVŞEHİR

Nevşehir E Tipi Cezaevi'nde de hak ihlallerinde artış görüldü. 7 siyasi tutsağa yönelik artan baskılara ilişkin bilgi veren TUHAD-FED yöneticisi Mehmet Baytekin, 24 Kasım 2015 tarihinde Nevşehir Cezaevi'ne açık görüşe ismini yazan iki siyasi tutsaktan biriyle görüştürülmediklerini belirtti. Baytekin, "Görüşçüsü olduğumuz iki siyasi tutsak, ismimizi yazdığında onlarla birlikte görüşebiliyorduk. Cezaevi yönetimi, görüşçüsü olduğumuz tutuklulardan biriyle bizi görüştürmedi. Cezaevi İdaresi, 'İkisinden birini tercih edin' diye bize dayatmada bulundu" dedi.

KÖPEKLER EŞLİĞİNDE ARAMA

Baytekin, buradaki siyasi tutsakların "Koğuşlarının köpekler eşliğinde arandığı" yönünde bilgiler verdiğini aktarırken, "Tutuklular cezaevi idaresiyle görüşmek istemişler. Cezaevi idaresi görüşmeyi kabul etmiş. Ancak cezaevi idaresi tutuklulara 'askeri nizamda durma şartı' ile görüşürüz dayatmasında bulunmuş" diye kaydetti.
Öte yandan Baytekin, Dersim nüfusuna kayıtlı Ziya isimli bir adli tutsağın hücreye atıldığı ve daha sonra burada ölü bulunduğu bilgisini de verdi.
İZMİR 
İskenderun M Tipi Cezaevi'ndeki tutsaklar, yaklaşık bir ay önce İskenderun T Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Aynı cezaevine yine Urfa, Mersin ve Antep cezaevlerinden 19 tutsak sürgün edildi. 

'ROBOKOP' İLE TUTSAKLARA SALDIRILDI

İskenderun T Tipi Cezaevi İdaresi ve personeli tutsaklar üzerinde baskı kurmak amacıyla çıplak arama, ayakta sayım, görüşlerde tekmil verme gibi birçok hak ihlaline başvuruyor. İdare tarafından havalandırmaya kamera da takıldı. Tutsakların kameraları sökmesi üzerine baskılarını arttıran cezaevi personeli, "robokop" diye bilinen kalkanlı birliklerle tutsaklara saldırdı. Saldırının ardından ters kelepçe takılan tutsaklar üst katta bir bölmeye alınarak burada da darp edildi.
Saldırıda Abdulkadir Sert, Ramazan Aras ve Şafak Elçiçek isimli tutsaklar, gözlerinden yaralanırken, Ferhat Demirbaş isimli tutsağın burnu kırıldı. Bel fıtığı hastalığı bulunan tutsak Habil Ermen'in ise durumu daha da ağırlaştı.
Tutsaklar 7 gün boyunca battaniyesiz ve yastıksız boş demir ranzanın üzerinde yatmaya zorlanırken, olayın üzerinden 10 gün geçmesine rağmen tutsakların vücutlarında halen darp izlerinin bulunduğu öğrenildi. Yaklaşık 5 gün sonra hücreden çıkarılan tutsaklar, Burdur, Kocaeli, Alanya, Şakran ve Menemen cezaevlerine sürgün edildi. 
Şakran ve Memenem cezaevlerine sürgün edilen tutsaklarla görüşen İzmir TAYD-DER üyeleri, AKP hükümetinin Kürt halkına yönelik topyekün saldırısının cezaevlerinde de sürdüğünü kaydetti.

'ACİLEN KOMİSYON KURULMALI'

TAYD-DER İzmir Şube Eşbaşkanı Neriman Birlikler, Temmuz ayından bugüne gelişen savaş konseptiyle birlikte sistemin cezaevlerine yönelişinin özellikle sevk ve sürgün olduğunu belirtti. Birlikler, "Cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik gerçekleşen bu uygulamalar insanlık dışıdır. Hükümet acilen bir cezaevi inceleme komisyonu oluşturup bu cezaevlerine göndermesi lazım. Aksi taktirde yaşanan her türlü olumsuzluktan birinci derecede sorumlu kendileri olacaktır" diye konuştu.