AKP/Saray rejimi, cezaevlerinde 'düşman hukuku' uygulamayı sürdürüyor. Silviri, Van ve Patnos'taki siyasi tutsaklar, pek çok haklarının engellendiğini; baskı ve dayatmaya uğradıklarını ve bunlara itiraz edince hücre cezaları aldıklarını açıkladı.

SİLİVRİ

Silivri Cezaevi'nde Hasan Farsal isimli tutsak, 17 Ekim 2017 tarihinde yazdığı mektubunda, kitap-yayın haklarının engellendiğini aktardı.

Farsal, şunları kaydetti: "Bize gönderilen kitaplar, 'Örgüt propagandası', 'Örgütsel iletişim' gibi bahanelerle verilmemektedir. İtiraz ettiğimizde ise bir onama mercii gibi çalışan İnfaz Hakimliğince alınan bu yasak kararları matbu gerekçelerle onaylanmaktadır. Yasaklanan kitaplar genelde Haziran, Boran ve Tavır yayınlarına ait kitaplardır. Ayrıca tüm bayilerde satılan Yürüyüş dergisi de cezaevinde tarafımıza verilmemektedir."

VAN

Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde kalan Akil Nergüz isimli tutsak ise mektubunda şunları yazdı:

"Yaşadığımız hak ihlalleri, sohbete çıkarılmama, kitap yasağı, yayın yasağı, tekli hücrede tutulma ve hakkımızda devam eden disiplin soruşturmalarıdır. Bu ihlalleri dile getirip gazeteciler ile paylaşmamız da engelleniyor. Mektuplarımız gönderilmiyor. Geçtiğimiz günlerde tutuklanan avukatlara gönderdiğimiz fakslar da engellendi. Mektuplar, 'kurumun güvenliğini tehlikeye düşüren, çalışanları hedef gösteren mektup' gerekçesi ile gönderilmemiş."

PATNOS

Ağrı’daki Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi de, açıldığı günden beri tutsaklara uyguladığı baskılarla gündemde. Tutuklu sayısının tamamlanması için Amed, Rize ve Siirt gibi kentlerden tutukluların sevki yapıldı. 30’u kadın olmak üzere toplam 250 siyasi tutsağın bulunduğu cezaevinde, yaklaşık iki hafta önce Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden 26 kişi, Rize L Tipi Kapalı Cezaevi’nden ise 13 kişinin sevki yapıldı.

Diyarbakır grubundan sevki yapılan Ömer Akbey adlı tutsak, ailesiyle yaptığı aylık açık görüşte cezaevindeki baskılara dikkat çekti. Sevkleri yapılırken çıplak aramanın dayatıldığını belirten Akbey, bunu kabul etmedikleri için iki gün tek kişilik hücrelerde tutulduklarını ifade etti.

Akbey, şunları aktardı: “Cezaevi ikinci müdürü Z.Ç'nin talimatıyla baskılar başlamış. Müdür bizlere ‘Burada devlet de hukuk da benim’ diyor. Bizlere uygulanan bu baskılardan dolayı tüm sosyal aktivite, etkinlik ve haklarımız engellenmiş. Gazete, radyo, kitap ve günlük ihtiyaçlarımızı karşılayan birçok eşyaya el konuluyor. Haftalık telefon görüşme hakkımızı da iki haftada bir yapmaya çalıştılar. Ancak biz karşı çıkınca şu an bu uygulama durdurulmuş. Önümüzdeki dönemlerde bu telefon hakkı da engellenebilir."