Hasta tutsak Adnan Öztel kaldığı cezaevleri ve sevk edildiği hastanelerin ihmali nedeniyle Behçet hastalığına yakalandı. Bağışıklık sistemi çöken ve giderek görme yetisini kaybeden Öztel’in infazının ertelenmesi talebiyle avukatı aracılığıyla Adlı Tıp Kurumuna yaptığı başvuru da reddedildi. Öztel gönderdiği mektupta artık okuyup yazamadığını belirterek, hastalığın geldiği noktayı  “ Kör oluyor” satırlarıyla ifade etti.  

AKP’nin paketinde hasta tutsaklara yönelik hiçbir düzenleme yer almazken, gün geçtikçe tutsakların hastalıkları geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyor. Bugüne kadar gündeme gelmeyen bu ağır hasta tutsaklardan biri de Türkiye Devrim Partisi (TDP) davası hükümlüsü Adnan Öztel. Cezaevi koşulları nedeniyle Behçet hastalığına yakalanan Öztel, sürgün edildiği cezaevleri ve doktorların umursamazlığı nedeniyle tam dokuz yıl sonra hastalığının adını öğrenebildi. Ama artık onun için çok geçti. Bağışıklık sistemi çökme sınırına gelen Öztel’in hastalığın yayılması nedeniyle artık sol gözü yüzde 70, sağ gözü ise yüzde 50 görmüyor. Öztel, avukatı Gülizar Tuncer’in aracıyla infazının ertelenmesi talebiyle adlı Tıp Kurumuna başvursa da bu başvuru birçoğu gibi reddedildi. Dosyasında hiçbir kanıt olmamasına rağmen, senelerdir cezaevinde tutulan Adnan Özdel, görme yetisini kaybetmek üzere.

HASTANEYE KAPILARI VURA VURA SEVK EDİLDİM

Adnan Öztel, 2004 yılında Tıp Fakültesinde öğrenciyken hakkında hiçbir somut delil yokken “Karadeniz kırsalına çıktığı ve silahlı eyleme katıldığı” iddiasıyla çıkartıldığı Erzurum DGM tarafından Türkiye Devrim Partisi üyesi olmaktan müebbet cezasına çarptırıldı. Erzurum H Tipi cezaevine gönderilen Öztel, yaşadığı yoğun stres ve cezaevinin kötü koşulları nedeniyle Behçet hastalığına yakalandı. Kafasında küçük yaraların çıkması üzerine hastaneye sevk talebinde bulunan Öztel, yaşadığı eziyeti gönderdiği mektupta, “Hastaneye sevk edilmek için tam 3 ay boyunca koğuş kapılarını vurmak durumunda kaldım. Sonunda Erzurum Tıp Fakültesi cildiyeye sevk edildim. Yapılacak basit bir paterji testiyle Behçet hastalığına yakalandığım anlaşılacakken,  bunun yerine doktorlar bana antibiyotik yazarak geri gönderdi” diye anlatıyor.

HİPOKRAT YEMİNİ ANTİBİYOTİK VERMEKLE SINIRLI KALIRSA …

Doktorların bu umursamazlığı nedeniyle küçük yaralarla başlayan hastalık ilerleyerek, derinin pul pul dökülmesi,  kronik gastrit, Reflu, eklemlerde şişme, morumsu lekeler, saçlarının dökülmesi, diş ağrıları, gözlerinde yanma ve şiddetli baş ağrılarına dönüştü.

Erzurum’da kasık fıtığı ve safra kesesi ameliyatı olan Öztel, sürgün edildiği Amasya E Tipi Cezaevi’nde de aynı ihmalle karşılaştı. Hastaneye gitmek için sayısız dilekçe yazan Öztel’e, sevk edildiği Amasya Devlet Hastanesinde de teşhis koyulamadı.

9 SENE SONRA GELEN TEŞHİS

Ancak son olarak sürgün edildiği Samsun Bafra T Tipi cezaevinde sevk edildiği Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde tam 9 yıl sonra Behçet hastalığına yakalandığı teşhis edilse de hastalığın bıraktığı hasarlar geri dönülemez bir hal aldı. Göz yetisini giderek kaybeden Öztel’in sol gözü yüzde 70, sağ gözü ise yüzde 50 görmüyor.

12 Şubat 2013 tarihinde infazının ertelenmesi talebiyle 12 Şubat 2013 tarihinde avukatı Gülizar Tuncer aracıyla Adlı Tıp Kurumunda başvuran Öztel’in bu başvurusu da reddedildi.

Öztel İHD’nin cezaevinde tedavisi mümkün olmayan hasta tutsaklar listesinde yer alıyor.