Tutsak eşbaşkana işkence

Osmaniye Cezaevi'nde rehin tutulan Kulp Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran'a hakaretler eşliğinde çıplak arama ve defalarca çömelip kalkma dayatılıyor. Dövülen Baran, hücreye atılıyor.

Osmaniye 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde rehin tutulan Kulp Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran'ın kızı Melek Baran ve son olarak görüşen İHD Adana Şube Başkanı Av. İlhan Öngör, cezaevinde mevcut yasal hakların da gasp edildiğini belirterek, keyfi uygulamalarla tutsakların baskı altında tutulduğunu söyledi.

Kulp Belediye Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran, 26 Aralık 2016’da gözaltına alındıktan 11 gün sonra tutuklanıp Amed E Tipi Cezaevi’ne gönderilmişti. Burada 9 gün tutulmasının ardından Urfa’nın Hilvan ilçesine sürgün edilmişti. Nisan'da da Hilvan’dan Osmaniye Cezaevi’ne sürgün edildiği sırada yaşadığı fiziki ve psikolojik işkenceyi kızı aracılığıyla basına yansıtan Süer, cezaevi koşullarına dikkat çekmişti. Gönderdiği mektubunda Hilvan Cezaevi’nde sürgün edildiği esnada kadın gardiyanların sözlü tacizine maruz kaldığını belirten Süer, Osmaniye Cezaevi’ne getirildikten sonra kendilerine çıplak aramanın ve ayakta sayımın dayatıldığını aktarmıştı.

Süer’in kızı Melek Baran ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı Av. İlhan Öngör, yaşananlar hakkında ANF’ye bilgi verdi.

GARDİYANLAR TUTSAKLARA SALDIRDI

Annesi ile 20 Haziran'da görüşen Süer’in kızı Melek Baran, annesinin vücudunda morlukların ve darp izlerinin olduğunu kaydetti. Baran, “Annem ‘Bir önce hafta kadın gardiyanlar sayım yapmak için koğuşa girdiklerinde yanlarında erkek gardiyanların da olduğunu gördük. Biz buna tepki gösterdiğimizde ise koğuşa girerek hepimizi darp ettiler’ dedi. Annemin anlattığına göre bu darp olayından sonra tekrar keyfi olarak dövmüşler onları. Zaten bu olaydan sonra ancak bir görüş daha yapabildik. Akabinde hemen hücreye almışlar” dedi.

CEZAEVİNDEN BİLGİ ALAMIYOR

Normalde iki haftada bir telefon görüşmesi yaptıklarını kaydeden Baran, “Cumartesi araması gerekirdi ama aramadı. Cezaevini aradım, annemin neden telefon açmadığını sordum ama bana bilgi veremeyeceklerini söylediler. Bu konuda kurumların ve siyasi partilerin Osmaniye Cezaevi’ndeki tutsaklara dair bir kamuoyu oluşturmaları gerekiyor. Durumları gerçekten çok kötü” şeklinde konuştu.

DEFALARCA DARP EDİLMİŞLER

Süer’den bir süre haber alınamaması üzerine harekete geçen İHD Adana Şube Başkanı Av. İlhan Öngör, önceki gün Osmaniye Cezaevi’ne giderek Süer ile görüştü. Görüşme hakkında bilgi veren Av. Öngör, Süer’in 3 aydır Osmaniye 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulduğunu ve vekaletinin bulunduğu avukatları tarafından bir kez bile ziyaret edilmediğini belirterek, şunları söyledi: “Sadiye Süer Osmaniye Cezaevi’ne getirildiğinde çıplak aramaya maruz kalmış. ‘Sen teröristsin’ diyerek kendisine defalarca çömelip, ayağa kalkmasını dayatmışlar. Tabii bu arada da hakaret cümlelerin biri bin para. Seçim gecesi gardiyanlar Sadiye Hanım’ın gelerek, ‘Yaparsa, AK Parti yapar’ gibi cümleler kurmuşlar. Bu anlamda psikolojik ve fiziksel işkenceye maruz kalmış.”

ASTIM HASTASINA HÜCRE ‘CEZASI’

Süer'in astım hastası olduğunun altını çizen Av. Öngör, şöyle devam etti: "Astım hastası olmasına rağmen 4 günlük bir hücre cezası vermişler kendisine. Hücrenin epeyi sağlıksız bir ortam olduğunu anlattı bana. Binlerce sigara izmaritinden tutalım da daha birçok çöp atığa kadar hepsini kendisi temizlemiş. Hücrede 4 gün kalmış ama bunun dışında da henüz 'disiplin cezaları' varmış. Durumu ile ilgili birçok kurum ve bakanlığa mektuplar aracılığıyla başvurular yapmış, hiçbirine cevap alamamış. Zaten gazete filan vermiyorlarmış kendisine. Kendilerine zorla ayakta sayım yaptırıyorlarmış. Tutsaklar da buna karşı gelince, iki tane kadın gardiyan gelip kollarına girerek zorla ayağı kaldırıp erkek gardiyana gösteriyorlarmış. Özellikle gardiyan ve diğer cezaevi personellerinin tahrik edici, provoke eden yaklaşımları söz konusu. Zaten tutsaklara kesinlikle hiçbir şekilde sosyal faaliyet hakkı tanımıyorlar. Sadiye Hanım da sürekli hakaret ve küfürlere maruz kaldıklarını kamuoyunun bilmesi gerektiğini iletiyor."

TAMAMEN KEYFİ UYGULAMALAR

Süer’in kaldığı Osmaniye Cezaevi’nde tutsaklara çok kötü davranıldığını belirten Av. Öngör, bu cezaevinin kurulduğu günden beri hak ihlallerinin sıkça yaşandığını, defalarca raporlar yazarak kamuoyunu bilgilendirdiklerini hatırlattı. Avukat İlhan Öngör, şunları aktardı: "İHD Adana Şubesi olarak bu konuyu cezaevi idaresinin, Adalet Bakanlığı’nın, Meclis’in ve milletvekillerinin gündemine getirdik. Ancak bugüne kadar hiçbir çözüme ulaşamadık. Yasalara aykırı olan tamamen keyfi bir uygulama söz konusu. Avukat görüşmesi bile kamera kaydı alınarak ve iki gardiyanın nezaretinde yapılıyor. Bunu yapabilmek için kişi hakkında bizzat karar alınması gerekiyor ama o kişiler hakkında da böyle bir karar yok. Gardiyanların tutsaklara karşı provokatif ve hakaret içerikli cümleler kullanmaları sürekli gündemdeydi. Bu hem ceza yasaları hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere tamamen aykırı bir uygulamadır. Bu cezaevi keyfi uygulamaların merkezi haline gelmiş. Bu haksız uygulamalarına karşı tüm kamuoyunun duyarlı olması gerekiyor. Meclis ve Adalet Bakanlığı devreye girip etkili bir soruşturma başlatmalı.”