AKP hükümetinin El Kaideli gruplara verdiği desteğin gizlenemez bir duruma geldiği ve Batı Kürdistan'a yönelik kirli politikalarında giderek yalnızlaştığı bir dönemde, Türk medyası yeniden 'acınası' halleriyle harekete geçirildi.  

"Belli bir merkezden" servis edildiği anlaşılan "Rus istihbaratından PKK'ya emir!" başlıklı haberde yer alan iddialar, Türk medyasının habercilikte geldiği acınası durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle HaberTürk ve Milliyet gazetelerinde yer alan kaynağı belirsiz habere göre Rusya tek bir haberi kendisine yakın haber sitelerinde vermesi PKK'ye için baskı uygulamış!

Türkiye'nin El Kaidelilere desteğinin gözle görülür bir şekilde ayan beyan ortada olduğu gerçeğini gizlemek için formül bulamayan medya, Türkiye'nin "muhaliflere" kimyasal silah sağladığı iddialarının Rusya'nın talimatları doğrultusunda haberleştirildiğini öne sürüyor. 

Haberde, " PKK'nın üst düzey yöneticilerinden KCK Suriye sorumlusu Sofi Nurettin kod adıyla bilinen Suriye kökenli Nurettin Halef el Muhammed ile yardımcısı konumunda bulunan Şahin Cilo adıyla bilinenFerhat Abdi Şahin arasında geçen görüşme istihbarat birimlerince dinlenip kayıt altına alındı" deniliyor.

Aynı habere göre "Görüşmede Rusya'nın kimyasal konusunda yalan haber ve dezenformasyon için PKK'ya baskı yaptığı açıkça dile getiriliyordu. Rusların PKK'nın haber sitelerinin yalan haberi bir kere bile olsa vermesi konusunda ısrar ettiği, muhaliflere Türkiye'nin kimyasal verdiği iddialarının bir kere bile ortaya atılmasının Rusya'yı memnun edeceği görüşü dile getirildi."

Öyle anlaşılıyor ki AKP hükümetinin, YPG'nin Batı Kürdistan'da Türkiye destekli çetelere yönelik zaferleri  ve savaş yanlısı politikalarında giderek yanlızlaşması karşısındaki ruh hali "hükümet yanlısı" medyaya da "argümansız" ve "gülünç" haberlerle yansıyor.  

Suriye krizindeki temel aktörlerden biri olan Rusya'nın sadece bir haberin yayınlanması için PKK'ye baskı uyguladığını düşünmek, medyanın argümansız kaldığını ortaya koyduğu kadar, "hayal gücünün zayıfladığını" da gösteriyor. Ancak Türk medyasının içine düştüğü bu "gülünç" durum, başka bir açıdan bakıldığında Kürt hareketinin gücüne de işaret ediyor. Dünyanın süper güçlerinden birinin, sadece bir haber için PKK'ye gelmesi başka nasıl ifade edilebilir?

Kısaca bu haberler,  egemen Türk basın organlarının ilk çıktıkları günden bu yana hep iktidarlara teslim olması sonucunda vardığı "içler acısı" noktayı bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.