Türk cezaevlerinde 9 ayda 3014 hak ihlali yaşandı

Türk cezaevlerinde 9 ayda 3014 hak ihlali yaşandı

MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi Sekreteri Bozkurt, 10 Aralık Ýnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 63’üncü yıldönümü dolayısıyla Türk cezaevlerinde 2012 yılının ilk 9 ayında yaşanan ihlalleri bilançosunu açıkladı. Buna göre cezaevlerinde dokuz ay içerisinde 3014 hak ihlali yaşandı. Bozkurt, ihlallerin korkutucu bir hal aldıðını kaydetti.

ÝHD Diyarbakır Şubesi, ÝHD Diyarbakır Barosu, MAZLUMDER, TÝHV ve TTB, Ýnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde düşünce ve ifade özgürlüðü ile cezaevlerinde yaşanan ihlallere ilişkin basın açıklaması yaptı.

Basın açıklaması 10-17 Aralık Ýnsan Hakları Haftası Diyarbakır'da sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa gerçekleştirecekleri etkinlikler kapsamında yapıldı. Yoðun yaðmura raðmen Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde düzenlenen eylemde açıklamayı, kurumlar adına MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi Sekreteri Nurettin Bozkurt yaptı.

Türk cezaevlerinin hak ihlallerinin yoðun olarak yaşandıðı yerler olduðuna dikkat çeken Bozkurt, “Ýnsana hizmet temelinde bina edilmeyen devletler ve yönetimlerin yol açtıðı trajedi bugün de en büyük sorun olarak varlıðını korumaktadır. Bu mekanizmayı ele geçiren güçler, kurulu bulunduðu coðrafyayı insanlara zindana dönüştürmüş bulunmaktadır” dedi.

Düşünce ve ifade özgürlüðünün 1982 Anayasası’nın 13. Maddesi’nin 1. Bendinin ölçütleri ile kısıtlandıðını belirten Bozkurt, “Bu durum Türkiye’de, devletin bekası için insan dahi her şey feda olabileceði anlayışını doðurmuştur. Nitekim bu ülkede yayınlanmamış kitaptan ötürü bile insanların düşünce ve ifade özgürlüðüne ket vurmuştur” diye konuştu. Bozkurt, bölgede Kürt meselesinden kaynaklı gazete, yayın ve düşüncelerin özgürce işleyişinin önüne konulan engelleri örnek olarak gösterdi.

Bu anlayışın insan haysiyetini yok sayarak insanı nesne olarak kabul eden bir anlayış olduðunu ifade eden Bozkurt, gözaltında işkence ve kötü muamele vakaları, KCK operasyonları kapsamında ilgili ilgisiz birçok insana cezaevi yolunun gösterilmesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik bir yılı aşkın süredir devam eden aðır tecrit koşulları ve Pozantı Cezaevi’nde yaşanan vahşetin bu anlayışın en açık örneklerinden bir kaçı olduðunu söyledi.

Türk cezaevlerinde PKK ve PAJK’lı tutsaklar öncülüðünde başlatılan ve 68 gün süren açlık grevlerine de deðinen Bozkurt, “Yaşamdan zaten tecrit edilmiş mahkumları açlık grevlerine başlamaya mecbur kılacak kadar aciz bir iktidar anlayışı ile karşı karşıya kalınmıştır. Yakınlarının ölümlerini beklemek gibi korkunç bir işkenceyi yaşamak zorunda bırakılan insanların acısının karşısında ‘devlet ciddiyetinin’ ve ne olduðu belli olmayan ‘devlet itibarı’na dayanarak bu acı görmezden gelinmiştir” diye konuştu.

“Bir ülkenin insana verdiði deðeri anlamanın yolu kendisine emanet edilen insanlara yapılan muamelenin nasıl olduðundan geçer” diyen Bozkurt, Türk cezaevlerinde 2012 yılının ilk 9 ayında yaşanan ihlallerin bilançosunu şöyle açıkladı: “Cezaevlerinde 24 ölüm ve 57 yaralanma, 171 işkence vakası, 1142 sevk uygulamaları ihlali, saðlık hakkı ihlali, 22 aile görüşü engellemesi, 25 tecrit ve izolasyon, 1005 disiplin cezası, 318 haberleşme vb hakların engellenmesi şeklinde cereyan eden toplam 3014 ihlal söz konusu olmuştur”.

Ýhlallerin korkutucu bir hal aldıðını sözlerine ekleyen Bozkurt, tutsakların durumlarının iyileştirilmedi, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi.