HDK, Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik tecrit ve DAİŞ saldırılarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan HDK Eş Sözcüsü Tuncel, Öcalan şahsında halkların geleceğinin tecritte tutulduğunu belirterek, Öcalan'ın özgürlük koşullarının sağlanmasını istedi ve görüşmelerin yeniden başlamasının kalıcı barışı sağlayabileceğini söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul İl Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit ve DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye saldırısına ilişkin İstiklal Caddesi'ndeki HDK bürosunda basın toplantısı düzenlendi. 

ALTAN: BÜTÜN KURUMLARIMIZLA TECRİDE KARŞI DURACAĞIZ

Toplantıda konuşan HDK İstanbul İl Koordinasyon Üyesi Şamil Altan, gerek İmralı'da tecrit politikası gerekse DAİŞ'in Kobanê'deki katliamlarının, AKP'nin yürüttüğü savaş politikasının ürünü olduğunu söyledi. Öcalan'a uygulanan tecridin, bir halkın önderiyle ilişkisini kesme çabası olduğunu ifade eden Altan, "Öcalan'a yönelik tecrit hem Kürtlere hem de HDP'nin birlik çabasına yönelen bir saldırıdır. HDK olarak bütün kurumlarımızla Öcalan'ın tecridine karşı duracağız" diye konuştu. 

TUNCEL: ÖCALAN ŞAHSINDA HALKLARIN GELECEĞİ TECRİTTE

HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel ise Öcalan'ın 16 yıldır kişiye özel bir hukukla tecrit altında tutulduğunu söyledi. Öcalan şahsında sadece Kürtlere değil, Türkiye halklarına karşı da özel bir hukukun uygulandığını söyleyen Tuncel, Öcalan'ın aynı zamanda Ortadoğu barışı için de önemli bir aktör olduğuna işaret etti. Tuncel, "AKP'nin Öcalan'ın halkla bağının kesmesinin bir nedeni de Ortadoğu politikasını kendisinin şekillendirmek istemesidir" dedi. 
Tuncel, Dolmabahçe'de deklarasyonunda geçen 10 maddelik müzakere başlıklarını hatırlatırken, bu gelişmenin hemen ardından Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "masa yok" diyerek çözümsüzlüğü dayattığını ifade etti. Tuncel, "O masa tarihi bir masaydı. HDK olarak bir an önce bu masaya dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kürt sorunu olmak üzere Türkiye'de toplumsal sorunların çözümü için o masaya dönülmelidir. Derhal müzakereye başlanmalı. Bundan da ötesi, Öcalan'ın özgürlük koşulları sağlanmalı. Çünkü Öcalan şahsında Türkiye halklarının geleceği tecirtte tutuluyor" diye konuştu. 

'AKP'NİN İŞBİRLİĞİ OLMADAN MÜMKÜN DEĞİL'

DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye yönelik saldırılarına değinen Tuncel, AKP'nin işbirliği olmadan DAİŞ'in Kobanê'ye girmesinin mümkün olamayacağını belirtirken, DAİŞ'in Kobanê'ye Türkiye tarafından girdiğine dair iddiaların araştırılması için bağımsız bir heyet ve araştırma komisyonunun kurulması çağrısı yaptı. Tuncel, şöyle dedi: "Biliyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti, başından beri, IŞİD'e destek sunmuştur. Bunu da Adana'da TIR'larla gönderilen silahlardan da biliyoruz. Yine, Diyarbakır'daki patlamada saldırganın IŞİD üyesi olduğu söylendi ve dosya kapatıldı. Patlamanın olduğu gün AA nasıl oldu da kameraları ayarladı. AKP, bunun hesabını ve cevabının vermek zorundadır. Aksi takdirde Türkiye savaş suçu işliyor" diye konuştu.

'ÖCALAN İLE GÖRÜŞME KALICI BARIŞ SAĞLAR'

Öcalan'a uygulanan tecritle Kobanê'ye saldırıların birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğinin altını çizen Tuncel, "Bugün heyetlerin Öcalan ile görüşmeleri sağlanırsa Türkiye'de kalıcı bir barış sağlanacak ancak AKP bunu istemiyor" dedi.