Tülay Hatimoğulları: Top iktidarın sahasında, sorumlu davranmalı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, sürece ilişkin “top iktidarın sahasında” diyerek “Sorumluluk artık onlardadır. Bu sorumluluğa göre hareket etmelerini bekliyoruz. Demokratik çözüm için siyasi irade göstermek kaçınılmazdır.” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis’te partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmelere dair konuştu.  

Tülay Hatimoğulları, yoğun bakımdaki DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumuna değinerek "Bizler umudumuzu yitirmedik, yitirmeyeceğiz” dedi. Tülay Hatimoğulları,  “Barışın aktörü olarak bugüne kadar verdiği bütün mücadeleleri başarıya ulaştırmaya ramak kalmışken; bir kez daha diyoruz ki aramıza geri dön ve yarım bıraktığın işi gel hep birlikte tamamlayalım" diye ekledi. 

İstanbul’da son depremlere ilişkin "Felaket kapıdayken hala önlem alınmıyor” tepkisinde bulunan Tülay Hatimoğulları, “Bilimle, ortak akılla hareket etmek, insan hayatını her şeyin önüne koymak zorundayız” dedi. 

Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın, yeni bir dönemin kapısını araladığını vurgulayan Tülay Hatimoğulları, “Bu çağrı, ekmek, barış ve demokrasiyi büyütme çağrısıdır. Barış, emekçiler için ekmek kadar hayatidir. Barış dönemlerinde ekmek mücadelesi daha etkili ve sonuç alıcı olur. Demokratik toplum, işçilerin ve ezilenlerin yaşam güvencesidir” diye konuştu. 

“Emek barışla nefes alır, barış emekle. Barış olmadan refah olmaz” diyen Tülay Hatimoğulları, “Ekmek, barış ve özgürlük için tüm emekçileri ve halkları 1 Mayıs'ta alanlara çağırıyoruz. Zamlara, hayat pahalılığına, yoksulluğa, savaşa ve sömürüye karşı hep beraber alanlarda olacağız” şeklinde konuştu. 

Tülay Hatimoğulları, sadece son 3 ayda 450’ye yakın işçinin iş cinayetlerinde katledildiğini belirtirken, “Son 20 yılda yani AKP’nin o 'cafcaflı dönem' diye ifade ettiği dönemde 35 bine yakın işçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı. 

Sabah saatlerinde gerçekleşen yeni gözaltılara da tepki gösteren Tülay Hatimoğulları, “Buradan gözaltındaki gençlerle dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, derhal aramıza serbest bırakın” çağrısında bulundu. 

Kadın mücadelesine de vurgu yapan Tülay Hatimoğulları, “Bizler, Jin, jiyan, azadî şiarıyla mücadele eden kadınlarız ve öyle olmaya devam edeceğiz.” dedi. 

27 Nisan’da Rojava’da toplanan Kürt ulusal konferansını da selamlayan Tülay Hatimoğulları, “Konferansta alınan kararların, başta Kürt halkı olmak üzere Suriye ve Ortadoğu halklarına barışı getirmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyoruz.” diye belirtti. 

Tülay Hatimoğulları,  şunları söyledi: “Gelin, barışı hukukla kuralım, demokrasiyle görkemli bir hale getirip bu ülkenin geleceğine hep beraber armağan edelim. Geçtiğimiz hafta heyetimiz, Adalet Bakanı ve heyetiyle çok önemli bir görüşme gerçekleştirdi. İnanın, bu görüşmeden sonra her bir vekil arkadaşımız, grup başkan vekillerimiz, eş genel başkanlar olarak bizler her gün onlarca telefon alıyoruz; ‘Acaba ne olacak? Acaba yargı paketinde ne olacak? Acaba bizim çocuklarımız kapsayacak mı?’ Bu sorularla çok karşılaşıyoruz. Toplumun beklentisi bu anlamıyla artık çok büyük.

Bu görüşmede, barış ve çözümün zeminini oluşturmak için partimizin önerilerini, halkın beklentilerini net bir şekilde ifade etti heyetimiz. Başta Sayın Abdullah Öcalan’ın iletişim ve çalışma özgürlüğü olmak üzere atılması gereken adımlarla ilgili top artık iktidarın sahasındadır. Sorumluluk artık onlardadır. Bu sorumluluğa göre hareket etmelerini bekliyoruz. Demokratik çözüm için siyasi irade göstermek kaçınılmazdır. Bu siyasi iradeyi göstermek cesaret işidir ve demokratikleşmeye olan bağlılığın göstergesidir. Bu kapsamda, iktidarı halkın barış çağrılarına kulak vermeye, çözüm için somut ve güven verici irade ortaya koymaya davet ediyoruz. DEM Parti olarak barış ve çözüm süreci için topyekûn bir seferberlik içindeyiz. İnanın, binlerce arkadaşımız Türkiye’nin dört bir yanında gece demeden, gündüz demeden 1 Ekim’den bu yana barışla ilgili çalışmalarını katlayarak arttırmıştır. Emek vermektedir, emek vermekteyiz DEM Parti olarak. Çünkü biz barışa inanıyoruz. Çünkü biz barışın bu coğrafyaya gelmesi gerektiğine kalben, yürekten inanıyoruz. Çekilen acıların, akan gözyaşlarının, şimdiye kadar akmış olan kanın son bulması için, demokratik bir zeminde herkesin kendini ifade edebildiği, eşit, özgür ve demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek için hepimizin yüreği 7/24 atmaya devam ediyor."