‘Türkiye’de adalet yok, diktatörlük var

Cenevre Belediye Başkanı Rémy Pagani, Türkiye’de adaletin işlemediğini belirterek diktatörlüğün varlığına işaret etti.

Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak ve Demokratik Bölgeler Partisi Eş Başkanı Sebahat Tuncel’in mahkemesini takip eden Cenevre Belediye Başkanı Rémy Pagani, “Türkiye’de bir daha adaletin işlemediğini gördük. Demokratik yollarla seçilmişleri tutuklamanın adı diktatörlükten başka bir şey değil” dedi. Türk devletinin Rojava’ya dönük saldırılarının da kabul edilmez olduğunu söyleyen Pagani, saldırıların amacının Kürt halkının varlığını kabul etmemekten kaynaklandığını söyledi.

Amed Büyükşehir Belediyesi Eş başkanı Gültan Kışanak ve DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in geçtiğimiz 21 Nisan tarihinde Malatya’da düzenlenen duruşmasına Avrupa’dan bir heyet ile birlikte gözlemci olarak katılan Cenevre Şehir Belediyesi Konsey Üyesi ve Belediye Başkanı Rémy Pagani, duruşmadaki gözlemlerini ve Türk devletinin Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırılarını ANF’ye değerlendirdi.

‘ADALETİ GÖREMEDİK’

“Kışanak ve Tuncel’in mahkemesi akıl almaz yoğun bir güvenlik önlemleri altından yapıldı” diyerek konuşmasına başlayan Pagani, “Adalet mülkün temelidir” yazısı altında gerçekleşen bir mahkemede adaleti görmediklerini söyledi.

Avrupa’dan giden heyetin zor şarlar altından mahkemeyi takip ettiğini söyleyen Pagani, mahkemenin SEGBİS yöntemi ile yapılmasını da eleştirdi. Kışanak ve Tuncel’in seçilmiş siyasetçi kimliklerine saygı duyulmadan yargılandığını ifade eden Pagani “Her iki siyasetçi kadın, yaptığı siyasi çalışmalarından ve yaptıkları konuşmalardan kaynaklı yargılanıyor bu kabul edilemez” dedi.

‘‘SUÇ’ DİYE İSNAT EDİLENLERİ SAVUNDULAR’

“Savcı tarafından iddianameye ‘suç’ diye geçirilenlerin, hukuksal hiçbir boyutu olmadığı gibi bu iddiaların hiçbir dayanağı olmadığını gördük” diyen Pagani, savcının tezlerini doğrulayacak hiçbir delinin olmadığının da gözlemleri arasında olduğunu söyledi.

“İki cesaretli Kürt kadını, mahkemede kendilerine ‘suç’ diye isnat edilenleri aslında kendi siyasi görüşleri olduğu için çok iyi savundular” diyen Pagani, Kışanak ve Tuncel şahsında aslında mahkemenin Kürt halkının siyaset yapmasını engellemek istediğini belirtti.

‘HAKİMLER ÖZGÜRCE KARAR VERMEDİ’

Pagani “davanın gerçekleşme tarzı ve mahkemeyi yöneten hakimlerin tavrı aslında bu davanın ne kadar siyasi olduğunu gösterdi. Mahkemede yaşananlar, hakimlerin özgürce bir dava yönetemediklerini açıkça ortaya koydu” dedi.

‘DİKTATÖRLÜKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’

“O gün biz Avrupalı heyet başta olmak üzere o mahkemeye katılan herkes orada bir tehdit hissetti” diyen Pagani, Kürt seçilmişlerin ve Kürt siyasetçilerin tutuklanarak Kürt halkının baskı altında tutulmak istendiğini söyledi. Kürt siyasetçilerine dönük operasyonları hatırlatan Pagani “Kürt halkına ve siyasetçilere dönük yapılanların hukuksal ve insani hiçbir dayanağı yok. Demokratik bir şekilde seçilmiş siyasetçileri tutuklamanın adı diktatörlükten başka bir şey değil” ifadelerini kullandı. 

‘ROJAVA’YA SALDIRI KABUL EDİLEMEZ’

Türkiye’nin Şengal ve Rojava’ya dönük saldırılarını da değerlendiren Pagani, Türki devletinin yaptığı saldırıların kabul edilemez olduğunu söyledi. Rojava ve Şengal’e yapılan saldırılarla, bölgede Federal bir Kürt bölgesinin engellemek istendiğini vurgulayan Pagani, “Türkiye, kendisine hiçbir şekilde tehdit unsuru olmayan Rojava’ya sadece bölgede oluşacak bir Kürt varlığının önüne geçmek için saldırı yapıyor” şeklinde konuştu.

‘KÜRTLERİN KENDİ KADERİNİ TAYİN ETME HAKKININÖNÜNE KİMSE GECEMEZ’

Dört parça Kürdistan’da Kürt halkının federal ve özerk bir yapısını desteklediğini söyleyen Pagani, Kürt halkının kendi geleceğini tayin etme hakkının önüne hiçbir gücün geçme hakkının olmadığını dile getirdi. Türkiye’nin kendi sınırları dışında var olan Kürt varlığına yönelik yaptığı saldırıların hiçbir gerekçe ile kimse tarafından kabul görmeyeceğinin altını çizen Pagani, Avrupa’nın bu karşı sesini yükseltmesi gerektiğini vurguladı.