Türk: Toplumun yarısı tecrit altında

Kürt Siyasetçi Ahmet Türk, sadece Öcalan'ın değil, toplumun yarısının tecrit altında olduğunu söyledi ve Öcalan'ın çatışmasızlık için büyük çaba gösterdiğini söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yürüten Asrın Hukuk Bürosu, tecride dikkat çekmek amacıyla Taksim’de bulunan Elit Word Otel’de 'Kürt Sorunu ve Tecridin Hukuk Politiği' başlığıyla bir forum düzenledi. 'Karanlıktan Umuda, Umuttan Özgürlüğe' şiarıyla başlayan foruma, siyasetçiler Ahmet Türk, Akın Birdal, Sırrı Sakık, Ufuk Uras, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ayhan Bilgen, Dengir Mir Mehmet Fırat, Meral Danış Beştaş, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Araştırmacı Bekir Ağırdır, Sanatçı Ferhat Tunç, Barış Aktivisti Bahadır Altan, 78’liler Derneği, YAKAY-DER, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ), Barış Vakfı temsilcileri ile çok sayıda avukat ve dinleyici katıldı.

'EN BAŞTA KÜRTLER HEDEF GÖSTERİLİR...'

Forumun açılış konuşmasını Kürt Siyasetçi, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk yaptı. Türk, “Bu anlayış sadece Sayın Öcalan ve cezaevindekileri değil, toplumun yarısını tecrit etmektedir. Darbelerde başta Kürtler hedef gösterilir. Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana bunu yaşıyoruz. Şimdi de aynı durum ortadadır. 12 Eylül’de Kürtler hedef gösterildi, bu dönemde Kürtler hedef gösteriliyor. Tabii ki toplumun diğer kesimleri de hedef alınıyor ama temel politika Kürtler üzerinden iktidar politikalarını yürütmek. Kürtler hak sahibi olmak istediğinde Kürtleri terbiye etmektir” dedi.

'ŞİDDET POLİTİKASINI SEÇENLERİN SONU ORTADA!'

Türk, dünyanın neresinde bir Kürt varsa onu sindirmeye yönelik bir saldırı politikasının izlendiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Efrîn ve Minbic saldırıları Kürtlerle ilgili bu politikayı gözler önüne seriyor. Hak ve özgürlük talepleri yükseldikçe Kürtleri terbiye etme politikaları uygulanıyor. Ama Kürtlere dönük bu şiddet politikalarının kimseye faydası yok. Şiddet politikasını uygulayan Saddam Hüseyin ve Hitler’in durumu ortadadır. Güvenlikçi ve sindirmeye yönelik politikalar hiçbir halkın yararına değildir. Bu politikalar hiçbir sorunu çözmeyecektir. Bizim çabalarımız yeniden demokratik bir sürecin başlamasını göstermektir. Barış Süreciyle ilgili ilk Sayın Öcalan, ‘Artık siyaset ile bu sorunu çözmemiz gerekir’ demiştir. Halklar arasında çatışma olmaması için büyük bir çaba göstermiştir. Buna şahit olduk. Sayın Öcalan üzerinde bir tecrit olduğunu görüyoruz. Geçmişte söylenen bazı şeyler var. Beşir Atalay ‘Öcalan ille projelerimiz yakındır’ demişti. Bülent Arınç'ın ‘önemli bir siyasetçi’ dediği biliniyor. Bütün bunları söyleyen devlet neden tecridi ağırlaştırıyor..."

Forum 'Temel Hakların Sürekli Askı Hali-Genelleşen İmralı Rejimi' başlıklı oturumla devam ediyor.