7 Kasım'da Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde davasının duruşması görülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılıncaya kadar açlık grevinde olacağını duyurmuştu.

Güven’in eyleminin 11’inci gününde destek amacıyla Urfa, Van, Hakkari, Adana ve Amed’de Cumartesi’den itibaren ikişer günlük açlık grevi eylemleri başlatıldı.

HDP milletvekillerinin yanı sıra il-ilçe yöneticilerinin ve DTK delegelerinin başlattığı bu eylemin ilerleyen günlerde dönüşümlü olarak devam edeceği belirtildi.

Amed'deki 2 günlük açlık grevi eylemine katılan HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ, Leyla Güven'in Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemini sahiplenmek amacıyla burada olduklarını belirtti.

EYLEMLERİN TARZI DEĞİŞEBİLİR

Dağ, şunları kaydetti: "Leyla Güven'in bu talebi gençlerin, kadınların ve bir bütün olarak Kürt halkının talebidir. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, bir şahsın üzerinde uygulanan tecrit değildir, bir halkın üzerindeki tecrittir. Biz Kürt halkı olarak her zaman Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kültürümüz, dilimiz ve varlığımız üzerinde olan bir tecrit olduğunu belirtmişiz. Sayın Öcalan ve Kürt halkı üzerindeki bu tecrit kalkmayana kadar hiçbir zaman bu topraklar huzur bulmayacak ve hep savaş politikaları devrede olacaktır. Dolayısıyla bu topraklara huzur ve özgürlük gelebilmesi için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkması gerekiyor. Leyla Güven'in talebi, bizim talebimizdir. Çünkü o haklıdır ve bizlerde onun bu talebi için açlık grevine girmiş bulunmaktayız. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkana kadar bu eylemlerimiz sürecek. Eylemlerimizin tarzı değişebilir ama özü hep aynı kalacaktır."

'TECRİDİ KABUL ETMİYORUZ'

HDP İl Eş Başkanı Filiz Buluttekin de Öcalan üzerindeki tecride değinerek, evrensel hukukta bile yeri olmayan bir uygulama olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bizim eylemimiz Sayın Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek amaçlı bir eylemdir. Hem Sayın Öcalan hem de Kürt halkına dönük yapılan baskıların tecridin bir yansımasıdır. Leyla Güven arkadaşımız da on günden fazladır süresiz açlık grevindedir. Bizimde 5 ilde başlattığımız açlık grevi eylemimiz 2 gün devam edecek. Bu eylemlerin devam etmesi noktasında bir araya gelerek değerlendirmeler yapacağız. Asla geri adım atmayacağız. Çünkü biz tecridi kabul etmiyoruz."

'EYLEMLERİ KENDİMİZE GÖREV BİLECEĞİZ'

Partilerinin genel merkezinin aldığı karar doğrultusunda bu eyleme başladıklarını aktaran HDP Amed Yenişehir İlçe Eş Başkanı Vahap Günay, şunları ifade etti:

"Bu eyleme başlamamızın tek amacı, özellikle Kürdistan'da gelişen halklar üzerindeki baskı, insanların haksız yere cezaevlerine atılmaları ve bunun ötesinde Kürt Halkı Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın hücrelerde uzun zamandan beridir saklı tutulması gibi bir yaklaşımın ve tecridin uygulanmasından dolayı Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven bu açlık grevi eylemini başlattı ve bizlerde onun doğruluğuna inandığımız için bugün burada tecridin bir an önce kaldırılması ve Kürt halkı üzerindeki baskıların sona ermesi için bu eylemi başlattık. Bu eylemlerimiz devam edecektir. Yine genel merkezimizin koordine edeceği farklı eylem tarzlarımız olacaktır. Bizde bunları kendimize görev bilip, en iyi biçimede yerine getirmeye çalışacağız" şeklinde konuştu.

KÜRDİSTAN'DAKİ KİRLİ SAVAŞ POLİTİKALARI

Türkiye'nin adeta açık bir cezaevi haline dönüştüğünü söyleyen DTK delegelerinden Diyadin Noyan ise şunları vurguladı: "Kendilerinden olmayan herkesi ya gözaltına alıyorlar ya da tutukluyorlar. Akademisyenlerden emekçilere, köylülerden siyasetçilere herkese suçlu muamelesi yapıyorlar. Özellikle de Kürt siyasetçilerine yönelik bu saldırılar yıllardır var zaten. Kürdistan'da yıllardır devam eden kirli savaş da bunun cabası. Bizim bugünkü eylemimizde tüm bunlara karşı durmaktır. İşte en son DTK Eş Başkanımız ve Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven bedenini açlığa yatırdı. Bizde ona destek ve katkı sunmak için kendisiyle dayanışma içerisinde olacağız."