Tecride sessizlik, insanlıktan uzaklaşmaktır

Güney Kürdistanlılar, Öcalan üzerindeki tecride tepki göstererek, buna karşı sessizliğin insanlıktan uzaklaşmak anlamına geldiğini söyledi.

Güney Kürdistan’da toplumun her kesiminden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride tepki gelmeye devam ediyor.

Din alimi Nadir Ali, bu tecritle 40 milyonu aşan Kürt halkının iradesinin, inançlarının, özgürlük taleplerinin kırılmak istendiğini belirterek, şunları söyledi: "2 yıldır en ağır tecrit uygulanıyor. Hiç kimse ile görüştürülmüyor. Yaşayıp yaşamadığını da bilmiyoruz. Öcalan adece bir halkın önderi değil, çağımızın en büyük filozofudur. Çağımızda insanlık sorunlarıyla en fazla uğraşan, çözüm projelerini üreten bir insandır. Ortadoğu'da gerçekçi çözüm projesine sahiptir. Bölge halklarının barış, kardeşlik, bir arada yaşamasının projesini geliştirip sunan tek insandır. Tecridi uygulayanlar bu çözümün gelişmesini, insanlar arasında barışın sağlanmasını istemeyenlerdir.”

HERKES TECRİDE KARŞI ÇIKMALI

Güney Kürdistanlı Mama Şiwan, Öcalan'ın özgürlüğünün,   dört parça Kürdistan ve ezilen tüm halkların özgürlüğü olduğunu ifade ederek, "19 yıldır tek başına bir zindanda ağır tecrit altında kalıyor. Bu durum dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik isteyen herkes bu tecride karşı çıkmalıdır. Kürdistan’daki tüm siyasi çevreler, partiler, örgütler bu duruma karşı tutum almalı. Sadece Kürtlerin değil, ezilen sömürülen tüm halkların lideri ve savunucusudur. Bu duruma sessiz kalmak insanlıktan uzaklaşmaktır" diye konuştu.

ULUSLARARASI KURUMLAR ORTAKTIR

Güney Kürdistanlı Öğretmen Aso Mihemmed, tecridin hiçbir evrensele norma uymayan yasadışı bir uygulama olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Uluslararası kurumları, insan hakları örgütlerini bu tecride sessiz kalarak suç işlememeye davet ediyoruz. Halk ve ülke olarak bir önderimiz var, o da Türk devletinin elinde ve ağır bir tecrit altında. Önderimiz olduğu herkes tarafından biliniyor.”