Taksim direnişine destek büyüyor

Taksim direnişine destek büyüyor

Taksim Direnişinin dokuzuncu gününde destek çığ gibi büyüyor. Bugün direniş alanına üniversite öğretim üyeleri, basın emekçileri ve sanatçılar yaptıkları yürüyüşlerle desteklerini sundular. Hep bir ağızdan AKP hükümeti istifasını istediler.

Taksim Direnişi destek yürüyüşleriyle devam ediyor. 1 Mayıs işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim meydanı, halk tarafından ele geçirildikten sonra peş peşe yürüyüşler yapılıyor.

 Bugün ilk yürüyüş Üniversite Öğretim Elemanları  tarafından yapıldı. Ellerinde İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar ve İstanbul Teknik Üniversitesi logolarıyla hazırlanmış çeşitli dövizlerle yürüyen öğretim üyeleri, asistanlar ve üniversite çalışanları “Direne direne kazanacağız” , “Üniversiteler burada Tayyip nerede?”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları attılar.

DİRENİŞ MEDYAYI DA ÖZGÜRLEŞTİRECEK !

Ardından sıra gazetecilere geldi. Türkiye Gazeteciler Sendikası ( TGS) İstanbul Şubesi öncülüğünde toplanan gazeteciler hep bir ağızdan tutsak gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istediler. “Özgür basın susturulamaz”, “ Zindanlar boşalsın basına özgürlük”, “Direnişe selam yazmaya devam”  sloganlar eşliğinde Taksim Tramvay Durağından Taksim Gezi parkına yürüyen gazeteciler, direnişin medyayı da özgürleştireceğini vurguladılar.

Gazeteciler adına TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş okudu.  Basın emekçilerinin  üzerimizde ki yoğun baskısına rağmen halkın  “özgürlük” taleplerini aktarmaya devam ettiklerini ifade eden Durmuş, “Görevimizi yapmaya çalışırken polis tacizine uğruyor, gözaltına alınıyoruz, iş güvenliğinden yoksun çalışarak, polisin hedef gözeterek attığı gaz, ses bombalarıyla, tazyikli suyla, plastik mermilerle yaralanıyoruz” diye konuştu.

GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK

“AKP hükümetinin medya üzerinde kurduğu tahakküme boyun eğen, iktidarın kurduğu çıkar ilişkileri çerçevesinde yayın politikasını belirleyen patronların talimatıyla sansürleniyoruz, oto-sansüre zorlanıyoruz” diyen Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum 63 meslektaşımızın halen hapiste olduğu ülkemizde, basın ve ifade özgürlüğünün içler acısı durumunun bir kez daha ortaya koyuyor. Meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın.”

Özgürlük talebiyle büyüyen ve dalga dalga yayılan bu direnişin medyayı özgürleştireceğini altını çizen  Durmuş, gazetecilerinde bu direnişin parçası olduğunu ve halk ile birlikte mücadeleyi yükselteceğini vurguladı.

SANATÇILAR DA YÜRÜDÜ

Gazetecilerden sonra Grup Yorum öncülüğünde sanatçılar, Galatasaray Meydanı’ndan Taksim Gezi parkına yürüdü. Sanatçılar ellerinde  “Biber gazı kimyasal silahtır, yasaklanmalı. Taksim gezi parkı halkındır halkın kalmalı, insanlara din, dil, ırk, cinsiyet ve yaşam biçimi üzerinden yapılan her türlü saldırıya son verilmeli” pankartı ile yürürken, “ Faşizme karşı omuz omuza”, “ Devrimci sanat engellenemez” , “ Halkın sanatı direnişin yanında”  sloganlarını attılar. Miss Sokağı önünde dakikalarca oturma eylemi yapan sanatçılar, AKP’nin dayattığı diktatörlüğe boyun eğmeyeceklerini bir kez daha vurguladı. Kaçak yapı Demirören alışveriş merkezini yuhalayan sanatçılar, ayrıca Fransız Konsolosluğunun önünde geldiklerinde hep bir ağızdan “Çav Bella” marşını söylediler. Sanatçılar eyleminde ilk sözü Grup Yorum’dan İnan Altın aldı. Direnişin ilk gününden beri sanatçılar olarak eylemlerde olduklarını hatırlatan Altın, sanatçılar olarak ortak tepki ve taleplerinin ifade etmek için bu eylemi yaptıklarını belirti.

ÜLKÜCÜLERDEN YİNE PROVOKASYON GİRİŞİMİ

Öte yandan meydanda ırkçı bir yapılanma olan ülkücüler, “Bijî Serok Apo” sloganını atan yurtsever gençlere saldırı girişiminde bulundu. “ Be Serok  jîyan nabe” sloganları eşliğinde faşist saldırısını püskürten gençlik, meydanının en yüksek noktasındaki direğe Kürt Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının bulunduğu  flamayı alkışlar eşliğinde astılar.