Tahliye edilmezse gözlerini kaybedecek
Tahliye edilmezse gözlerini kaybedecek
Tahliye edilmezse gözlerini kaybedecek
Hasta tutsak Sevcan Atak(33) ile birlikte tutuklu bulunduğu Şakran Cezaevinde aynı oda da kalan ve geçtiğimiz günlerde tahliye olan arkadaşı Gülizar Özdemir Sevcan Atak'ın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini, cezaevi koşullarında tedavisinin mümkün olmadığını söyledi.
Her iki gözünde ileri derecede rahatsızlık ile birlikte rahim kanseri teşhisi de konan Sevcan Atak'ın Cezaevi koşullarında tedavi edilemeyeceğine dair doktor raporu bulunduğunu ifade eden Özdemir 'Sevcan tahliye edilmezse her iki gözünü de kaybedecek ve rahim kanseri hastalığı ilerleyecek' dedi.
Gazetecilik yaptığı sırada 2010 yılında tutuklanan hasta tutsak gazeteci Sevcan Atak ile bir yıl boyunca aynı odayı paylaşan ve geçtiğimiz günlerde tahliye olan Gülizar Özdemir ile Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAY-DER) yöneticisi Musa Karbadağ, Sevcan Atak'ın sağlık durumuna ilişkin olarak ANF'ye konuştu.
'GAZETECİLİK YAPARKEN TUTUKLANDI'
Sevcan Atak'ın 25 Haziran 2010'da Amed’de gözaltına alındığını belirten arkadaşı Gülizar Özdemir şunları söyledi;'Sevcan tutuklanarak Amed cezaevine götürüldü ardından birçok cezaevine sürgün edildi son olarak da bir yıl önce Şakran cezaevine getirildi.”
'DOKTOR RAPORUNA RAĞMEN TAHLİYE EDİLMİYOR'
Sevcan Atak'ın her iki gözünde ileri düzeyde rahatsızlık yaşandığını ve rahim kanseri teşhisi konduğunu anlatan Gülizar Özdemir şöyle devam etti: Doktorlar Sevcan'ın cezaevi koşullarında tedavi edilemeyeceğine, tedavi edilemezse her iki gözünü kaybedeceğine ve rahim kanserinin ilerleyeceğine dair rapor verdiler. Sevcan yaşamını tek başına sürdüremiyor, arkadaşlarının desteği olmadan ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Vir an önce tahliye edilerek tedavi koşullarının sağlanması gerekiyor” dedi.
'MEVZUATTAN SORUMLU KURUMLAR GEREĞİNİ YAPMALI'
Değişen mevzuat gereği cezaevi koşullarında tek başına yaşamını idame etme durumu olmayan Sevcan Atak'ın tahliye edilmesi gerektiğini aktaran TAY-DER yöneticisi Musa Karbadağ ise şunları söyledi; Tedavisinin cezaevi şartlarında yapılamayacağına dair doktor raporu mevcut olmasına rağmen Sevcan Atak'ın tahliye edilmemiş olması fiili bir işkence ve ölüme terk etmedir.
Yakın tarihte avukat göndermelerine rağmen Sevcan Atak'ın hiçbir raporunun avukata verilmediğini ifade eden Karabağ, Atak’ın yasal haklarının da gasp edildiğini belirtti.
Yaşanan barış sürecinde vicdanlarda yaralar açan hasta tutsaklar konusunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Musa Karbadağ, sözlerine şöyle devam etti: Sevcan Atak'ın yanı sıra 400'ü aşkın ölüm sınırında bulunan hasta tutsakların derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde toplumun vicdanında derin yaralar açılır ve barış sürecine ilişkin olarak hükümetin samimiyeti sorgulanır hale gelir.
“TAY-DER olarak konuya sessiz ve duyarsız kalmayacağımızı konunun takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz şeklinde” konuşan Karbadağ Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere mevzuattan sorumlu cezaevi savcılığını göreve davet ettiklerini sözlerine ekledi.