Tahir Elçi ifadesinde 'sözlerimin arkasındayım' dedi/YENİLENDİ

Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi, adliyedeki ifadesinde, PKK'nin 'terör örgütü' olmadığına dair görüşünü yineledi.

Amed Barosu Başkanı Elçi, ifadesinde "PKK terör örgütü değildir" şeklindeki sözlerinin arkasında olduğunu belirtti. Av. Elçi, "Çok önemli bir desteğe sahip olan bu örgütün bir terör örgütü kapsamı içerisinde tanımlanamayacağını düşünüyorum" şeklinde ifade verdi. Av. Elçi, ifadesinde devlet teröründen örnekler de verdi.

"PKK terör örgütü değil" dediği için gözaltına alınan Av. Elçi, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Bir televizyon programında "PKK terör örgütü değildir" dediği için hakkında soruşturma başlatılan, Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi, Bakırköy Adliyesi'nde ifade verdi. İfadesi alınan Av. Elçi, tutuklama taleviyle mahkemeye sevk edildi.

Elçi'ye ifade verirken meslektaşları Mehmet Emin Aktar, Ercan Kanar, Ahmet Sevim vekillik etti.

'SORUŞTURMA HÜKÜMETİN TALİMATIYLA BAŞLATILDI'

Av. Elçi, Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından alınan ifadesinde, "Bu soruşturmanın bağımsız olarak başlamadığını, Ankara'dan hükümet üyeleri tarafından verilen talimat üzerine başlatıldığını düşünüyorum" dedi. Av. Elçi, yakalama kararına değinerek, şunları kaydetti: "Bana zaten ilk sorunuzla herkes tarafından 'terör örgütü' olarak kabul edilen bir yapıya neden 'terör örgütü' demediğimin sorulmasından ön yargılı davrandığınızı veya ön yargılı olduğunuzu düşünüyorum. Ayrıca benim yüzümü dahi görmeden ve ifademi almadan hakkımda yakalama kararı talep etmiş olmanız, bu yakalama kararına ilişkin talebiniz, hakime gerçeğe aykırı bilgi sunarak talepte bulunmanız da talimatla hareket ettiğinizi düşündürüyor."

'YARGININ HAZİN BİR TABLOSU!'
Av. Elçi, soruşturmaya konu olan sözlerine atıfta bulunarak, tespitinden dolayı hükümete yakın medya tarafından hedef gösterildiğini, tehditler aldığını aktardı. 

Hakkında soruşturma açılmasının, 'Türkiye'de demokratik özgürlüklerin, ifade özgürlüğünün ve tutuklama hukuku bakımından yargının bu tutumu hazin bir tablosunu oluşturduğunu' belirten Av. Elçi, "Ben anayasada ve uluslararası sözleşmelerce de garanti altına alınan ifade özgürlüğümü kullandım. Bu hakkımı kullanırken resmi görüşün veya ultra milliyetçi bir siyasi partinin mesele ve olguları ifade ve tanımlama biçimine uymak zorunda değilim. Bu ifade ve tanımlama biçimim iktidarı ve toplumun bazı kesimlerini rahatsız edebilir. Hatta sarsabilir. Zaten ifade özgürlüğü bunun için vardır" dedi.

'TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTELERİ FORMALİTEDİR'

Av. Elçi, "PKK terör örgütü değildir" sözüne değinerek, ifadesinde şunları da belirtti: "Dünyadaki en yüksek çatı kurumu olan birleşmiş milletlerin teröre ilişkin üzerinde anlaştığı bir tanım yoktur. Ayrıca Birleşmiş Milletler'in bir organı olan Güvenlik Konseyinin veya diğer organlarının terör örgütü listesi yoktur. ABD ve Avrupa Birliği'nde de yakın zamana kadar bir terör listesi yoktu. ABD 11 Eylül'den sonra dünyada silah kullanan hükümet dışı tüm örgütlere toptan bir listeleme yapmış, Avrupa Birliği ülkeleri de bu tarihten çok sonraları listelemeye başlamıştır."

"Terör örgütü listeleri"nin formaliteden ibaret olduğuna vurgu yapan Av. Elçi, şöyle devam etti: "Nitekim biri Irak Cumhurbaşkanlığı yapmış, diğeri bölgesel hükümetin başkanlığını yapmış Barzani ve Talabani de bir zamanlar böyle bir liste de yer aldıkları halde Türkiye Cumhuriyeti pasaportlarıyla AB ve ABD başkentlerinde resmi bir şekilde karşılanmışlardır. Ve bu iki terör örgütü denilen partilerin neredeyse tüm dünya başkentlerinde bir taraftan terör örgütü nitelemesi yapılırken diğer taraftan temsilcilik açılmasına müsade edilmiştir. Öte yandan halen birleşmiş milletlerde üye olmayan devlet enstitüsü Filistinin kurucu örgütü olan FKÖ ve Kosova kurtuluş ordusu olan UÇK da bir dönem bir çok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiştir. Yine Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Afrika Ulusal Kongresi isimli yapı da 'terörist' olarak kabul edilmiştir. Ama daha sonra bu örgütün başındaki Mandela devlet başkanı oldu."
BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olan Rusya'nın Ankara Büyükelçisi'nin de iki gün önce PKK'yi bir terör örgütü olarak görmediğini ifade ettiğini aktaran Av. Elçi, kendi görüşünü ise şöyle sundu:

'PKK/KCK, TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK TANIMLANAMAZ'

"Ben şahsen PKK/KCK'yi bir bütün olarak terör örgütü kavramı içinde tanımlanamayacağını, bu örgütün ortaya çıkış şartları, tarihsel nedenler, 30 yıl istikrarlı bir şekilde yürüttüğü silahlı çatışma potansiyeli, kırk bin militanını silahlı çatışmada kaybetmiş olmasına rağmen, halen on beş yirmi bin silahlı militanı bünyesinde barındıran, Türkiye ve dünya da düzenli örgütlenmesi olan Kürt toplumununda bir dizi siyasal, kültürel ve sosyal taleplerinin de savuncusu olduğunu söyleyen ve Kürt toplumu arasında çok önemli bir desteğe sahip olan bu örgütün bir terör örgütü kapsamı içerisinde tanımlanamayacağını düşünüyorum.
Ben bir suç işlemedim, sarf ettiğim sözler suç oluşturmaz. Ben resmi ve başka siyasi kesimlerin görüş ve tanımlamalarını kabul etmiyorum. Bir bütün olarak PKK'nin böyle bir tanımlamaya oturtulamayacağını düşünüyorum.

Ben şahsi olarak düşman, işgalci ordu veya terör ve terör örgütü gibi kavramlarla bu meselelerin çözülemeyeceğini, bu kavramlaştırma ve ifade biçiminin sorunu dahada derinleştirdiğini düşünüyorum. Zira aynı programda örgütün terör niteliğinde eylemlerinin altını çizmekle birlikte, asla bunları tasvip etmemekle birlikte, teknik ve kavramsal olarak terör örgütü nitelemesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu ifadeyi kullandım. Bunu sadece bir tespit amacıyla yaptım."

DEVLET TERÖRÜNE DİKKAT ÇEKTİ

Devlet terörüne değinen Av. Elçi, "Devleti insan haklarının ağır ihlalini oluşturan, eylemin niteliği itibarıyla 'terör eylemi' olarak kabul edilebilecek birçok olay olmuştur. Örneğin ulusal ve uluslararası makamlar önünde kendilerini temsil ettiğim, Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı Köylerine yönelik savaş uçaklarımız tarafından 1994 yılında hedef gösterilerek yoğun bir bombalama eylemi yapılmış. Tamamı çocuk, kadın ve yaşlı olamak üzere kırkı aşkın sivil ve masum insan hayatını kaybetmiştir. Devletin Jandarma İstihbarat örgütü olan JİTEM masum sivil yurttaşı evlerinden, sokaklarından veya arama noktasından alarak kısa yoldan, yargısız olarak infaz etmiştir. Yine devletin resmi görevlileri tarafından binlerce köy yakılarak boşaltılmıştır. Silahlı örgütün güvenlik görevlilerine yönelik  eylemlerine misilleme olarak kendileri hakkında örgüte yardım ettiğinden kuşkulanılan, yüzlerce masum köylüyü devletin resmi görevlileri tarafından alınarak kurşuna dizilmiştir" diye kaydetti.