T.T’ye işkence yapan askerlere dava açılmadı

T.T’ye işkence yapan askerlere dava açılmadı

T.T. isimli çocuk Pozantı Cezaevinde yaşanan taciz ve tecavüzü basına anlattıktan sonra yeniden tutuklanırken, maruz kaldıðı bu insanlık dışı olaya ilişkin ise herhangi bir dava açılmadı. T.T’nin avukatı Tugay Bek, müvekkilinin maruz kalmış olduðu cinsel saldırı ve işkenceyle ilgili şikayetçi olmasına raðmen şimdiye kadar herhangi bir davanın açılmadıðına dikkat çekti.

T.T., Pozantı Cezaevinde maruz kaldıðı işkence ve kötü muamele, taciz ve tecavüzü basına anlattıktan sonra, 2011 yılında bir gösteriye katıldıðı gerekçesiyle hakkında yakalama kararı olduðu ileri sürülerek yeniden tutuklanmıştı.

Daha öncesinde, 12 Şubat 2008 yılında “örgüt üyeliði” ve “örgüt propagandası” iddiaları ile 2 arkadaşıyla tutuklanan T.T., Adana Kürkçüler Cezaevi ile Pozantı Cezaevinde kaldıðı süre içerisinde gardiyanlar ve askerlerin işkencesine maruz kaldı. T.T.’ye işkence yapan asker ve gardiyanlar ile cinsel saldırıda bulunan Özgür K. isimli eski tutuklu hakkında ise şimdiye kadar dava açılmadıðı ortay açıktı.

Buna karşın T.T.’nin yargılandıðı davalar jet hızıyla sürdü. “Örgüt üyeliði” ve “örgüt propagandası” suçlamasıyla yeniden tutuklanarak Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevine konulan T.T. hakkında 26 yıl hapis cezası isteniyor. Beş aydır tutuklu olan T.T.’nin davası 28 Haziran’da karara baðlanacak.

T.T’nin avukatı Tugay Bek, müvekkilinin Adana Kürkçüler Cezaevi ve Pozantı Cezaevinde kaldıðı süre içerisinde asker ve gardiyanların işkence ve kötü muamelelerine, bir çocuðun da cinsel saldırına maruz kaldıðını hatırlatarak, bu olaylarla ilgili müvekkilinin suç duyurusunda bulunmasına ve şikayetçi olmasına raðmen şimdiye kadar herhangi bir davanın açılmadıðını söyledi.

T.T’ yaşadıðı işkence ve kötü muameleyi şöyle anlatmıştı: “16 yaşındaydım. Kürkçüler Cezaevine girerken çırılçıplak soyulduk. Askerler bize baðırarak küfür ediyorlardı. “Pis teröristler, devlete karşı çıkmak neymiş size göstereceðiz” diyerek tekme tokat bizi bir saat kadar dövdüler. Bize zorla halay çektirdiler. Kış olmasına ve çırılçıplak olmamıza raðmen üzerimize tazyikli su sıkıyorlardı bir yandan da. Askerler bizi iyice dövdükten sonra gardiyanlara teslim ettiler. Gardiyanlar da demir paspaslarla her yerimize vurdu. O an çıðlıklar atıyorduk. “Ne olur bizi dövmeyin” diye yalvarıyorduk.”