Suruç anmalarına polis saldırısı protesto edildi

Suruç anmalarına yönelik polis saldırısı HDP İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla Kadıköy’de protesto edildi.

HDP İstanbul İl Örgütü çağrısıyla Suruç katliamının 4’üncü yıldönümü dolayısıyla Kadıköy'de yapılan anmaya yapılan polis saldırısı HDP Kadıköy İlçe binası önünde protesto edildi.

Polis ablukası altında gerçekleşen açıklamaya, HDP Milletvekilleri Gülistan Koçyiğit, Erol Katırcıoğlu, Murat Çepni, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu ve çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

“Suruç’u unutma, unutturmayacağız”, “ Adalet için Suruç’u hatırla” yazılı pankartların açıldığı eylemde, sık sık, “ Suruç unutma unutturma”, “ Suruç için adalet herkes için adalet” sloganları atıldı.

‘SALDIRIYI YAPANLARIN ASIL GÖREVİ KATİLLERİ YAKALAMAKTIR!’

Eylemde ilk konuşmayı yapan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir, 27 kişinin gözaltına alındığı, HDP ve CHP Milletvekillerinin de içinde yer aldığı bir çok kişinin de yaralandığı Suruç anmasına yapılan polis saldırısını kınayarak sözlerine başladı.

Anmaya saldıran polisin asıl görevinin katliamı yapan katilleri yakalamak olduğunun altını çizen Demir, Suruç’ta hayata umutla bakan 33 gencin toplumun ve devletin gözü önünde katledildiğini hatırlattı.

Katliamı gerçekleştirenlerin yargılanmadığına işaret eden Demir, “33 İnsan barış götürmek üzere, İstanbul’dan ve Türkiye’nin farklı kentlerinden Suruç’a doğru yola çıkmışlardı. Suruç’ta o gün bulunmayan devlet ve polis dün Kadıköy’ün bütün sokaklarında demokratik kamuoyunun üzerine saldırdı” dedi.

Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusunu unutturmayacaklarını kaydeden Demir, onların katilleri cezalandırılana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

‘KATLİAMA SES ÇIKARTMAYANLAR ANMAYA SALDIRTTI !’

ESP MYK üyesi Hatice Deniz Aktaş da, Cumartesi günü polis tarafından Suruç anmasına yapılan polis saldırının kabul edilemez olduğunu kaydetti.

4 yıl önce Suruç’ta katliamı yapanlara hiç ses çıkarmayanların, Cumartesi günkü anmada Kadıköy’ü nasıl ablukaya aldırdıklarını hep beraber gördüklerini söyleyen Aktaş, “Mahkeme salonlarında, ailelerin adalet arayışında nasıl işkencelere uğradıklarını da gördük. Suçlular yargılanmadığında, ailelerin yaralarının nasıl kanadığını görmüştük. Adalet mücadelesinde her zaman ailelerimizin yanında olduk. Ve bundan sonrada yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘YARA AÇIK HÂLÂ KANIYOR !’

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Cumartesi günü İstanbul, Ankara, Urfa Suruç anmalarına yapılan polis saldırılarını kınayarak sözlerine başladı.

4 yıl önce 33 pırıl pırıl gencin dayanışma ruhuyla Kobanê’deki çocuklara oyuncak, barış, umut götürmek üzere gittikleri Suruç’ta katledildiğini hatırlatan Oluç, “Bu katliamı gerçekleştirilmiş olanlar, bu katliama yol ve izin vermiş olanlar, bunların siyasi ve siyasi olmayan sorumlularından daha hâlâ hesap sorulmadı. Onun için bu yara açık ve hâlâ kanıyor” dedi.

‘İKTİDAR VE DEVLET KATLİAMI DESTEKLEDİ !’

Suruç Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için bir araya gelen aileler ve demokrasi güçlerine yönelik yapılan her saldırının, insanlık değerlerine yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Oluç, bu saldırıya izin veren Valisi’nden, Kaymakamı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne kadar bütün yetkilileri kınadığını kaydetti.

Bu saldırılarının hiçbirinin hukuki olmadığının altını çizen Oluç, şöyle konuştu: “Suruç Katliamı demek IŞİD demektir. Peki nasıl oldu da bu IŞİD elini, kollunu sallayarak Amed’de, Suruç’ta, Ankara’da ve bir çok yerde bu katliamları gerçekleştirebildi ? Demek ki onlara yol veren, onlara yol gösteren, onlara izin veren iktidar güçleri vardı; demek ki onlara yardım eden devlet içindeki kirli odaklar vardı. Onun için bu katliamları yapabildiler. Bizler içi boş bir çantayla miting alanına giremezken, kadınlar makyaj çantalarını miting alanına sokamazken, nasıl oluyor da Suruç’ta, Amed’de ve Ankara’da IŞİD elini kollunu sallayarak bu alanlara girerek kendilerini patlatabildi? Demek ki onları destekleyen devletin kirli güçleri vardı. Bakın, Türkiye ‘de hukuken hangi katliamın hesabı sorulmadıysa bilin ki o katliamın arkasında bunları destekleyen iktidar güçleri her zaman olmuştur. Ta 1 Mayıs 1977’den bugüne kadar, daha önceleri de her zaman böyle olmuştur. Hangi katliamın, hangi suikastın üstü örtülüyorsa , hangisi failli meçhul kalıyorsa arkasında mutlaka iktidarın ve düzenin kimi güçleri yer almaktadır. Biz bunu tarihimizden biliyoruz.”

Oluç, son olarak katliamlarda yaşamını yitirenleri asla unutmayacaklarını, hukuken ve siyasetten bu katliamların hesabı sorulana kadar da asla durmayacaklarını ve susmayacaklarının altını çizdi.