Suruç aileleri: Suruç'u bir kez daha yaşattılar

Suruç'ta çocuklarını, babalarını kaybeden aileler konuştu: Suruç'u bir kez daha yaşadık. Suruç katliamı neyse Ankara katliamı da odur. Fail de aynıdır.

Suruç'ta çocuklarını, babalarını kaybeden aileler konuştu: Suruç'u bir kez daha yaşadık. Suruç katliamı neyse Ankara katliamı da odur. Fail de aynıdır.

Suruç'ta 20 Temmuz'da yaşanan katliamda yakınlarını kaybeden aileler, dün Ankara'da barış mitinginde yaşanan katliam ile bir kez daha Suruç'u yaşadı.

Gamze Yıldız, Nazegül Boyraz, Dilek Şeker, Süleykan Özkan ve Ali Sadet, Ankara katliamının ardından neler hissettiklerini, neler düşündüklerini anlattı.

"Bir kez daha Suruç'u yaşadık" diyen ailelerin ortak fikri: Suruç neyse Ankara katliamı da odur. Fail de aynıdır. Saray'dadır."

YILDIZ: BARIŞ İSTEMEKTEN BAŞKA İŞLERİ YOKTU

Suruç'ta babası Cemil Yıldız'ı kaybeden Gamze Yıldız: Bizler birilerinin iktidar hırsı için acı çektirilen son aileler oluruz sanmıştım. Ama gözü dönmüş katillerin tarih boyu kana doymadıklarını unutmuşum. Aynı acıyı bir kez daha yaşadık. Yeni çocuklar; babasız, annesiz, yeniden anne babalar evlatsız kaldı. Barış diyen insanları öldürdüler, savaştan beslenen katiller. Suruç'taki gibi 'Orada ne işleri vardı?' diye soracaklar olacak şimdi. Yanıtı çok net ve basit: Barış istemekten başka işleri yoktu.

BOYRAZ: ASLA İNSANLIĞIMIZI KAYBETMEYECEĞİZ

Suruç'ta annesi Nazegül Boyraz'ın kızı Yasemin Boyraz: Açıkçası duygularımı anlatmakta, tanımlamakta zorluk çekiyorum. Barışa vurulan büyük bir darbe. Alçakça bir saldırı bu. Yüreğimiz kanıyor. Ama Mevlana'nın dediği gibi yüreğimizin kanaması, merhametin de kanıtı. Biz asla insanlığımızı kaybetmeyeceğiz ve asla biat etmeyeceğiz. Dünkü katliamda Malatya'dan 11 CHP'li genç de katledildi. Suruç'ta olduğu gibi Ankara'da da gençlerimizi toprağa verdik. Dün büyük bir travmaya uyandık. Bu katliamın siyasi failine ilişkin söyleyecek çok bir şey yok. Zaten ortada."

ŞEKER: BABAMI NASIL YAKTILARSA ANKARA'DA DA YAKTILAR

Suruç'ta babası İsmet Şeker'i kaybeden Dilek Şeker: İçim acıyor. Babamı nasıl yaktılarsa, Ankara'da da yüzlerce kişiyi yaktılar. İçim yanıyor. Başbakan dün çıkmış, 'Suruç bombacısı bulundu' diyor. Ne demek bu? O bombacı zaten üzerine bombayı bağlayıp patlatmadı mı? Bu katliamları planlayanlar, azmettirenler kim? Bunları bilmek istiyoruz. İsyanımız büyük. Dün ben de öldüm Ankara'da. Suruç neyse Ankara'daki katliam da odur. Babamlar, Kobane'ye oyuncak götürmek için yola çıkmıştı. Ankara'ya buluşanlar insanlarımız da barış istiyordu. Suçları barış istemekti. Ben de istiyorum barış, kendim için, çocuğum için barış istiyorum. 400 vekil alamadılar diye insanlarımızı cayır cayır yaktılar."

ÖZKAN: KATİLİMİZ SARAY'DA OTURUYOR

Suruç'ta kardeşi Uğur Özkan'ı kaybeden Süleyman Özkan: Yeni katliamlarla karşılaşacağımızın korkusunu yaşıyordum açıkçası. Çünkü biz Suruç'un ardından yalnız bırakıldık. Katiller bundan cesaret aldı. Korktuğum başıma geldi. Daha da büyük acıyı yaşattılar bize. Ben de kendimi sorumlu hissediyorum. Belki daha fazla ses çıkarmam gerekiyordu. Bundan sonra daha çok ses çıkartalım. Katilimiz belli. Evlatlarımızı, kardeşlerimizi, annelerimizi, babalarımızı katlediyor ve gözümüzün içine bakarak sırıtıyor. Katilimiz Saray'da oturuyor. Sessiz kalırsak daha büyük katliamlar olacak. Bir araya gelmekten, mücadeleyi yükseltmekten başka şansımız yok."

SADET: SURUÇ'U YENİDEN YAŞADIK

Suruç'ta kızı Ezgi Sadet'i kaybeden Ali Sadet: Öncelikle Suruç'ta olduğu gibi, Ankara'daki patlamayı ilk duyduğumuzda eşim ile birlikte büyük bir şok yaşadık. Suruç'u yeniden yaşadık. Bu katliamın planlanmış, programlanmış bir eylemin parçası olduğunu düşünüyorum. Kamuoyunda oluşan değerlendirme de bu yönde. Durup dururken birileri 'Gidip de şurada bomba patlatayım' diye ortaya çıkmaz. İstihbaratı bu kadar güçlü olan bir ülkede, kimse elini kolunu sallaya sallaya bir yere gidip de bomba patlamaz. Dün Başbakan, Suruç'un katilinin adalete teslim edildiğini söyledi. Bunu hakaret olarak sayıyorum. Bizimle alay edercesine yalan söylüyorlar. Bu bizi ayrıca üzüyor. Suruç'ta da bombacı, 'Ben gidip de kendimi patlatayım, gündem olayım' diye düşünmemişti. Organizeli bir şekilde örgütlenmiş, suç örgütlerinin yaptığı bir saldırıydı. Açıkçası devletin içerisinde planlı, programlı bir şekilde hazırlanmış bir saldırıdır. İlginçtir, Başbakan'ın danışmanlarından biri de buna yakın şeyler söyledi. Dolayısıyla bu konudaki tereddütlerimi artırdı. Özetle, dün bir kez daha bize Suruç'u yaşattılar.