Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 90’ıncı ayında gerçekleştirdiği adalet nöbetinde cezasızlık politikalarına tepki göstererek, “Gerçek adalet mahkeme salonlarında değil halkın vicdanlarında sağlanacaktır” dedi.
Suruç katliamının 90. ayında, katledilen 33 düş yolcusunu Kadıköy Halitağa Caddesi’nde anan aileler, cezasızlık politikasına tepki gösterdi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eş Başkanı Okan Danacı, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Çiçek Otlu ve Gençlik Örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen anmada, katledilen 33 kişinin fotoğrafları ve “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankart açıldı.
Sık sık, “Suruç şehitleri ölümsüzdür” ve “Suruç için adalet, herkes için adalet” sloganlarının atıldığı anmada bu ayki açıklamayı SGDF MYK üyesi Sinem Çelebi okudu.
KATİLLERİ AKLAYAN BİR MAHKEME SÜRECİ
Adalet mücadelesini, adaletsizliğe uğrayan bütün kesimler için verdiklerini söyleyen Sinem Çelebi, Hrant Dink için 16 yıldır verilen adalet mücadelesine de işaret ederek, katliama giden yolun ve ardından açılan davaların seyrinin diğer katliam dosyalarıyla aynı olduğuna dikkat çekti. Çelebi, “Ortada suç işlemek için oluşturulmuş bir suç örgütü, göz göre göre gelen bir katliam ve katilleri aklayan bir mahkeme süreci.” dedi.
Gezi eylemleri sırasında katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın katillerine basit yaralamadan verilen cezayı, Şenyaşar Ailesi’nin aylardır sürdürdüğü Adalet Nöbeti’ni ve 2017 Amed Newroz’unda polis tarafından katledilen Kemal Kurkut’un failinin beraat ettiğini anımsatan Çelebi, failleri aklayan politikalara vurgu yaptı. Çelebi, “Peş peşe görülen bu davalardan çıkan kararlardan da anlaşılacağı gibi mahkemeler davaları aydınlatmaktan ve sorumluları cezalandırmaktan uzaktır. Gerçek adalet mahkeme salonlarında değil halkın vicdanlarında sağlanacaktır” diyerek, failleri “aklayan” kararlara tepki gösterdi.
HAPİSHANELERDEKİ KEYFİ YAKLAŞIMLAR SON BULSUN
Adaletsizliklerin her alanda yaşandığını belirten Çelebi şöyle konuştu: “33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol ilerleyen yaşına ve onlarca hastalığına rağmen hapishanede tutulmaya devam ediliyor. Hapishanelerde kalan hasta tutsaklar için yapılan düzenlemeler sadece göstermelik yapılıyor ve her yıl yüzlerce hasta tutsak hapishanelerde yaşamlarını yitiriyor. Hapishanelerde kalan diğer hasta tutsaklar gibi Suruç ailelerimizden Besra Erol’un da serbest bırakılmasını istiyoruz. Yine Suruç yaralılarımızdan Efe Çatalbaş’ın tutulduğu Afyonkarahisar T Tipi Hapishanesi’nde yoğun hak ihlalleri yapılıyor. Suruç yaralımız Efe Çatalbaş’ın da aralarında olduğu 6 kişi yayın ve kitap yasaklarına, güvenlik soruşturması adı altında ziyaretçilerin yasaklanmasına ve keyfi disiplin cezalarıyla infazların yakılmasına karşı açlık grevine başladı. Suruç yaralımız Efe Çatalbaş yalnız değildir. Efe Çatalbaş’ın talepleri bizim de taleplerimizdir.”
Çelebi son olarak cezaevlerindeki koşulların düzeltilmesini ve “keyfi” yaklaşımların son bulmasını istedi.
