Boðaziçi Üniversitesi Öðretim Görevlisi Nazan Üstündað, Suriyede Kürtlerin baðımsız bir siyaset izlediðine dikkat çekerek Kürtlerin Araplara, Arapların Kürtlere karşı rol aldıðı bir oyun çıkarılmak isteniyor. Kürtler buna kanmadı, bu konuda tavırlarını daha net ortaya koydular dedi.
ÝHD Ýstanbul Şubesi Barış Komisyonu, 10-17 Aralık Ýnsan Hakları Haftası kapsamında Cezayir Restorant'da "Ortadoðu'da Barış ve Kürt Sorunu" konulu panel düzenledi.
Panele konuşmacı olarak Musa Anter'in kızı Rahşan Anter, Boðaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öðretim görevlisi Nazan Üstündað ve gazeteci Fehim Taştekin katıldı.
Panelin koordinatörlüðünü yapan Av. Eren Keskin, "Bu Kürt sorunu deðil, Kürdistan sorunudur" dedi, Ordadoðu'nun çok kanlı bir coðrafya olduðunu söyledi. Çok haksızlıklarla karşı karşıya kalan Ortadoðu coðrafyasının istemeden el deðiştirdiðini belirten Keskin, Ortadoðu'daki halk isyanları için "kendine yapılanlara isyan ediyor" ifadesini kullandı.
SURÝYEDEKÝ REJÝMÝ KÜRTLER ÝYÝ TANIYOR
Ardından gazeteci Fehim Taştekin söz aldı, Ortadoðu ve özel olarak Suriye'de yaşananlara ilişkin deðerlendirmelerde bulundu.
Suriye'de yaşayan Kürtlerin ne rejimi yanında, ne de kendilerini muhalif olarak adlandıran tarafta yer aldıðını söyleyen Taştekin, "Kürtler baðımsız bir tavır aldılar. Çünkü 2004'de rejimle ciddi bir ayrışma yaşadılar. Rejimin ne yapabileceðini bilen bir kitle var Suriye'de" dedi. Taştekin, Suriye'de en az 300 bin Kürt'ün vatandaşlıðının olmadıðını hatırlattı.
Kürtlerin sadece PYD'nin egemen olduðu yerlerde deðil, yaşadıkları her alanda aynı tutumu sergilediðini kaydeden Taştekin, bunun stratejik bir tercih olduðunu söyledi. "Kürtler muhalif hareket içerisine katılmadı çünkü, muhaliflerin keskin Arap milliyetçi tavırlarını gördü" diyen Taştekin, bu nedenle Kürtlerin ayrı bir yapılanmaya gittiðini ifade etti.
Türkiye'nin, Suriye'de Kürtlerin kendi özerkliðini kurmasına tahammül edemediðini belirten Taştekin, Kürtlerin yaşadıðı yerlere provokasyon amaçlı saldırılar düzenlendiðini hatırlattı. Taştekin, "Kürtler PYD ile bu grupları püskürttü. Yeni grupların oluşturulmasıyla bu girişimler devam ediyor. Kürtlerin Araplara, Arapların Kürtlere karşı rol aldıðı bir oyun çıkarılmak isteniyor. Kürtler buna kanmadı, bu konuda tavırlarını daha net ortaya koydular. Esad gitse de kalsa da şimdiki pozisyonlarına daha yakın bir tavır sergileyecekler" diye konuştu.
AKP SÖMÜRGE DEVLETÝ OLARAK ORTAYA ÇIKTI
Nazan Üstündað, son beş yılda, AKP ile birlikte Kürt sorununun yeniden kurulduðunu ve sömürge devleti olarak ortaya çıktıðını söyledi. "Kemalizm ortadan kalkınca kolonizm ortaya çıktı" diyen Üstündað, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kolonizasyon; Türkiye halklarının da rızasını alarak, yeni bir hakimiyet kurulmak istenmesidir. Eskiden Türkler, Kürt sorununu bilmiyordu, şimdi biliyor ama sesiz kalıyor, razı oluyorlar. Türkiye, Ortadoðu'yu kontrol eden biricik güç olarak kendisini var etmek istiyor."
Rahşan Anter ise AKP'nin sadece Kürtler için deðil, tüm halklar için bir bela olduðunu belirtti, halkların birlikte karşı koyması gerektiðini söyledi.