Sur’da yıkım gölgesinde kara bayram

Sur halkının genel durumunu ANF’ye değerlendiren HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp, Sur halkının kara bir bayram yaşadığını vurguladı.

Yıkım gölgesinde Ramazan bayramını karşılayan Sur halkı yaşam alanlarını terk etmemekte kararlı. Fırat’ın batısında OHAL, doğusunda ise sıkıyönetim yaşandığına dikkat çeken HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp “Bir gruba, bir sınıfa yönelik demografik bir yıkım politikası izleniyor. Halkın talepleri ve ihtiyaçlarının hiçe sayıldığı, tüm taleplere güvenlik politikalarıyla cevap verildiği bir ortamda bayramdan söz etmek zaten mümkün değil” dedi.

‘FIRAT’IN BATISINDA OHAL, DOĞUSUNDA SIKIYÖNETİM!’

Amed’e bağlı Sur ilçesinde aylarca kulakları sağır eden bombaların gölgesinde yaşayan Sur halkı bayramı da yıkım gölgesinde karşıladı. 6 mahallede sokağa çıkma yasağının sürdüğü Sur’da, Alipaşa ve Lalebey mahalle sakinleri valiliğin “Evlerinizi boşaltın” tehditlerine rağmen evlerini yıkıma terk etmemek için direniyor. Devlet ablukasından bu yana Sur halkının sesi olmaya çalışan HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp genel durumu “Fırat’ın batısında OHAL, doğusunda ise sıkıyönetim var” sözleriyle özetliyor. 2016’nın Mart ayında acil kamulaştırma kararının aldığı günden bu güne Sur halkının diken üstünde yaşadığına dikkat çeken Yiğitalp, yıkımın sokağa çıkma yasağının olmadığı Lalebey ve Alipaşa mahallelerine uzanmasıyla tedirginliğin iyice arttığını belirtti. Yiğitalp, bu anlamda Sur halkının kara bir bayram yaşadığını ifade etti. Lalebey ve Alipaşa mahalle sakinlerinin çoğunun 1990’lı yılların acılarını, zulmünü yaşamış ve hayata tutunmaya çalışan insanlardan oluştuğunu belirten Yiğitalp, evlerini yıkıma terk etmek istemeyen mahalle halkının günlerce susuz, elektriksiz bırakıldığını, hangarların kapatıldığını söyledi.

1990’LI YILLARI TEKRAR YAŞAMAYA KİMSENİN TAKATİ YOK

AKP hükümetinin Sur halkını zorla göç ettirmeye yönelik bir politika izlediğine dikkat çeken Yiğitalp, halkın bir daha aynı acıları yaşamaya takati kalmadığını vurguladı. Yiğitalp “Bir gruba, bir sınıfa yönelik demografik bir yıkım politikası izleniyor. Halkın talepleri ve ihtiyaçlarının hiçe sayıldığı, tüm taleplere güvenlik politikalarıyla cevap verildiği bir ortamda bayramdan söz etmek zaten mümkün değil. Bu yıkımlar sadece tarih eserleri kapsamıyor; Sur halkının kültürel ve sosyal yapısı da yok ediliyor. Hükümet açıkça kentsel dönüşüm adı altında Sur halkına, ‘Ya benim istediğim gibi yaşayacaksın, ya da mahallelerini terk edeceksin’ dayatması yapıyor” dedi.

‘SUR HALKI YAŞAM ALANLARINI TERK ETMEMEKTE KARARLI’

Sur halkının yıllardır tarihi yaşatan demografik bir yapısı, kolektif bir yaşam tarzı olduğunu aktaran Yiğitalp “Sur’un dar sokakları, kilise ile caminin bir arada oluşu, dengbêj evlerinden yükselen klamlarıyla farklı kimliklerden halkların iç içe yaşadığı kültürel bir mozaiği, böyle bir tarihi dokusu var. Bu mozaiği yok etmek, bizzat tarihi yok etmekle eş değer” diye konuştu. AKP tarafından farklılıkların zaten bir suç olarak görüldüğünü, kriminalize edildiğini hatırlatan Yiğitalp, “Eğer inancı farklıysa terörize ediliyor, kimliği farklıysa terörize ediliyor, düşüncesi farklıysa terörize ediliyor” dedi. Sur’da devletin ne tarihe, ne de insanlığa yönelik özenle bir yaklaşımının söz konusu olduğunu kaydeden Yiğitalp, “Sur’da iki yıldır yasaklı olan 6 mahallede ne yaptıklarını dahi bilmiyoruz. Ağır iş makineleriyle her yeri yıkıyorlar. Sur halkının bu yıkıma karşı yaptığı hiçbir başvuruya cevap gelmiyor” diye açıkladı. Tüm tehditlere, baskılara, dayatılan susuzluğa, elektriksizliğe rağmen Lalebey ve Alipaşa mahalle sakinlerinin yaşam alanlarını terk etmemekte kararlı olduğunu vurgulayan Yiğitalp hükümete, ranta dayalı kapitalist ve tekçi politikaları derhal sonlandırma çağrısında bulundu.