Strasbourg’da AB ve Erdoğan’ı protesto eden binler: Direniş yükselecek
AB’nin Merkezi Strasbourg’da bir araya gelen binlerce Kürdistanlı ve dostları geniş katılımlı bir yürüyüş ve mitingle katliamları protesto etti. Strasbourg'da yürütülen oturma eylemi, 15 Mart'tan itibaren Brüksel’deki AP binası önünde devam edecek.
ANF
STRASBOURG
Cumartesi, 12 Mart 2016, 16:17
AB’nin Merkezi Strasbourg’da bir araya gelen binlerce Kürdistanlı ve dostları geniş katılımlı bir yürüyüş ve mitingle katliamları protesto ederken, Avrupa ülkelerini sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. Avrupalı siyasetçiler ise, AB’nin tutumunu sert bir dille eleştirirken, Erdoğan yerine PKK, PYD, YPG ve YPJ’nin desteklenmesi çağrısı yaptı.
Yürüyüşte Türk devleti ve Erdoğan’a lanet yağdırılırken, AK, AİHM ve CPT’ye “Sessiz kalmaya devam edersiniz Sur ve Cizre ruhuyla her yeri direniş alanına çeviririz” mesajı verildi.
KCD-E ve TJK-E öncülüğünde 22 Şubat tarihinden bu yana Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da uyguladığı soykırım politikasını ve bu politikalara sessiz kalarak yaşanan katliamlara ortak olan Avrupa Konseyi (AK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AIHM) ve CPT protesto ediliyordu. Eylem, bugün yapılan büyük bir yürüyüş ve ardından düzenlenen mitingle sonlandırılarak, Belçika’nın başkenti Brüksel’e taşınacak.
AK, AİHM ve CPT’nin Strasburg’da bulunan merkezleri önünde başlatılan yürüyüş, şehrin işlek caddelerinden kent merkezindeki Kléber Meydanı’na kadar sürdü. İsviçre, Almanya, Fransa ve Belçika başta olmak üzere Avrupa’nın birçok merkezinde yaşayan Kürdistanlıların katımıyla gerçekleşen yürüyüşe ABDEM ve Avrupa Demokratik Güç Birliği Bileşenleri de destek verdi.
AKP, Erdoğan, AİHM, AK ve CPT’yi lanetleyen pankartları arkasında bir araya gelen binler yürüyüşte PKK bayrakları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterleri taşınırken, hep bir ağızdan “Katil Erdoğan işbirlikçi AB”, “Her yer Sur her yer Cizre her yer direniş”, “Bijî Berxwedana Cizirê”, “Öcalan’a özgürlük” sloganları atıldı.
Yürüyüş boyunca AK, AİHM ve CPT’ye “Sessiz kalmaya devam edersiniz Sur ve Cizre ruhuyla her yeri direniş alanına çeviririz” mesajı verildi.
Yoğun güvenlik önlemleri altındaki yürüyüş sonrasında Place Kleber’de bir miting düzenlendi.
Saygı duruşunun ardından söz alan KCD-E Eşbaşkanı Murat Ceylan, Türk devletinin Kürdistan’da yürüttüğü soykırım politikasını sert bir dille eleştirerek, AİHM ve CPT’yi göreve çağırdı. Yaşanan her türlü zulme karşı Kürt gençlerinin direnişinin devam ettiğini söyleyen Ceylan, bu direnişin Avrupa’nın her kentinde yankı bulduğunun altını çizdi.
“Sessiz kalarak katliamlara ortak olanlar bilsinler ki, Kürt halkı her yeri Sur ve Cizre direnişine çevirecek” diyen Ceylan, Kürdistan’ın ve Öcalan’ın özgürlüğüne kadar mücadelenin her yerde devam edeceğinin altını çizdi.
PCF: AB İKİNCİ BİR SURİYE’NİN OLUŞMASINI MI BEKLİYOR?
Fransız Komünist Partisi (PCF) Bas-Rhin ili sekreteri Beatrice Lejarre, “Avrupa’nın sessizliği Kürdistan’da öldürüyor” diyerek konuşmasına başladı. ‘Terörizm’ adı altında Erdoğan’ın Kürt halkına karşı büyük bir savaş yürüttüğünü söyleyen Lejarre, Avrupa’nın DAİŞ’e karşı savaşan Kürtler yerine Erdoğan’a destek vermesini sert bir dille eleştirdi.
Kuzey Kürdistan’daki savaşın acilen sonlandırılması gerektiğini söyleyen Lejarre, AK’yi göreve çağırdı. “Katliamlara karşı harekete geçin, binlerce insanı mağdur eden sokağa çıkma yasaklarını kaldırın. Avrupa neyi bekliyor? Türkiye’nin ikinci bir Suriye olmasını mı bekliyor?” diyen Lejarre, AB’nin Türkiye ile yaptığı kirli mülteci pazarlığına son verilmesini istedi.
Rojava’daki mücadele ve oluşturulan demokratik sistemin uluslararası alanda tanındığını ve bu yüzden Erdoğan’ın Kürtlere saldırdığını vurgulayan Lejarre, PKK yasağının kaldırılmasını ve Öcalan’ın özgürlüğünü istedi.
DİE LİNKE: ‘KİM ERDOĞAN’A YARDIM EDERSE SAVAŞ SUÇUNA ORTAK OLUR’
Mitingde konuşan Alman Sol Parti (Die Linke) Federal Milletvekili Heike Hänsel, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Erdoğan’ın Kürt halkına karşı yürüttüğü katliamcı politikaya verdiği desteği sert bir dille eleştirdi.
Sur, Cizre ve diğer kentlerindeki abluka ve işgallerin sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Hänsel, Erdoğan’ın Kürdistan’da açıktan ‘savaş suçu işlediğinin’ altını çizdi. Kürdistan’da katliamlar yapan özel birliklerin doğrudan Erdoğan’a bağlı olduğunu söyleyen Milletvekili, hem Erdoğan’ın hem de Merkel’in bu birliklerin yaptıklarını çok iyi bildiklerinin altını çizdi.
Erdoğan’ın bu suçlardan ötürü uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanması gerektiğini söyleyen Die Linke Milletvekili, uluslararası hukuki ve siyasi kurumlara harekete geçme çağrısı yaptı.
Almanya başta olmak üzere AB ülkelerinin Erdoğan’la ilişkileri kesmesini isteyen Heike Hänsel, “her kim Erdoğan’a yardım ederse, katliamların ve işlenen savaş suçlarının sorumluluğunu da almış olacaktır” uyarısında bulundu.
Die Linke Milletvekili, “eğer birileri insan haklarından bahsediyorsa, Erdoğan ve çeteleri yerine PKK, PYD ve YPG-YPJ ile dayanışma içerisinde olmalıdır” dedi. Milletvekili, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını da talep etti.
Eylemde daha sonra Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM), Alman Marksist Leninist Partisi (MLPD) ve Avrupa Demokratik Güç Birliği adına konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda, Kürdistan’daki soykırım politikalarına karşı her yerin eylem alanına çevrilmesi gerektiği vurgulandı.
MLPD üyeleri ise, Rojava’daki izlenimlerini aktarırken, Alman devletinin Kürdistan’ın bu parçasına yönelik de çifte standartlı politikalarını kınadı.
DİRENİŞ EYLEMİ 15 MART’TAN İTİBAREN BRÜKSEL’DE
22 Şubat’ta AK ve AİHM binalarının olduğu alanda başlayan oturma eylemi, 15 Mart Salı gününden itibaren Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu (AP) binası önünde devam edecek. Strasbourg’da 18 gün süren eylem boyunca onlarca etkinlik düzenlenirken, AİHM’ne katliamlara karşı açılacak davalarda bireysel müdahillik talebinin olduğu 2 bini aşkın imza AİHM’ne sunuldu.