Stockholm’de olaylar dün gece de devam etti
Stockholm’de olaylar dün gece de devam etti
Stockholm’de olaylar dün gece de devam etti
Stockholm’un banliyölerinden Husby’da iki gecedir sokaklara çıkan gençler arabaları yakıyor, semtte bulunan bazı kuruluş ve dükkanların camlarını kırıyor. Gençlere müdahale eden polisle gençler arasında çatışmalar yaşanıyor. Şimdiye kadar onlarca araba yakıldı, yüzlerce pencere camı kırıldı, 5 polis yaralandı.
Bugüne kadar şiddet olaylarının görülmediği Husby’de tansiyon, 69 yaşındaki bir kişinin polis tarafından öldürülmesiyle yükseldi. Semtte bundan bir kaç yıl evvel “Megafon” adlı örgütlenme oluşturan gençler polisin 69 yaşındaki kişiyi öldürmesini protesto etmek için semtte bulunan Polis İstasyonu önünde protesto gösterisi yaptı.
Polisi gereksiz yere silah kullanmak ve ölüme neden olmakla suçlayan gençler olayın araştırılması için bağımsız bir komisyon kurulmasını ve polisin öldürdüğü 69 yaşındaki kişinin ailesinden özür dilemesini talep etti.
Pazar akşamı semtte devreye gezen polis aracına bir grup gençin saldırması üzerine semte gelen takviye polis ekipleriyle gençler arasında çatışmalar başladı. Polis araçlarının camlarını kıran gençler çevrede bulunan bir çok aracı da ateşe verdi. Pazartesi gecesi semtte süren olaylar Kista semtine de sıçradı.
Sabah 10.00’da semtte bir basın toplantısı düzenleyen Megafon yöneticilerinden Rami Al-khamisi semtteki olayların Polisin 69 yaşındaki bir kişiyi öldürmesine tepki olarak ortaya çıktığını, ancak bu patlamanın ardında daha büyük toplumsal sorunların yattığını, gelecek umudunu yitiren ve toplum tarafından dışlanan gençlerin seslerini duyurabilmek için böylesi yöntemlere başvurmak zorunda kaldıklarını söyledi.
YENİ LİBERAL POLİTİKALAR VE AYRIMCILIĞA TEPKİ
Stockholm’un kuzeyindeki Järva bölgesinde bulunan Husby semti hükümet ve belediye yönetiminin uygulamaya koyduğu yeni liberal politikalardan en fazla olumsuz etkilenen semtler içinde yer alıyor. Yaşayanların % 90’nın göçmenlerin oluşturduğu semt son 6 yıl içinde ard arda yapılan protesto gösterileri ve işgallere sahne oldu. Son bir kaç yıl içinde semte bulunan bakna şubesi, postane ve sağlık ocağı kapatıldı. Yüzme havuzunu özelleştirmek için yapılan iki girişim semt halkının sokaklara dökülüp protesto etmesi sonucu engellendi.
Üst geçitlerin kaldırılması girişimini protesto eden gençler 2010 yılının Kasım ayında 3 gün süre ile üst geçitleri işgal ettiler. Belediye yönetiminin halkın toplantılar, düğünler ve tiyatro ve film gösterimi için kullanılan “Kültür Merkezi”ni kapatma kararı almasını protesto etmek için de geçtiğimiz yılın Ocak ayında da “Kültür Merkezi”ni işgal ettiler.
Daha çok barışcıl mücadele biçimlerine sahne olan semtte 69 yaşındaki bir kişinin polis tarafından öldürülmesi bardağı taşıran son damla oldu ve gençler daha radikal eylem biçimlerine başvurmaya başladı.
MÜCADELEYE ÖNDERLİK YAPANLAR ARASINDA TÜRKİYE VE KÜRDİSTANLI GENÇLER DE VAR
Semtte yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı gençler de “Megafon” içinde aktif olarak yer alıyor ve semtteki mücadeleye önderlik ediyor. İki gündür semtte yaşanan ve İsveç gündeminin ilk sırasına tırmanan olayların ardındaki gerçek nedenleri öğrenebilmek için bir kısım genç ve semtte yaşayan kitle örgütlerinin yöneticileriyle görüştük.
Megafon’un Basın Sözcüsü Başar Gereçci olayların semtlerinde yaşayan 69 yaşındaki bir kişiyi Polisin öldürmesine tepki olarak ortaya çıktığını söyledi. Megafon olarak cinayetten bir gün sonra Polis istasyonu önünde gösteri yaptıklarını ve olayın araştırılması için bağımsız bir komisyon oluşturulmasını talep ettiklerini, ama polisin önerilerine cevap verme gereği bile görmemesinin semt halkı arasında tepkilere yol açtığını ifade etti.
OLAYLARIN ÇIKMASININ SORUMLUSU POLİS VE POLİTİKACILAR
Bugüne kadar gençlerin yasal zeminde mücadele ettiklerini, ancak seslerini duyuramadıkları için bu tür yöntemlere başvurmak kaldıklarını dile getirdikten sonra şunları söyledi:
“Gençlerin bu tür yöntemlere başvurmalarının sorumluları polis ve siyasetçilerdir. Yıllardır uyguladıkları liberal politikalar en fazla gençleri olumsuz etkiledi. Sınıf çelişkilerinin, ayrımcılığın ve ırkçılığın giderek arttığı bir toplumda yaşıyoruz. Bu bizim yaşadığımız banliyölerde daha açık görülüyor. 2008 yılındaki istatistikler 18-25 yaş grubunda semtimizdeki gençlerin % 40’ının işsiz olduğunu gösteriyordu. Şimdi bu rakam çok daha fazla arttı. Gençler geleceğe olan umudunu yitirdi. Biz bu insanları ‘onu, bunu yapmayın’ diyerek engelleyemeyiz. Politikacılar önlem almazsa bu olaylar sürecek ve başka semtlere sıçrayacak.”
POLİS SÖMÜRGECİ DEVLETLERİN GÖREVLİLERİ GİBİ
Gereçci, İsveç’te göçmenlerin yaşadıkları banliyölerin kolonilere dönüştüğünü, Polislerin sömürgeci devletlerin kolonilerde görev yapan görevlileri gibi halka muamele yaptığını söyledi. Medyanın tüm bunları gizlemesini, olayları canları sıkılan macerası gençlerin eylemleri gibi yansıtmasını eleştiren Gereçci Megafon olarak toplumun demokratikleşmesi, yeni liberal politikalara son verilmesi, işsizliği önleyici önlemler alınmasını talep ettiklerini ifade etti.
21 yaşındaki Keya Turan gençlerin ve halkın Polisin 69 yaşındaki adamı öldürmesine ve daha sonra yalan söylemesine tepki gösterdiğini söylüyor. Polisin adamın elinde pala bulunduğu ve hastanede yaşamını yitirdiğini açıklamasının doğru olmadığını, an az 40 kişinin 69 yaşındaki adamın cenaze arabasına konularak götürdüğününü gördüğünü belirtiyor. Kendilerinin olayın araştırılmasını ve ölümde sorumluluğu olan polisler hakkında işlem yapılmasını talep ettiklerini söyleyen Turan polislerin saldırgan bir tavır almalarının akşam yaşanan olaylara yol açtığını vurguluyor. Polislerin meydanda toplanan ve sağda solda gördükleri herkese köpek ve coplarla saldırdığını, zenciler ve maymunlar diyerek hakaret ettiklerine şahit olduğunu ifade ediyor.
POLİTİKACILAR HAREKETE GEÇSİN
İlhan Kellecioğlu da semtte yaşayan Türk gençlerinden biri. Polisin kendilerine yönelik çok saldırgan bir tavır aldığını, polisin tutumunun olayların çıkmasına ve yaygınlaşmasına neden olduğunu söyledi. “Biz Polisin 69 yaşındaki adamı öldürmesini kabul edemeyiz. Bunun için gösteriler yaptık ve olayın aydınlatılamasını istedik” diyen Kellecioğlu Polisin olayı gizleme tavrının olayların çıkmasına yol açtığını söyledi. Olaylardan sonra tüm İsveç medyasının semte geldiğini ve televizyonların canlı yayın yaptıklarını hatırlatarak “Şimdi taleplerimizi tüm İsveç halkı ve politikacılar biliyor. Umarım harekete geçerler” diyor.
Olayların toplumdaki adaletsizliklere bir tepki olduğunu, OECD’nin yayınladığı son istatistiklarin İsveç’te sınıf farklılıklarının arttığını gösterdiğini belirttikten sonra “Biz Husby’de bunun pratiğini yaşıyoruz. İşsizlik, hastalık kasasından yardım alamayan yüzbinlerce insan var. Politikacıların artık bunu görmelerini ve önlem almalarını istiyoruz” diyor.
POLİS “ZENCİLER, MAYMUNLAR ÜLKENİZE DÖNÜN” DEDİ
Daniel Ghirmai semtte bulunan belediyeye bağlı büroda gençlerle çalışıyor. Olayların çıkmasından sonra gençleri yatıştırmak için polisin kendilerinden yardım istediğini, ancak olayların olduğu yere gittiklerinde polislerin kendilerine köpek ve coplarla saldırdıklarını “zenciler, maymunlar, sizin buralarda ne işiniz var. Ülkenize dönün” diye hakaret ettiklerini söylüyor.
Üzerlerinde sosyal büroda çalıştıklarını gösteren ceketleri olmasına rağmen saldırıya uğradıklarını söyleyen Ghirmai Polisin olaylara karışmayan göstericilere de aşırı şiddet kullanmasının ve kadınlara saldırmasının olayların büyümesine ve yaygınlaşmasına yol açtığına dikkat çekiyor.
Arne Johansson Husby semtini de içine alan Järva bölgesinde faaliyet gösteren “Järva’nın Geleceği” adlı örgütlenmenin Başkanı. Bölgelerindeki protesto gösterilerinin dairelerin restora edilerek kiralarının iki katına karşı çıkarılmasına karşı 2007 yılında başladığını, ancak halkın seferber olması sonucu bunun durdurulduğu, daha sonra da sağlık ocağı ve bazı okulların kapatılmasını protesto ettiklerini söylüyor.
Husby’de bugüne kadar şiddeti içeren eylemler olmadığına dikkat çeken Johansson işsizlik, hayat pahalılğı ve dışlanmanın ve politikacıların önlem almada isteksiz davranmalarının gençleri daha radikal eylemler yapmaya yönelttiğini dile getiriyor.