Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik gerçekleştirilen ve 12 kişinin yaşamını yitirmesine katliam İsveç’in başkenti Stockholm’de yapılan kitlesel bir eylemle lanetlendi.

İsveç Ressamları ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in çağrısı üzerine saat 14.00 sularında Stockholm’un Sergel Meydanı’nda yapılan gösteride konuşmalar yapan basın, gazeteci, yazar örgütleri ve büyük yayın kuruluşlarının yetkililerinin konuşmalarının ortak noktasını basın ve ifade özgürlüğüne yönelik gerçekleştirilen katliamın kınanması, bu tür saldırılar karşısında ifade özgürlüğünden taviz verilmemesi oluşturdu.

Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı sırasında yaşamını yitiren gazeteciler ve görevi başında katledilen basın çalışanları için bir dakikalık saygı duruşunun ardından gösterinin ilk konuşmasının ressam ve karikatüristleri örgütleyen derneğin başkanı Lennart Eng yaptı.

Yoğun kar yağışına rağmen meydanı dolduran binlere hitap eden Sınır Tanımayan Gazeteciler Başkanı Jonathan Lundqvist, Charlie Hebdo’ya yönelik saldırının bir işyerine yapılan saldırı olarak değll, demokratik sisyeme ve onun üzerinde yükseldiği kurumlara yönelik bir saldırı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Dünyanın pek çok ülkesinde demokrasi ve insan haklarını savundukları için gazeteci ve basın çalışanlarının saldırıya uğradıklarına ve cezaevinde tutulduklarına dikkat çeken Lundqvist, tüm basın yayın kuruluşlarına baskı altında bulunan yazar ve gazetecilerle dayanışmaları çağrısında bulundu.

Aralarında İsveç Devlet Televizyonu, Tv 4, Expressen, Aftonbadet gibi İsveç’in en büyük basın ve yayın kuruluşlarının redaktörleri de yaptıkları konuşmalarda Paris katliamını kınamalarının yanı sıra 13 yıldan bu yana Eritre’de cezaevinde tutulan gazeteci Dawit İsaak’ın derhal serbest bırakılmasını talep ettiler.

Türkiye ve Kürdistanlıların da yoğun bir biçimde gösteriye katıldıkları gözlendi. İsveç Alevi Federasyonu, İsveç-Türkiyeliler Dayanışma ve Kültür Derneği ve Türkiyeliler Sanat ve Kültür Derneği ortak bir açıklama yaparak katliamı kınadı.

Açıklamada, bu tür saldırılara karşı ifade ve düşünce özgürlüğünün yanında yer almanın önemine vurgu yapılıyor ve Türkiye ve Kürdistanlılara düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmaları için alanlara çıkma çağrısı yapılıyor.