Şemdinli'de BDP'li ve DTK'li heyetin HPG gerillalarının yol kontrolüne takılması ve Antep'teki bombalı saldırı ardından günlerdir annelik kavramı üzerinden kirli bir propaganda yürütülüyor. Kimileri (Esra Elönü adındaki köşe yazarı) BDP'li kadın vekillere aðza alınmayacak hakarete kadar işi vardırıyor. Kimileri de 'şehit edebiyatı' üzerinden, yürüttükleri kan siyasetini maskelemeye çalışıyor.
Antep saldırısı ardından özellikle bir isim, Bakan Fatma Şahin medyada "annelik" duygularıyla öne çıkar oldu. Saldırıda yaşamını yitiren 1 yaşındaki Almina bebeðin cenaze töreninde verdiði poz, döktüðü timsah gözyaşları herkesi "duygulandırdı."
Günlerdir saldırıyı PKK üzerine yıkma çabaları AKP siyasetinin çıkmazını gidermeye yetmemiş olacak ki, Şahin cenaze töreninden 3 gün sonra yine annelik edebiyatı üzerinden demeçler vermeye başladı.
Star gazetesinin "Almina'nın minik tabutunu görünce acımı unuttum" başlıklı manşet haberinde teknik olarak da vicdani olarak da bir sorun yok. Sorun Şahin'in yalanlarını, Almina bebeðin de ölmüş olan annesine mal etmesine kadar çirkinleşmesinde...
Habere bakılırsa, "baksana daha çok küçükler" feryadıyla Türkiye'yi gözyaşına boðan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, o fotoðrafın perde arkasını anlatıyor. Aynı gün annesini kaybeden Şahin'e acısını, saldırıda çocuklarını kaybeden annelerin yürek daðlayan sözleri unutturuyor.
Şahin, o "duygu patlamasını" nasıl yaşadıðını izaha girişiyor.
Ölen bebeðin anası bana Bakanım senin anan yaşadı, öldü. Benim bebeðimi, daha dişleri çıkmadan katlettiler dedi. Hakikaten bu ifadeler çok aðır ve çok doðru ifadelerdi. Çocuk annesi olarak empati yaptım ve aynı acıyı ben de yüreðimde hissetim. Annenin feryadı bütün dikkatleri o noktaya getirdi.
Oysa Antep'teki saldırıda 1 yaşındaki Almina bebekle birlikte, asker babası Onur Fikret Aker ve Duygu Aker de yaşamını yitirdi. Yani Duygu Aker'in Bakan Şahin'e bunları söylemiş olması imkansız. Yani Bakan Şahin, çok açık biçimde yalan söylüyor.
Bakan Şahin konuşmasının devamında saldırıda yaşamını yitiren 11 yaşındaki Sena'nın 4 yaşında olduðunu da iddia ediyor. Bunu da yalanlardan biri daha deðil de, bir unutkanlık ya da dil sürçmesi olarak kabul edelim. Zira, Almina bebeðin ve annesinin adına yapılmış olan yeterince büyük bir hakaret ve zulüm... Ýnsanın "Baksana ne büyük yalanlar" diyesi geliyor...