16 Nisan 2017 günü Türkiye’de yapılan referandum oylaması öncesinde Merkel’in liderliğindeki federal Alman hükümeti ile Erdoğan iktidarı arasında yaşanan krizin bir benzeri bu kez 24 Haziran’da yapılacak erken seçimleri nedeniyle yaşanıyor.

AKP-MHP’nin 24 Haziran’a ilişkin erken seçim ilanının ardından Almanya’dan peş peşe “Seçim mitinglerine izin vermeyeceğiz” açıklamaları geldi. Geçtiğimiz yıl AKP’li bakanların düzenlemek istediği referandum mitingler yasaklanırken, Erdoğan rejiminin miting ve buluşmalarının önüne geçmek için bir yasa çıkarmıştı. Alman hükümet yetkilileri bu yasal düzenlemeye dikkat çekerek, Erdoğan rejiminin propagandasına izin verilmeyeceğini ısrarla belirtiyorlar.

Seçim öncesi şov yapmaması için Cumhurbaşkanı Frank Steinmeier, daha önce yaptığı Erdoğan’a yaptığı daveti ertelerken, Türk dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Solingen katliamının 25. Yıldönümü için 29 Mayıs’ta yapılacak anmayı bahane ederek Almanya’ya gelmeyi planlıyor. Daha önceki yılların aksine Türkiye’den böyle üst düzey bir katılımın olması, Almanya’nın seçim yasağını delme girişimi biçiminde yorumlandı.

MAAS ÇAVUŞOĞLU’NA YEŞİL IŞIK YAKTI!

Daha önceki Alman dışişleri bakanı Sigmar Gabriel gibi Erdoğan rejimine yönelik sıcak mesajlar veren Heiko Maas, Çavuşoğlu’nun gelişine yeşil ışık yaktı. Sosyal demokrat politikacı Maas önceki gün yaptığı miting yasaklarının altını özellikle çizen açıklamasının aksine “Bu bir seçim etkinliği değil, bir başka nedenle düzenli şekilde gerçekleşen bir anma etkinliği. Orada korkunç bir olayda hayatını kaybedenler anılıyor” diye konuştu.

Muhalefet partileri ise Merkel hükümetinin Erdoğan rejiminin şahsında Türk siyasetçilere uyguladığı seçim yasaklarını daha sıkı uygulaması gerektiğine dikkat çekerek kapıların Çavuşoğlu’na kapatılmasını istedi. Yeşiller Partisi ve Sol Parti Çavuşoğlu’nun Solingen’i bahane ederek Erdoğan rejimi için seçim propagandası yapacağını düşünüyor.

Yeşiller’in eski liderlerinden Cem Özdemir “Erdoğan iktidarının siyasetçilerine Türkiye’de muhalefete özgürce çalışma ve seçim propagandası yapmaya müsaade etmediği sürece Almanya’ya gelişlerine izin verilmemeli” diye konuştu. Sol Parti Grup Başkan Yardımcısı Sevim Dağdelen ise hükümete şu tepkiyi gösterdi: “Bir anma etkinliğinin seçim malzemesi yapılmasına izin verilmesi ayıp bir şeydir.”

NRW BAŞBAKANI: SEÇİM ETKİNLİĞİNE DÖNÜŞMEYECEK

Muhalefetin tepkilerine yanıt Solingen’in içinde bulunduğu Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti’nin başbakanı Armin Laschet’ten geldi. Başbakan Merkel’in partisi CDU’lu Laschet “Solingen’de hayatını kaybedenleri hep birlikte anacağız, bunun bir seçim amaçlı etkinliğine dönüşmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 günü Neo Naziler Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı bir binayı kundaklamış, çıkan yangında aynı aileden beş kişi hayatını kaybetmişti. Almanya’yı sarsan olayın ardından 4 radikal sağcı cinayete teşebbüsten hapis cezalarına çarpıtılmıştı.

ÇAVUŞOĞLU 16 NİSAN’DA DA YASAĞI DELMİŞTİ!

16 Nisan anayasa değişikliği referandumu öncesinde de birçok Avrupa ülkesi AKP’li siyasetçilerin ülkelerinde miting yapmalarına izin vermişti. Yasakların başını Hollanda, Almanya, Avusturya, Danimarka, İsviçre ve Belçika gibi ülkeler çekmişti. Erdoğan rejimi o dönem Avrupa ile ciddi bir kriz yaşarken, Hollanda AKP iktidarının Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı sınır dışı etmişti.

Türk cumhurbaşkanı Erdoğan bu yasaklardan dolayı Avrupa ülkelerini “Nazi pratiği” yapmakla suçlamıştı. Çavuşoğlu ise o dönem de Gabriel ile buluşmasını bahane ederek geldiği Almanya’da, Hamburg’daki Türk konsolosluğunun balkonuna çıkarak AKP’lilere yönelik bir seçim konuşması yapmıştı.