Artık kabak tadı verdi.
CHPli vekil Aygün, bir HPG devriyesi tarafından gözaltına alındıktan sonra, BDP Eşbaşkanları bu eylemi eleştirdi. Onlar eleştirdiði halde, AKP ve AKP yanlısı medya alçakça susuyorlar demeye devam etti.
Antepteki sivil katliamı karşısında, BDP hiç tereddüt etmeden, resmi bir açıklamayla, bu eylemi sert biçimde eleştirdi. Ama aynı koro devam etti: Utanç verici suskunlukÖ
Yapmak istedikleri açık. PKKnin yaptıðı ya da yapmadıðı sivilleri hedef alan her eylemden sonra, BDPyi, o tür eylemlerin yapılmasını önlemek için, o eylemlere karşı çıkmak yerine, doðrudan doðruya PKKye karşı çıkmaya zorlamak.
Bunlar boş işlerdir.
Haydi gelin bir kere daha durumu açıklıða kavuşturalım. Bu açıklama işlemini, öyle BDPnin, şunun bunun üzerinden deðil, bu satırların yazarı üzerinden yapmaya başlayalım.
Bir: Şu anda PKK, kimilerinin iddia ettiði gibi, ben stratejimi deðiştirdim, sivilleri hedef alacaðım, tıpkı Başbakanın dediði gibi, ëkadın, çocuk, yaşlı dinlemeyeceðim dese, bu satırların yazarı, aynı gün, yapabildiði tek eylem olan yazı yazma eylemine son verir. Böyle bir PKK ile arasına mesafe kor. Çünkü böyle bir çizgiyi benimseyen örgüt terörist örgüt olur.
Ama durum böyle deðil. PKK Antep eylemi benim bilgim dahilinde olmadı, biz sivilleri hedef alan eylemlere karşıyız demekte. Bu satırların yazarı da, böyle diyorlarsa, bu çok iyi bir şey demekte; herkes için büyük bir şans, böyle bir ifadeyi ësenet sayıp, dört elle sarılmak gerekir, bu açıklamayı yok saymak aptallık olur; açıklamanın gerçeði yansıttıðını anlamak zor deðildir, çünkü aksi olsaydı, şu anda Türkiye yaşanamaz bir ülke haline çoktan gelirdi, Osloda MÝT elemanları PKKnin şehirlerde büyük patlayıcı yıðınaðı yaptıðını söylediklerine göre, PKK eðer sivilleri hedef alan sistematik bir eylem çizgisi belirleseydi, şu ana kadar ülkede kan gövdeyi götürmüş olurdu.
Böyle bir anlayışla arana mesafe koymak olur mu?
Tam tersine. Mesafeyi ne kadar ortadan kaldırırsan, sivilleri hedef almayan çizgiye o kadar destek vermiş olursun. Herkesin istediði de bu deðil mi? Bir aydır Türk silahlı kuvvetleriyle aralıksız çarpışan bir güçten söz ediyoruz. Öyle bir şarjör mermiyi boşaltıp, ortadan kaybolan insanlardan söz etmiyoruz. Bir aydır havan topları, doçkalar, kaleşnikoflar mermi yaðdırıyor, ordunun geçeceði yollar anti-tank mayın dolu. Karşı karşıya olunan gerçek sen şu kadar, ben bu kadar öldürdüm deðil. HPGnin TSK karşısında sergilediði hayret uyandıran savaş potansiyeliÖ
Bu potansiyele sahip bir güç, eðer kalkıp da sivilleri de hedef alan bir çizgi izliyorum derse, dediðini yapar. Dediðini yaptıðında bunu onun açıklamalarından deðil, büyük şehirlerin sokaklarında, kalabalık alanlarında patlayan bombalardan, kana bulanan meydanlardan anlarız.
Şükür ki, PKK böyle bir yönelime sahip deðil.
Böyle bir durumda PKKyle arasına mesafe koymayan BDPyi Meclisten atacaðız kabadayılıðı yapan aðzı bozuk Bakana sormak gerekir; BDP PKKnin sivilleri hedef almayan çizgisiyle arasına mesafe koymuyor, sen neden mesafe koyuyorsun; sen ne istiyorsun? PKKnin gerçekten sivilleri hedef alan bir terör örgütü halini almasını mı? Öyle olduðu zaman, bırak BDPnin parlamentodaki sandalyesini, sen kendi koltuðunu koruyabilir misin? Ülke kan gölüne döndüðü gün, AKPnin işi biter. Ýnisiyatif, Suriyedeki gibi, ne idüðü belirsiz, Selefilerin, El Kaidecilerin, Ülkücü lümpenlerin eline geçer. Cenaze törenlerinde başınıza yaðdırılan pet şişelerinin yerini, Allahüekber nidalarıyla patlatılan bombalar alır. Ülke şimdiki savaşı aratacak olan bir iç savaş cehennemine yuvarlanır.
Demek ki neymiş? Antep katliamı karşısında PKKnin yaptıðı açıklama, basit bir şey deðilmiş. Yaşamsal bir şeymiş.
Gelelim, ikinci hususa... Eðer bu katliam, PKKnin merkezine raðmen ya da askeri hedefe yönelikken diyelim ki kazara patlayan bir PKK bombasının eseri olsun. Ya da PKK merkezine raðmen bir yerel birimin işi olsun.
Ne olur?
AKP yanlısı medyatör, o zaman BDP bu eylemi lanetleyemez diye meydan okuyor.
Lanetler. Lanetliyor. Lanet olsun bu eyleme...
Ama aklı başında hiç kimse, bu eylemi sahiplenmeyenlere düşmanlık etmez. Lanet okumaz. Bu eyleme lanet okur. Bu eylemin yanlış olduðunu söyleyene deðil. Böyle eylemlere lanet okuyarak, PKKnin sivilleri hedef almıyoruz sözlerine destek verir, bu sözlerle arasına asla mesafe koymazÖMesafe koymayarak, ortada varsa böyle sivilleri hedefe alma yanlıları, onlara karşı sivilleri hedef almayız diyen PKKyi güçlendirmiş olur. Doðrusu budur.
AKP ise Antep katliamını PKKnin üstüne yıkıyor ve BDPyi sivillere karşı eylemlere deðil, PKKye lanet okumaya zorluyor.
Siz ki, bırakalım TSKyi lanetlemeyi, TSKnın Havakuvvetlerine baðlı bir biriminin yaptıðı katliamı bile lanetleyemediniz.
Bizler ise, Antepte yaşanan eylemi kim yapmış olursa olsun, lanetliyoruz.
Hepsi bu. Ama Antepteki patlamayla ilgimiz yok, biz sivilleri hedef alan eylemlere karşıyız diyenleri lanetlemiyoruz.
Bu yüzden dokunulmazlıkları mı kaldıracaksınız? Kaldırın bakalım. Lanet olsun size...
Kaynak: Özgür Gündem