Siyasi tutsaklar sohbete çağrılıp sürgüne gönderildi!

HDP Milletvekili Sarıyıldız, Osmaniye Cezaevi’ndeki hak ihlallerini Meclis gündemine taşıdı.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Osmaniye Cezaevi'ndeki siyasi tutsaklara yönelik hak ihlallerine ilişkin Adalet Bakanı Kenan İpek'e soru önergeleri verdi.
Cezaevindeki tutsaklarla görüşen Sarıyıldız, soru önergesinde, tutsaklara hiçbir tebligat yapılmadan sürgün politikası uygulandığını belirtti.  5 Haziran günü Sinan Gül, Hakan Akgül ve Ahmet Özbek’in milletvekili seçimleri üzerine sohbet edileceği gerekçesi ile idareye çağrıldığını kaydeden Sarıyıldız, şu bilgileri verdi: "Odalarından çıktıktan hemen sonra 3 tutsak daha önceden hazırlanan müdahale gardiyanları tarafından kelepçelenerek sürgüne gönderilmiştir. Arkadaşları ile vedalaşmalarına dahi izin verilmeyen tutsaklar karga tulumba ve darp edilerek farklı cezaevlerine sürgün edilmiştir. Tutsaklar, devletin sürgün politikalarına karşı fiziki direnç yerine sürekli tepkilerini demokratik yollardan göstermelerine rağmen arkadaşlarının korsanvari bir şekilde alıkonulup sürgün edilmelerinin gayri ahlaki ve kanun dışı olduğunu ifade etmiştir."
Sarıyıldız,15 Ağustos 2000 tarihinde Türkiye’nin imzaladığı, ‘Kişi Özgürlükleri  ve Siyasal Haklar Uluslararası Paktı’nın 10. maddesine göre, “Özgürlüğünden yoksun bırakılmış olan herkes, insanca ve insan kişiliğine içkin onuruna saygı gösterilerek işlem görür” denilmesine rağmen Osmaniye Cezaevi’nde tutsakların sohbet adı altında idareye çağrılıp sürgüne gönderilmelerinin insan kişiliğine ve onuruna hakaret niteliği taşıdığını ifade etti.
Cezaevlerinde yaşanan en büyük hak ihlallerinden birinin zorunlu sevk adı altında yapılan sürgün politikaları olduğuna dikkat çeken Sarıyıldız, "Söz konusu ihlallerin önemli bir kısmı mevzuattan kaynaklanmakla birlikte, önemli bir kısmı da cezaevi idaresi ve infaz koruma memurlarının keyfi tutum ve davranışlarından kaynaklanmaktadır. Cezaevlerinde kalan bütün mahpuslar için sürgün politikası uygulanırken, bu uygulamanın en büyük mağdurlarından biri de siyasi tutsaklardır" diye kaydetti.

'KORSANVARİ SÜRGÜN!'

HDP'li Sarıyıldız, Bakan İpek’e şu soruları yöneltti:
"Sinan Gül, Hakan Akgül ve Ahmet Özbek adlı siyasi tutsaklar sohbet etmek iddiası ile idareye çağrılırken, neden odalarından çıktığı gibi elleri kelepçelenerek sürgün edilmiştir? Tutsaklara sevk edileceklerine dair hiçbir tebligat yapılmadan korsanvari bir şekilde sürgün edilmelerinin gerekçesi nedir? Gayri hukuki bir şekilde 3 tutsağı sürgün eden cezaevi idaresi hakkında herhangi bir idari işlem ya da soruşturma başlatılmış mıdır? Tutsakların isteği dışında yapılan nakiller hukuk açısından ikinci bir ceza anlamına gelmiyor mu?
Kamuoyunda sıkça hak ihlalleri ile adını duyuran Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevinde yaşanan sorunları yerinde görmek için bağımsız kişilerden de oluşan bir heyet göndermeyi düşünüyor musunuz?
Ailelerinin yaşadığı yerlerden yaklaşık binlerce kilometre uzaklıktaki cezaevlerine sürgün edilen tutsakların ziyaretçileriyle görüşme hakları fiilen ihlal edilmektedir. Cezaevindeki yakınlarını görmesi bu yolla engellenmiş olan ailelerin mağduriyetlerini gidermek için yapılması düşünülen bir çalışma var mıdır?"

'YIRTIK NEVRESİME HAPİS CEZASI'

Sarıyıldız, cezaevi idaresinin yırtık bir nevresimden ötürü 2 tutsağa verdiği 9’ar aylık hapis cezası hakkında da Adalet Bakanı’na soru önergesi verdi. Sarıyıldız, 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde odaları kontrol eden gardiyanların, tutsaklara verilen 10 liralık nevresimlerden birinin yırtıldığı iddia ederek tutanak tuttuğunu söyleyerek, "Kullandıkları nevresimin yırtık olması nedeni ile Eren Tayşan ve Sadık Yılmaz adlı iki tutsaklar cezaevi idaresince mahkemeye verilmiştir. Mahkeme de 'devlet malına zarar vermek ‘ten 2 tutsağı 9'ar ay hapis cezası vermiştir.Mahkemenin verdiği bu kararın dışında şizofreni hastası olan Sadık Yılmaz’a ayrıca slogan attığı iddiası ile hücre cezası verilmiştir. Şizofreni hastası olan Yılmaz’ın tek kişilik hücrede kalması büyük risk teşkil etmektedir. Bu nedenle Yılmaz’ın başına gelebilecek en ufak bir sorundan Adalet Bakanlığı birinci dereceden sorumlu olacağı bilinmektedir" dedi.

'KARARI VİCDANİ BULUYOR MUSUNUZ?'

Sarıyıldız,  Bakan İpek’e şu soruları da yöneltti:
"Eren Tayşan ve Sadık Yılmaz adlı tutsaklara kullandıkları 10 TL’lik nevresimi yırttık diye mahkeme tarafından  'devlet malına zarar vermek ‘ten 9’ar ay hapis cezası verildiği iddiası doğru mudur?
Son 5 yılda Türkiye’deki diğer cezaevlerinde ‘devlet malına zarar vermek”ten kaç kişi mahkemeye verilmiştir? Sonuçlanan davalar neticesinde kaç tutsağa toplamda ne kadar hapis cezası verilmiştir?
Uzun süre kullanmaktan ve kendiliğinden de yırtılma özelliğine sahip olan bir nevresimden ötürü 2 tutsağa 9’ar ay hapis cezasının verilmesini nasıl açıklıyorsunuz? Verilen bu kararı vicdani buluyor musunuz?
Bu tür keyfi ve adaletsiz cezaların önüne geçmek için herhangi bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Şizofreni hastası olan ve kendisine zarar verme riski bulunan Sadık Yılmaz’a neden hücre cezası verilmiştir. Hücre cezasının Sadık Yılmaz için hayati risk taşıdığını bilmesine rağmen bu kararı veren cezaevi idaresi hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Bu kararın geri alınması için bir girişiminiz olacak mıdır?"