Topyekün Direniş Günü için çaðrısı yapılan bir eylem biçimi de "işe gitmeme". 49. gününde devam eden açlık grevleri karşısında "basın açıklaması yapma" tutumunun ötesine geçemeyen sendikalar, bu çaðrı karşısında da sessiz. Ancak Türkiye işçi sınıfının tarihinde, 8 Haziran deneyimi var. O gün, deri işçileri, açlık grevindeki siyasi tutuklular için, tuzla havzasında üretimi durdurdu, "Zindanlar boşalsın, tutsaklara özgürlük", "Yaşasın halkların kardeşliði" sloganlarıyla yürüdü.

Kürt siyasi tutukluların, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın saðlık, güvenlik ve özgürlük hakkı ile anadilde eðitim ve saðlık hakkı için 12 Eylül'den bu yana sürdürdüðü açlık grevi, bugün 49. gününde.

BDP, ölümlerin önüne geçmek için "Yaşatmak için hayatı durdur" şiarıyla bugünü "Topyekün Direniş Günü" ilan etti. Halka, "kepenk açmama, çocuklarını okula göndermeme ve işe gitmeme" çaðrısı yapan BDP'ye, DTK ve HDK'nin de desteði var.

Ancak "işe gitmeme" çaðrısının muhatabı olan sendikalar bu konuda sessiz. 49. gününde devam eden açlık grevlerindeki tutumları "başkanların basın açıklaması yapması"ndan öteye gitmeyen sendikalar, bu çaðrıya da yanıt vermedi. Sadece Kürt illerindeki sendikaların, "boykot" şeklinde bir tutumu söz konusu.

8 HAZÝRAN 1996

Ancak Türkiye işçi sınıfının tarihinde çok önemli bir "8 Haziran deneyimi" var. 8 Haziran 1996 tarihinde TÜRK-Ýş'e baðlı Deri-Ýş Sendikası üyeleri, Tuzla bölgesinde üretimi durdurdu.

Devrimci tutukluların, Eskişehir Tabutluðu'nun açılmasına ve cezaevlerinde "siyasi temsilcilik statüsü"nün kaldırılmasına karşı 26 Mayıs'ta başlattıðı açlık grevinin sürdüðü günlerde, sendikacılar Kartal Cezaevi'nin önünde açıklama yaptı. Polisin bu eyleme saldırısı üzerine, deri işçileri, 8 Haziran günü, Tuzla Organize Sanayi Bölgesi'nde sendikalarının çaðrısıyla greve giderek üretimi durdurdu, devrimci tutuklulara ve taleplerine sahip çıktı.

'ZÝNDANLAR BOŞALSIN, TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK'

O gün sabah saatlerinde Organize Sanayi Bölgesi'nin girişinde toplanan 3 bin işçi, "Zindanlar boşalsın, tutsaklara özgürlük", "Yaşasın halkların kardeşliði" sloganlarıyla Deri-Ýş Sendikası Tuzla Şubesi'nin önüne kadar yürüdü.

Deri işçileri, 12 devrimci tutuklunun yaşamını yitirdiði ölüm orucu direnişi boyunca, üretimi durdurmanın dışında başka birçok eylemde yer aldı.