Sarp Kuray yeniden hakim karşısına çıktı
Sarp Kuray yeniden hakim karşısına çıktı
Sarp Kuray yeniden hakim karşısına çıktı
AİHM'in adil yargılanmadığını belirtmesi üzerine 68 kuşağı devrimcilerinden Sarp Kuray yeniden mahkeme karşısına çıktı. Müvekkillerinin 1993'te kendi isteğiyle Avrupa'dan geldiğini aktaran avukatların tahliye talebi, mahkeme tarafından reddedildi.
"Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmek" iddiası ile 2008'de ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ve Sincan F Tipi Cezaevi'nde tutulan Sarp Kuray'ın yeniden yargılanması yönünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen görüşün ardından Kuray hakim karşısına çıktı. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ndeki 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Sarp Kuray ve avukatları hazır bulunurken, duruşmayı Kuray'ın ailesi, arkadaşları, oyuncu Yusuf Çetin ve Mehmet Atak'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti temsilcisi de izledi. Kuray'ın savunmasını 7 avukat yaparken, savunma yapan avukatlardan Gürsel Meriç, davanın açıldığı günden bugüne kadarki davalarda verilen kararlara ilişkin bilgilendirmede bulundu. AİHM'in tanıklık yapanların beyanlarını yanlış bulduğunu belirten Meriç, bunun Türkiye aleyhine AİHM'de verilen ilk karar olduğunu söyledi. Zanlı beyanlarının dışında hiçbir delilin olmadığını aktaran Meriç, 1986 ile 1991 yılları arasında işlendiği iddia edilen eylemlerde müvekkilinin yurtdışında olduğunu hatırlattı. Türkiye'de, 1980 ile 1995 yılları arasında yoğun bir şekilde sistematik bir işkencenin olduğunu vurgulayan Meriç, verilen beyanların baskı altında alındığını ifade etti. Tanıkların hiçbirinin mahkum edilmediğini belirten Meriç, "Sadece bir kişi, TC'nin Anayasal düzenini bozmaya teşebbüsten mahkum ediliyor. İddia edilen örgütün araştırılması gerekir. Tanıkların ve dosyadaki ses kayıtlarının dinlemesi ve müvekkilimin infazının ertelenmesini istiyorum" diye konuştu.
Müvekkilinin verdiği bütün ifadelerde hiçbir talimat vermediğini beyan ettiğini aktaran Avukat Nebi Barlas ise, "Yargıtay ilk iki kararında talimat vermediğini; ancak üçüncü kararında ise talimat verdiği kararına varıyor. 47 yıllık avukatım, bu durumu anlamış değilim" dedi. Barlas'ın ardından söz alan Avukat Altan Görken ise, 1993'te müvekkilinin kendi isteğiyle Avrupa'dan geldiğini ve orada bulunanlara, "Avrupa'nın ışıklı başkentlerinde yaşamaktansa, ülkemin hapishanesinde yaşamayı tercih ederim" dediğini aktardı. Müvekkilinin, TCK'nin 146'ncı maddesinden yargılanmaması gerektiğini belirten Görken, "Müvekkilim olsa olsa örgüt üyeliğinden cezalandırılması gerekir. İnfazın tamamlandığını düşünüyorum. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum" diye konuştu. Mahkeme heyetinin vereceği kararın tarihe not düşeceğini ifade eden Avukat Oğuz Tekin ise, "Siyasetimiz, bugün dağdan indirmeye karar verirken, Kuray silahlı mücadeleyi bırakıp gelmiştir. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum" dedi.
Yapılan savunmaların ardından kimlik tespiti yapılan Sarp Kuray savunmasını yaptı. Kuray savunmasında, Türkiye'ye 22 Ekim 1993'te kendi iradesiyle döndüğünü hatırlatarak, o gün orada bulunan basın mensuplarına neden geldiğini açık bir şekilde ifade ettiğini söyledi. Meşru zeminde siyasi mücadele yürüttüğünden dolayı cezalandırıldığını düşündüğünü belirten Kuray, "Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hasan Gerçekler ve ekibinin verdiği bütün kararlar gayri meşrudur. Bunların ideolojileri var. Kasıtlı olarak belimi kırmışlardır. İsterseniz 3 yıl daha yatarım. Bıraksanız bile bu ülkeden ayrılmam" diye konuştu.
Savunmaların ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, ara kararında avukatların infazın durdurulması talebini reddederek duruşmayı 2 Nisan'a erteledi.
Duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen Kuray'ın arkadaşları ve sanatçılar ise yaptıkları açıklamada Kuray'ın acilen tahliye edilmesini talep etti.