Şakran ve Menemen'de tutsaklara işkence!

Tutsaklara ağır şartların dayatıldığı ve hak ihlallerinin diz boyu yaşandığı Şakran'da siyasi tutsaklar adlilerin odalarına verilirken, Menemen'de ise gazete ve televizyon kanallarından sonra kitaplar da yasaklandı.

AKP'nin savaş politikalarına karşı uyarı amaçlı tutsakların başlattığı açlık grevi sürerken, direnişle birlikte sürgün politikaları devreye konuldu. Hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı cezaevlerinden olan Menemen ve Şakran cezaevlerinde yaşananlar sıkıyönetim uygulamalarını aratmıyor. 

Diyarbakır'dan Şakran T1 ve T2 Cezaevi'ne sürgün edilen 12 tutsağın durumuna dikkat çeken İzmir Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı avukat Seda Tanrıkulu, Diyarbakır'da sürgün edilen 12 tutsaktan 6'sı T1'e, 6'sı da T2'ye konulduğunu söyledi. Tanrıkulu, cezaevi idaresinin T1 bölümüne yerleştirilen Abdulcelil Erinfik, Abdullah Aksu, Mustafa Akan, Ahmet Elmas, Baran Canpolat ve Barış Tekin'in siyasi tutsakların olduğu odalara vermek yerine adlilerin olduğu bölüme verildiğini dile getirdi. 

Tutsaklarla görüştüğünü ifade eden Tanrukulu, tutsakların kendisine defalarca oda değiştirme talebinde bulunduklarını ancak bu taleplerinin hiçbirine karşılık verilmediğini, can güvenliklerinin olmadığını aktardıklarını söyledi. 

MENEMEN

Hak ihlallerin yoğun olarak yaşandığı Menemen Cezaevi'nde devreye konulan uygulamaları da değerlendiren Tanrıkulu, "Cezaevinde tutsakların telefona, revire, sohbete, spora ya da görüşe giderken ayakkabıları çıkartılarak bağcıklarını sökülmesi isteniyor. Cezaevi idaresi sözde güvenlik adı altıda tutsaklara bu uygulamayı dayatılırken, tutsaklar ise bu uygulamayı kabul etmediği için hastane, sohbetten yararlandırılmıyor. Cezaevinde son olarak tek sıra halinde, çizgi halinde yürümeleri dayatılıyor" dedi.

"Menemen Cezaevi Amed zindanındaki uygulamaları aratmıyor" diyen Tanrıkulu, tutsaklara Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin ardından kendilerine gönderilen kitapların da verilmediğini söyledi. Tanrıkulu, cezaevi idaresinin Anayasa Mahkemesi'nin tutsaklara verilen kitaplar hakkındaki kararı olmasına rağmen idarenin yasağını Yargıtay'ın eski bir kararına dayandırdığını belirtti. Tanrıkulu, tutsakların yaşadığı sorunları savcılığa iletmek için görüşme talep ettiklerini ancak bu taleplerinin de bir karşılık bulmadığını aktardı. 

İzmir Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Musa Karbadağ da, 7 Haziran'dan sonra AKP'nin savaş politikasını devreye koymasıyla birlikte cezaevlerinde de ciddi hak ihlallerinin yaşandığını vurguladı. Hak ihlallerinin en çok Menemen ve Şakran cezaevlerinde yaşandığını kaydeden Karbadağ, "Her iki cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ciddi boyuttadır. Devreye konulan 'kimlik kartı dayatması', 'bağcık sökme', 'tek sıra halinde yürüme' ve kitap yasağı 80 dönemindeki Amed zindanını aratmıyor. Bir an önce cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin son bulması gerekiyor" dedi.