Avrupa Birliði Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye’nin Ýlerleme Raporunda 34 Kürt’ün katledildiði Roboski Katliamına da vurgu yapıldı. Raporda Türk hükümetinin yürüttüðü soruşturmanın etkinliði ve şeffaflıðı konusunda endişelerin bulunduðu ifade edildi.
AKP hükümetinin 10 yıllık iktidarı süresince yayınlanacak en eleştirel Ýlerleme Raporunda Şırnak’ın Uludere ilçesinde geçtiðimiz Aralık ayında Türk ordusu tarafından gerçekleştirilen katliam ve sorumlular hakkında yürütülen soruşturma da yer buldu. Katliamın ardından Türk yetkililerin sivil toplum kuruluşlarının bölgeyi ziyaret etmesine izin vermediðini ve soruşturmanın etkinliði ve şeffaflıðı konusunda ciddi endişeler taşındıðının belirtildiði raporda ne askeri ne de sivil yetkililerinin bu konuda kamuoyu önünde özür dilemediði vurgulandı.
Raporda katliam konusunda siyasi sorumlularla ilgili herhangi bir tartışma yapılmadıðı da ifade edilirken olayın bir istihbarat hatası ya da operasyonel ihmal sonucu gerçekleşip gerçekleşmediðinin de açıklıða kavuşturulamadıðı kaydedildi.
Türk hükümetinin Kürt sorunu konusunda medya ve sivil toplumdan gelen eleştirilere düşmanca bir yaklaşımla cevap verdiðinin söylendiði raporda çözüm konusunda hiçbir ilerleme olmadıðı ve askeri operasyonların bunun karşısında yoðunlaştıðının altı çizildi.
AB KCK davalarının da aralarında yer aldıðı uzun iddianameler ve tutukluluk sürelerine de dikkat çekti. Raporda yargılamaların hızlandırılması ve sanık haklarının korunması gerektiði vurgulandı.
Türkiye’de ifade özgürlüðü ihlallerinin son dönemde artış gösterdiðinin belirtildiði raporda özetle şunlar belirtildi: „Medya özgürlüðü uygulamada kısıtlandı. Hükümet üyeleri, üst düzey devlet yetkilileri ve askerler basına yüklenerek birçok kez dava açtılar. Hükümeti açıkça eleştiren bazı gazeteciler işlerinden oldu. Otosansür, Türk medyasında yaygın bir fenomen haline geldi. Bazı Türk gazeteleri baskı aşamasında sansüre uðramıştır. Aynı zamanda, yüksek derecede bir otosansür vardır zira medya, ifade özgürlüðü üzerindeki anayasal ve yasal sınırlamaların ne kadar sıkı bir biçimde uygulandıðını gayet iyi bilmektedir. Organize suçlar ve terörle mücadele konusunda yasal çerçeve hâlâ muðlak ve istismar edilmeye açık tanımlar içeriyor. Bir yazı yazmak ya da konuşma yapmak, terör örgütü üyeliði ve liderliði suçlamasıyla dava açılmasına ve uzun hapis cezalarına yol açabiliyor. Ýnternet sitelerine yönelik orantısız yasaklar sürüyor.“