Prof. Dr. Güney: Katliamları deşifre ettikleri için kapatıldılar

DİHA ve JINHA'nın da aralarında bulunduğu basın yayın kuruluşlarının kapatılmasına tepki gösteren Prof. Dr. Atilla Güney,Bu yayınlar yaşanan antidemokratik ve sivil katliamlara varan uygulamaları deşifre ettiği için kapatıldı" dedi.

Kanun Hükmünde Kararnameyle Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve kadın haber ajansı JINHA'nın aralarında bulunduğu çok sayıda basın yayın kurulunun kapatılmasına bir tepkide barış imzacısı akademisyenlerinden geldi. "Bu Suça Ortak Olmayacağız" dediği için Mersin Üniversite tarafından işine son verilen İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. DOç. Dr. Eylem Çamuroğlu Çığ, toplumun bir çok kesiminin hedef haline geldiğini ve bunların başında da özgür basının hedef alındığını kaydetti. Halkın haber alma hakkının hiçe sayıldığı ifade ve düşünce özgürlüğünün yok sayıldığı bir dönemden geçildiğini kaydeden Çığ, gün geçtikçe baskıların daha da arttığına dikkat çekti.

"Bu saatten sonra sadece gazeteciler haber alma hakları için değil halkın kendisinin de haber alma hakkına sahip çıkması gerekir" diyen Çığ, "Gazeteler, ajanslar kapatıldıkça baskılar arttıkça halk bunu görecek ve en sonda ise halkla beraber bu mücadeleyi yürüteceğiz" dedi. Baskıların artmasının en büyük sebebinin başkanlık sistemi olduğunu vurgulayan Çığ,"İstenilen başkanlık sistemide aslında çok daha baskıcı ve denetimi kabul etmeyen bir sistem" dedi.

KARACA: GERÇEKLERİ GİZLEMEDE ETKİLİ OLAMAYACAKLAR

Barış bildirgesi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Yasemin Karaca ise, " OHAL kapsamında ugulamaya konulan KHK'ler ile basına karşı bir baskının uygulanması aslında hükümetin gerçekleri gizlemek için uygulamış olduğu politikalardır" diye konuştu. Hükümetin kendisinden olmayan herkesi hedef aldığını vurgulayan Karaca, özgür basına yönelimi basına yönelik bir darbe olarak nitelendirdi. "KHK'ler ile gazetelerin, ajansların, televizyonların kapatılması herşeyin sonu olmayacak ki kapatılan muhalif yayınlar elbette susmayacaktır" diyen Karaca, "Örneğin DİHA gibi ajans ve gazeteler iktidarı daha çok sinirlendirdiği için ki bu ajans ve gazeteler gerçekleri yazıp söyledikleri için sesleri kapatılmak isteniyor. Bu kapatılan yayınlar sistemsel bir şekilde kapatılıyor. Bir çok insan bireysel olarak gerçekleri aktarma gücüne sahip yine herkes gazetecilik yapabilir ondan dolayı bu tür kapatmalar ve bu baskılar gerçekleri gizlemede etkili olamayacak" ifadelerini kullandı.

GÜNEY:  MUHALİF BASIN BÖLGEDE YAŞANANLARI HABER YAPTIĞI İÇİN HEDEFTE

Barış bildirgesi imzacılarından Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Güney'de, "Türkiye bugün fazşizm ile yönetiliyor. Faşizmin en iyi uygulamaları ise faşizm ile yönetilen ülkede olan biten herşeyi ya duyulmaması ya da doğruları halklardan gizlemek için halkın haber alma hakkına engel koyar" dedi. İktidarın özgür bağımsız haber yapan ve halkın haber alma hakkını savunan medya kuruluşlarını zapturap altına almak istediğini kaydeden Güney, Tüm bu yapılan baskıların 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılmasını faşizm ile izah edilebilir olduğunu belirtti.

KHK'ler ile birçok eğitimci, düşünür, memur ihraç ediliyor, ajanslar, gazeteler ve televizyonların kapatılmasının faşizan uygulamaların daha da artacağının bir göstergesi olduğunu aktaran Güney, " Artık kurumsal olarak gazetelerin, haber ajanslarının olmadığı yerlerde tüm ilericilerin demokratları, ruhunda anti faşist duygular taşıyan herkes bir muhabir gazeteci olacak" diye konuştu.

Özellikle kapatılan DİHA, JINHA ve Azadiya Welat gibi yayınların iktidarın Kürdistan'daki faşist uygulamalarını teşhir ettiğini söyleyen Güney, "Bu tür muhalif yayınlar bölgede yaşananlara ilişkin halkı haberdar ettiği için iktidarın hedefinde. Bu yayınlar yaşanan antidemokratik ve sivil katliamlara varan uygulamaları deşifre ettiği için kapatıldı" dedi.