7 Haziran 2012'de İstiklal Caddesinde Murat Şalcı, Mervan Kurt, Ahmet Usal isimli üç Kürt gencini feci şekilde darp eden ve gençlerden Murat Şalcı’yı komaya sokan dört sivil polis hakkında hazırlanan iddianame bu kadar da olmaz dedirtti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosuna bağlı Savcı Abdullah Yıldırım tarafından hazırlanan iddianamede, polisin komalık edene kadar darp etmesini görev gereği sayıldı.

KOMALIK EDENE KADAR DARP ETTİLER

Murat Şalcı, Mervan Kurt ve Ahmet Usal isimli gençler, 7 Haziran 2012 tarihinde eğlenmek için Taksim’e gitti. İstiklal Caddesi’nde omuz atma olayında 3 genç ve bir grup arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma kısa sürede yatıştı, ancak devreye sivil polisler girdi. Yoluna devam eden 3 genç, 15 sivil polis tarafından darp edildi. Sokakta başlayıp Taksim Polis Merkez Karakolu’nda devam eden bu darp sırasında kafası yerlerde tekmelerle ezilen ve öldüresiye dövülen gençlerden Murat Şalcı beyin kanaması geçirdi. Şalcı, polislerin bu darbı sonrası Taksim İlk Yardım Hastanesi’nde beş gün boyunca komada kaldı.

İŞKENCEDE USTALAŞIRSAN…

Olaydan yedi gün sonra 14 Mayıs 2012 tarihinde, avukatlar Gülizar Tuncer ve F. Ahmet Tamer İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na tespit edilen polis memurları Levent Karadeniz, Murat Turan ve Burak Mugul hakkında “Kasten yaralama, işkence, kamu görevlisinin suçunu bildirmemesi, suç uydurma, iftira, hakaret”ten suç duyusunda bulundular.

Levent Karadeniz, Murat Turan ve Burak Mugul isimli polisler, darp günü olan 7 Haziran 2012 tarihinde hem tutanak tutmuş, hem meslektaşlarına ifade vermiş, hem İstanbul savcılığına suç duyusunda bulunmuş, bu yetmemiş gibi darp ettikleri mağdurları hastaneye götürürken ayak üstü darp raporu almışlardı.

ŞALCI KAFASINI YERLERE VURARAK KENDİNİ KOMALIK ETMİŞ!

Polislerin aynı gün hazırladıkları tutanak, olay bildirim forumu ve suç duyusunda yine işkenceci polislerin klasik ifade tarzına başvurdukları ortaya açıktı. Polisler, komaya soktukları Murat Şalcı’nın, “Kafasını yerlere vurmaya ve kendine zarar vermeye başladığını bunun üzerine kendisini etkisiz hale getirdiklerini” şeklinde tutanak tutular. Bununla yetinmeyen polisler, ‘orantılı güçle’ müdahalede bulunduklarını iddia ederek ve ‘ Hafif derecede’ yaralandıklarına dair raporu da ekleyerek, savcı gözünde suç duyusunu daha kuvvetlendirmek için ayrıca, Murat Şalçı’nın GBT’sinde, KCK davasında yargılandığını da eklediler. Polislerin bu suç duyusunu sonrası harekete geçen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı darp edilen mağdur üç genç hakkında, “Görevli memura mukavemet, tehdit ve hakaret” iddiasıyla dava açıldı. Ancak Sulh cezasında görünen iki olaylı duruşma sonrası, olayın geçtiği İstiklal Caddesi’ndeki Mobese kayıtlarının görüntüleri ortaya çıkmasıyla davanın seyri değişti.

KOMALIK EDEN DARP BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN ÇIKTI

Mobese kayıtlarını inceleyen Bilirkişi Kanber Çetin, CD, DVD ve Hard Disk kayıtlarında bizzat polis darbını açığa çıkarttı. Çetin 11 Şubat 2013 tarihinde hazırladığı bilirkişi raporunda, polis darbını kare kare vererek, bir şahısın yerde yattığını etrafında şahısların biriktiğini, muhtemelen sivil polis olan kırmızı tişörtlü, uzun boylu ve kirli sakallı şahsın ani bir hareketle yerde yatmakta olan şahsın kafa bölgesine doğru tekme attığı görülür” diye belgeledi.

Adlı Tıp Kurumu raporunda, “Kişinin beyin kanamasına neden olan yaralanmasının, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu” saptamasından ve bilirkişi raporundan ancak bir yıl sonra ise 05.07.2013 tarihinde polis memurları Levent Karadeniz, Murat Turan, Erdem Ata ve Burak Mugul hakkında hazırlanan iddianame ise yine polisi aklamaya dönüktü.

GÖREVLERİ GEREĞİ…

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Abdullah Yıldırım tarafından hazırlanan iddianamede aynı şu satırlar yer aldı: “Görevli polis memuru olan ve orada bulunan şüphelilerin, görevleri gereği, kavga olayına müdahale ettikleri ve bu müdahale sırasında müştekilerin şüphelilere karşı direndikleri ve müştekilerin de bu dirençlerini kırmak için, şüphelilerin zor kullandıkları ve bu zor kullanma sırasında şüphelilerin orantısız güç kullanarak müştekiler Ahmet Usal ve Mervan Kurt’u basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif nitelikte, müşteki Murat Şalcı’yı ise basit bir tıbbi müdahale ile giderilmeyecek ölçüde ve hayati tehlike doğuracak şekilde yaraladıkları; yukarda gösterilen delilerle anlaşılmış olmakta; Delilerin takdir ve münakaşası mahkemeye ait olmak üzere.” 27 Asliye Ceza Mahkemesinde ilk duruşması bugün yapılacak.

Darp sonrası beyin kanaması geçiren Murat Şalcı hala tedavi görürken, ANF’ye açıklamada bulunan avukatlar ise polislerin işkence suçundan yargılanması gerektiğini, yargılamanın Asliye ceza da değil Ağır cezada olması gerektiğini vurguladı.