Polisin katlettiği Demir’in davası, ağır cezaya taşındı
İzmir’de Emrah Demir’in Polis Deniz G. tarafından katledilmesiyle başlayan dava, “kasten öldürme” yönünde karar verilmesine ilişkin Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi.
İzmir’de Emrah Demir’in Polis Deniz G. tarafından katledilmesiyle başlayan dava, “kasten öldürme” yönünde karar verilmesine ilişkin Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi.
İzmir’de Emrah Demir’in Polis Deniz G. tarafından katledilmesiyle başlayan dava, “kasten öldürme” yönünde karar verilmesine ilişkin Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi. Kararın davanın seyri açısından olumlu olduğunu belirten Av. Paşa, cinayet işleyen bir polisin halen dışarıda olmasının da kaygı verici olduğuna dikkat çekerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.
İzmir'in Menemen ilçesinde 12 Aralık 2014’te Ümit Demir adlı kişi yaşadığı Yahşelli Mahallesi'nde Menemen Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde görevli Polis Deniz G.’nin akrabalarıyla bir tartışma yaşamış, Deniz G. silahıyla Demir’i doğrudan ateş ederek vurmuştu. Menemen Sulh Ceza Hakimliği Deniz G. hakkında, Demir’i vurduğu yönünde tanık ifadesi olduğu ve “bitişik atış” dışında silah sıkıldığı şeklinde rapor bulunduğu halde “taksirle ölüme sebebiyet vermek” iddiasıyla soruşturma yürütüyordu.
Dava kapsamında Menemen Sulh Ceza Hakimliği “taksirle ölüme sebebiyet vermek” yönündeki kararını değiştirip, “Sanık Deniz G.’in silahını çıkartarak ölen Emrah Demir’e doğrultarak ateş ettiğini, aralarında boğuşma olmadığını belirtmeleri karşısında müşteki sanık Deniz G.’ye isnat edilen eylemin TCK’nin 81’inci maddesinde düzenlenen 'kasten öldürme suçunu oluşturabileceği', bu konudaki delilleri değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından' görevsizlik kararı verip, davayı Karşıyaka 2. Ağır Ceza’ya sevk etti.
'DAVANIN SEYRİ AÇISINDAN OLUMLU'
Kararı ANF'ye değerlendiren Av. Demir Nezahat Paşa, davanın seyri açısından olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, "Gün geçmiyor ki, bir kişi polis şiddeti ile ya ölmesin ya da sakat kalmasın. Polisler iktidarın verdiği güçle kendilerine öyle bir güven duyuyorlar ki, adam öldürmekten çekinmiyorlar. Emrah Demir vakası tam bir buna yönelik vaka. Polis Deniz G., Emrah Demir’i tek kurşunla nişan alarak öldürüyor ve buna rağmen polis hiçbir şekilde tutuklanmadı, adli kontrolle serbest bırakıldı" dedi.
'DOSYA AĞIR CEZADA AMA POLİS HALEN TUTUKSUZ'
Dosyanın ağır cezaya sevk edilmesine rağmen, Deniz G.’nin halen tutuksuz yargılanmasına dikkat çeken Paşa, "Dosyada Emrah Demir yaklaşır yaklaşmaz 3 metre mesafeden polisin nişan alarak vurduğuna dair çok sayıda tanığımız olmasına rağmen, savcılık basit sebeplerle bunların beyanlarını esas almadı" diye ekledi.
KAMUOYUNA ÇAĞRI
Savcının iddianameyi Deniz G.’nin söylemlerinden yola çıkarak hazırladığını vurgulayan Av. Paşa, şunları aktardı: "Cinayet işleyen bir polisin savunmasını doğru bulup, tarafsız tanıkların beyanlarını geçersiz saydı. Böyle bir tutum polislerin daha fazla bir suç işlemesini teşvik ediyor. Zaten polisler yargının kendilerini korudukları güveniyle bu suçu işliyorlar. Buradan alınacak sonuçlar çok önemli. Polislerin işledikleri yaşam hakkı ihlali, işkence vakalarıyla ilgili etkin bir soruşturmanın yapılıp cezaların verilmesi, yeni suçların işlenmesini engelleyecek en önemli husustur. Bu açıdan 15 Eylül’deki bu davaya kamuoyunun duyarlı olmasını ve davanın takipçisi olmasını istiyoruz, yargının etkin bir yargılama yapmasını sağlayacak olan kamuoyudur. Türkiye’de ne yazık ki polis cinayetleri, yargı tarafından korunuyor. Bunun kamuoyu vasıtasıyla önüne geçilebilir."